Türkiye’yi 100 yıldır kullandılar, artık kullanamayacaklar.

Eskiden güçlü Türkiye imkansızdı, son 15 yıldır ise hem güçlü bir Türkiye hem de kendi kontrollerinde olmayan bir Türkiye çıktı karşılarına.

Mesela Türkiye bir köprü, yıllardır bedava gelip geçtiler.

Şimdi biri çıktı o köprüye geçiş ücreti koydu. İşte Batı dünyasının, üst aklın, faiz lobisinin tahammül edemediği şey bu. Eskiden komutla hareket eden Türkiye vardı. Son 15 yıldır bu Türkiye yok ama o eski Türkiye’nin yeniden gelme ihtimali açıktı. İşte o delik dün kapatıldı, darbelerin, vesayetlerin önü sonsuza dek tıkandı. Batı’nın eski Türkiye hayalleri artık tamamen sona erdi.

Türkiye, gücünü kullandı, enerji üssü oldu.

Hem Tanap gibi doğalgaz projelerinden hem de Kuzey Irak petrol transferi gibi nakillerden aldığı payı, yüzde 3’lerden yüzde 30’lara çıkardı.

Eskiden bu aradaki fark faiz lobisinin cebine giriyordu, şimdi giremez oldu.

Mossad, 90’lı yıllar için “Türkiye ile altın çağımız” der.

En çok faili meçhul suikastların olduğu yıllardır o dönem.

Türkiye’yi arka bahçeleri gibi kullanırlardı.

2010’dan itibaren Mossad ajanlarının ayağı Türkiye’den kesildi.

Eskiden Türkiye’nin önüne ne konulursa, imzalanırdı.

Artık öyle değil, hesap soran, işine gelmediğinde “olmaz” diyen bir Türkiye var.

1995’te AB ile Gümrük Birliği imzalandı.

Üçüncü ülkelerin alışverişinde söz hakkımız yoktu.

20 yıl boyunca sömürüldüğümüz bir anlaşmaydı.

Süresi dolunca 2015’te Brüksel’e iade ettik, “alın bunu düzeltin” dedik.

AB bir şeyi dikta ederdi, “hay hay” denilirdi, itiraz gelmezdi.

Şimdi AB’ye posta koyuyoruz, AB olmazsa Avrasya Entegrasyonunu öne sürebiliyoruz.

NATO’nun atmadığı kazık kalmadı ama gelinen noktada artık darbe falan yapabilecek halleri yok.
NATO’nun ikiyüzlülüğü deşifre edildi, sorgulandı.
Buna karşın Şangay alternatifini de masaya koyabildik.

Silahı parayla bile satmazlardı, satsalar kodlarını kendi ellerinde tutarlardı.

Şimdi o silahları Türkiye kendisi üretiyor.

Savunma Sistemini NATO’ya entegre olsun diye diretirlerdi, itiraz gelse tehdit ederlerdi.

Çin’i alternatifini öne sürdük, sonra S-400 için Ruslarla masaya oturduk.

Düşünün Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Perşembe günü Pentagon’da ABD Savunma Bakanı tarafından ağırlandı, basın toplantısında Ruslardan S-400 alımı ile ilgili soru soruldu, çatır çatır cevapladı.

Suriye’de Irak’ta hem nüfus hem de silahlı güce sahip bir Türkiye var.

Suriye’de Azez-Cerablus hattında Türk askeri mevcut, ayrıca yerel Suriyeli unsurlar silahlı yapılarıyla Türkiye’ye tabi.

Aynı manzara Irak’ta da var.

Türk askeri Kuzey Irak’ta, Sünni Arap savaşçılar da orada bize tabi olan silahlı unsurlar.

Türkiye kaybeden taraf değil.

Aksine güçleniyor ve kazanıyor.

Bunu dün bu ülkenin vatandaşları anladı ve tarihe not düştü.