Türkiye, Suriye rejiminin kimyasal silahlarına yönelik hava harekatını olumlu karşıladı.
Bunun bir çok sebebi var.

-Türkiye 2011’den bu yana Esed rejiminin karşısında. Bugün de öyle. Türkiye’nin rejime yönelik bir operasyona olumsuz tepki vermesi beklenemez.

-ABD, Rusya ile kapışıyor. Aslında sadece ABD değil, genel anlamda Batı ile Rusya arasında tırmanan bir kriz var. Bu krizin adresi ise Suriye.

-Türkiye, Suriye’de hem masada hem de sahada aktif. ABD ile Rusya arasındaki kavga, Türkiye’ye alan açabilir.

-ABD ile Rusya arasında kriz var. Ve arabulucu olarak adı geçen taraf Türkiye. Türkiye’nin ABD-Rusya gerginliğinde arabulucu rolü alması Türkiye’nin bu denklemdeki gücünün bir göstergesi.

-Batı ile Ruslar kavga ederken, herkes “Türkiye ne olacak” diye soruyordu. Türkiye’nin iki arada kalmasını isteyenler vardı. Ama öyle değil hatta tam tersi bir durum söz konusu.

-Türkiye, Batı-Rusya krizinde arada kalmaz, kalmadı da. Çünkü iki taraf da Türkiye’yi kaybetmek istemiyor.

-ABD ve Batı Türkiye’nin Ruslarla iyice yakınlaşmasına tepkiliydi. Hedefleri Rusya, Türkiye’yi ise kendilerine yakın görmek istiyorlar.

-ABD’nin müstakbel Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’ya bir fotoğraf gösterildi. 4 Nisan’daki Ankara zirvesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ve Ruhani’nin yan yana olduğu fotoğraf karesi. Pompeo’ya o poz gösterilirken şu soruldu, “müttefikimiz Türkiye orada, biz neden yokuz”.

-Washington’un tepkisi ortada. Türkiye-Rusya yakınlaşmasında Türkiye’ye fatura kesemezler, Türkiye müttefikleri ve vazgeçme opsiyonları yok. O nedenle Rusya’ya saldırdıkları bu süreçte Türkiye’yi daha fazla kaybetmeme niyetindeler.

-Rusya’nın Türkiye ile işbirliğine gelince. Aradaki ilişki, ne pahasına olursa olsun denilecek cinsten değil. Ortak paydaların çokluğundan kaynaklanan bir ilişki var. Kazan-kazan üzerine kurulu bir ilişki.

-Türkiye-Rusya stratejik ortaklar. En çok da Suriye’de. Ama Suriye’de rejim gibi Suriye krizinin bir numaralı problemi konusunda farklı cephedeler. Türkiye, Rusya ilişkisinde elmalarla armutları aynı sepete doldurmuyor.

-Türkiye-Rusya ilişkisini şöyle de izah edebiliriz. Biz Esed’in karşısındayız, onlar tam yanında. Irak’ta Suriye’de görüş ayrılıkları var. Ama hepsi karşılıklı. Mesela Türkiye de Ukrayna ve Kırım konusunda Rusya’nın tam zıt tarafında duruyor.

-ABD, Türkiye’yi “ben Ruslarla kapışırken sen Rusların yanındasın” diye suçlayamaz. Rusya için de aynısı gerekli, “ben ABD saldırısı altındayken neden benim yanımda değilsin” diyemez.

-Türkiye’nin ABD ilişkisi de Rusya ilişkisi de ulusal menfaatlerin gerektirdiği çizgilerle sınırlı. Eski Türkiye yok. Yeni Türkiye’nin dış politikası ise bağımsız.

-Batı’nın bu politikaya alışması kolay olmadı. 2015’ten itibaren sürekli artan saldırı ve tehditlerin sebebi buydu. Ama artık alışma sürecine girdiler. Bu saatten sonra yeni Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre hareket etmekten başka seçenek olmadığını anladılar.

-Rusya, Türkiye ile ilişkisini derleyip topladığı süreçte, PKK-PYD’yle arasına mesafe koydu. Bu Türkiye’nin kazancını beraberinde getirdi.

-ABD de bu yeni süreçte benzerini yapabilir. Bu da Türkiye’ye Suriye’de alan açılması anlamına gelir. Afrin sonrası Münbiç ya da Fırat’ın doğusunda bir ilerlemenin önü açılabilir.