İntifada alevlenecek mi?

  • GİRİŞ07.10.2015 08:08
  • GÜNCELLEME08.10.2015 08:07

ASLINDA İNTİFADA SÜRECİ BAŞLADI

Bundan 15 yıl önce bir Yahudi’nin Mescid-i Aksa’nın avlusuna girmesi intifada sebebiydi. Eylül 2000’deki Aksa İntifadası Şaron’un haremüşerife girmesiyle başlamıştı.
Bugün Mescid-i Aksa bölünmüş durumda. Günün belli saatlerinde Yahudilere tahsis ediliyor. Hatta bu son süreçte Mescid-i Aksa’nın kapıları Müslümanlara kapatıldı. Aksa’ya çıkan yollar kuşatma altında, sokaklardan geçiş yok, hepsini bir kenara bırakın Mescid-i Aksa’nın içinde bulunduğu surlarla çevrili eski şehre girişler bile kısıtlandı.
Tepki sokağa dökülmek oldu. Kudüs’le birlikte Batı Şeria’da El Halil, Nablus, Ramallah, Beytüllahim, Kalendiya, Tulkarim gibi kentlerde binlerce Filistinli teyakkuz halinde.
İsrail askerleri tüm bu şehirleri kuşattı, baskınlar yapılıyor, her saat saldırı düzenleniyor.
3 günde biri çocuk 4 Filistinli şehit edildi. Taşlı direnişe gerçek mermilerle karşılık geliyor. İsrail’in çıkardığı yeni yasayla taş atan Filistinliler anında silahla vuruluyor.
İntifada aslında 1,5 senedir devam ediyor. 2014 Haziran ayında Kudüs’ün Şufat semtinde yakılarak katledilen 16 yaşındaki Muhammet Ebu Hudayr’in şehadetiyle birlikte intifada sürecine girilmişti. Sonra 2014 Kasım ayında İsrail, Mescid-i Aksa’yı yine kapatmış ve sokaklarda tansiyon doruğa çıkmıştı.

İNTİFADANIN ÖNÜNDEKİ ENGELLERDEN BİRİ İSRAİL
Ancak İsrail o dönemde olduğu gibi şu anda da intifadanın alevlenmemesi için sert tedbirler alıyor. Ordu, emniyet, hükümet ve iç istihbarat birimleri alarmda. Bir buçuk senedir, olası intifada raporları hazırlandı. İsrail, Filistinlilerin toplu olarak bir araya gelmelerinin bile önüne geçiyor, o nedenle taş atanlara silahla karşılık veriliyor.
Bugün bir çok noktada ayaklanma var. Ancak asker ve polis hepsine anında sert şekilde müdahale ediyor, ayaklanmalar şiddetle bastırılıyor.

BİR DİĞER ENGEL İSRAİL İLE YAPILAN GÜVENLİK ANLAŞMASI
1987’deki birinci intifada ile 2000’de başlayan ikinci intifada süreçlerinde Filistinliler silahlıydı. Direniş grupları sokaklardaydı. Bugün sokaklarda sadece 16 yaşın altındaki çocuklar var.
Hamas ve İslami Cihat, direniş ve intifada çağrılarında ısrarlı. Ancak Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas intifadanın önünde duruyor. 
İntifada başlarsa merkez Batı Şeria olur çünkü çoğunluk orada. Abbas yönetimindeki El Fetih’in de Batı Şeria’daki yapılanması çok güçlü. Fetih sokağa çıkmadıkça ise intifadanın büyümesi zor görünüyor.
Bunda Abbas yönetimi ile İsrail arasındaki güvenlik anlaşmasının da büyük payı var. Abbas’a bağlı güvenlik güçleri, tıpkı İsrail askerleri gibi, sokağa dökülen Filistinlilere müdahale edebiliyor. Bunun çok sık örneklerini gördük.
Abbas’ın silahlı adamları müdahale etmese bile güvenlik anlaşması uyarınca sokaklardaki hareketliliği İsrail iç istihbaratına rapor ediyor.
Yani Filistinlilerin eli kolu bağlı.

UTANÇ DUVARI VE GAZZE ABLUKASI DA ÜÇÜNCÜ ENGEL
İntifadanın büyüyememesinin bir diğer nedeni de Filistinlilerin birbirinden ayrı ve aralarında İsrail işgal sınırlarının geçirildiği dört farklı toprak parçasına sıkıştırılmış olmaları.
Önceki intifada süreçlerinde Gazze’deki Filistinliler, Kudüs’e hatta İsrail şehirleri olan Tel Aviv’e, Hayfa’ya kadar gidip eylem yapabiliyorlardı.
Ancak şu an Gazze sokak ayaklanmasının dışına itilmiş durumda. İntifada olsa bile Gazze’den intifadaya tek destek roketlerle olacaktır.
Gazze ile birlikte Batı Şeria ile Kudüs arasında da utanç duvarı var. Filistinliler 2014 Temmuz ayında bir Cuma gecesi Batı Şeria’dan Kudüs’e yürümek istemiş, Kalendiya’da toplanan 30 bin kişi, duvarı aşamadıkları için Kudüs’e ulaşamamıştı.
Mesela o gün Filistinliler utanç duvarını aşmış olsalar belki de intifada gerçek anlamda hayat bulacaktı. Ancak İsrail duvarla ördüğü Batı Şeria’nın Kudüs ile olan bağlantısını kesti.
Kudüs’te yaklaşık 300 bin Filistinli nüfusu var, Batı Şeria’da bu sayı 2 milyon 700 bin, Gazze 1 milyon 800 bin, 48 sınırlarındaki Arap şehirlerinde ise yaklaşık 1 milyon Filistinli var. Ve bu Filistinlilerin birbirleriyle görüşme imkanları ya kısıtlı ya da bazıları için geçerli olmak üzere hiç yok.
Arada koordinasyonun sağlanamaması da intifadanın büyüyememesinin nedenlerinden.

İSRAİL NEDEN İNTİFADA İSTEMİYOR
Tüm bunlarla birlikte İsrail, intifada istemiyor. Aksa’ya saldırılar ya da diğer saldırıların hepsini arttırarak sürdürüyor fakat tüm bunlara karşın toplu bir ayaklanmanın olmaması için de gereken tedbirleri alıyor.
İsrail, intifadayı istemiyor çünkü büyük bir kaostan çekiniyor. Kendi halkının işgal topraklarında zarar görmesinden endişe ediyor. Hem işgali yapıyor hem de Yahudilerin güvenliğini garanti altına alıyor.
Ve maalesef Mahmut Abbas idaresi de intifada konusunda İsrail ile aynı görüşte. 
Sokaktaki Filistinlilere göre ise intifada çoktan başladı, onlar için iyice doruğa çıkan bu işgale karşı tek silah var o da intifada. Çünkü Filistinliler için direniş vazgeçilmezdir. Direniş olmasa o topraklarda bırakın özgürlüğü bir an bile duramayıp, komple sürgün edileceklerini iyi biliyorlar.
Hiçbir şey kazanılmayacaksa da eldekini daha fazla kaptırmamak adına intifadanın şart olduğunu düşünüyorlar. Yoksa öbür türlü de ölüyor, saldırıya uğruyor, toprak kaybediyorlar bu türlü de. Madem öyle en azından İsrail’e bu işgalin küçük de olsa bir bedelinin olacağını her zaman hatırlatmak istiyorlar.

 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat