2. DÜNYA SAVAŞINDAN BERİ İLK KEZ
Almanya’da polislere olağanüstü hal yetkileri verildi. Hem de ülkenin iki büyük eyaletinde.
Alman polisi ikinci dünya savaşından bu yana ilk kez böylesine sert bir yasayla güçlendirildi.

Peki neden?
Terörle mücadele işin görünen yüzü.
Bunun için zaten 2016’da güncellenen yasaları vardı.
Şimdi polise olağanüstü hal yetkileriyle donatmalarının asıl sebebi “sarı yelek isyanı”.

Bavyera’da gözaltı süresi 3 aya, Kuzey Ren Vestfalya’da 28 güne çıkarıldı.
Polisin elindeki asıl güç ise sorgusuz sualsiz “potansiyel tehlike” yorumuyla göz altına alabilmesi.

Alman polisinin “olağan şüpheli” olarak gördüğü herkes göz altına alınabiliyor. Dahası polis, bu kişilerin tüm elektronik yazışmalarını takip altına alma hakkına da sahip.

İnsan hakları örgütlerinin “drakon kanunları” dedikleri bu ağır tedbirlerin nedeni Fransa’daki sarı yelek isyanı. Belçika’ya, Hollanda’ya sıçrayan sokak hareketleri Almanya’ya da sıçramasın diye Almanlar bu önlemleri aldı.

Fransa’da 5 haftada 8 kişi hayatını kaybetti. 1000’den fazla insan yaralandı. Sadece alışveriş merkezlerinin ekonomik kaybı 2 milyar Euro olarak kayıtlara geçti. Almanya böylesine ağır faturalar ödemek yerine ağır tedbirler alıp sokağı yasakladı.

Türkiye’ye gelelim.
Fransa’daki hadiseler ekonomik krizin çok daha ötesinde bir durum.
Zenginle fakir arasındaki uçurum. Tepki buna.

CHP Avrupa’nın gerçeklerini göz ardı ederek “bizim ülkemizde de zam oluyor” bahanesiyle halkı sokağa dökmeye davet ediyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bunu resmen ilan etti.
CHP’li Altuğ Atıcı ve Ümit Tunçay da yaptı.
Onlara yakın televizyon kanalının haber sunucusu da yaptı.
Sonra sarı yelekli CHP’lilerin kahvehaneleri dolaşıp, millete “sokağa çıkın” diye baskı yaptıkları görüntüler gördük.

Türkiye’de Fransa’daki gibi sokağa çıkma gerekçesi yok.
Üstelik sokağın faturası çok ama çok ağır.
Fransa 5 haftada kabarık bir bilançoyla karşılaştı. Fakir işçi, kazanan esnafı da baltaladı. Şimdi ikisi de kan ağlıyor.

Almanya bu meselede akıllı davranıp, ön aldı.
Çünkü dışardan birilerinin gazıyla gerçekleştirilen bu eylemler göründüğü ya da gösterildiği gibi masum “halk hareketleri” değil.
Sokaktaki adam masum olsa da onu kışkırtan değil.

Almanya kendi başındaki tehlikeyi savuşturdu. Ama akıl hocalığını yaptığı CHP’ye “biz sokağa çıkmıyoruz, siz çıkın” mı dedi acaba?

Son Almanya ziyaretinde PKK’lılarla bir araya gelen Kılıçdaroğlu’nun sarı yelek kampanyasına girişip, vatandaşları sokağa dökmeye kalkması hakikaten düşündürücü.
Tam da Türkiye’nin Fırat’ın doğusundaki PKK teröristlerine operasyon hazırlığı yaptığı bir süreçte.