Irak'tan Haiti'ye kadar dünya yangın yerine döndü

  • GİRİŞ07.10.2019 09:55
  • GÜNCELLEME08.10.2019 09:13

Mısır’da Sisi karşıtı ayaklanmanın peşinden Irak karıştı. Cezayir’de halk aylardır meydanlardan çekilmedi. Ortadoğu’daki yangının benzeri Hong Kong’da, Ekvador’da Peru ve Haiti’de de var.

 

 

IRAK’TA İRAN KARŞITI EYLEMLERDE SADR FAKTÖRÜ İŞİN RENGİNİ DEĞİŞTİRDİ

Irak’ta 1 Ekim’de ekonomik kriz sebebiyle halk sokağa döküldü. Çoğunluğu Şii olan göstericiler bir çok kentte Şii başbakan Abdülmehdi karşıtı ayaklanma başlattı, şiddet olaylarında ilk 5 günde en az 100 kişi hayatını kaybetti. Göstericiler Şii olmasına rağmen İran’ın Irak üzerindeki elini çekmesini istiyordu. İran karşıtı gösteriler devam edince devreye Mukteda Sadr girdi. Yıllarca İran karşıtlığıyla ön planda olan Şii lider Mukteda Sadr geçtiğimiz ay İran’da dini lider Hamaney ve devrim muhafızlarının komutanı Kasım Süleymani ile bir araya gelmişti. Sadr, sokak olayları karşısında hükümetin istifasını istedi ve BM denetiminde seçim yapılmasını talep etti. Sadr’ın bu dönüşüyle Irak’taki halk ayaklanmasının İran’a yönelik keskin ucunun zayıflatılacağı yorumları yapıldı. Sadr’dan sonra İran yanlısı Şii otorite Sistani de Irak hükümetine çağrıda bulundu, başbakan Abdülmehdi ise Sistani’ye bağlılığını bildirdi.

Irak’ta siyasi kriz devam eder ve büyürse ortada ciddi bir otorite boşluğu yaşanabilir, bu boşluk da Kerkük başta olmak üzere tartışmalı bölgelerdeki etkinliğini yeniden sağlaması adına Kuzey Irak bölgesel yönetimi ve Talabani için fırsata dönüşebilir.

MISIR’DA DURULDU GİBİ GÖRÜNSE DE SİSİ KARŞITLIĞI SÜRÜYOR

Irak’tan önce Mısır karışmıştı. Darbeci Sisi’ye karşı ilk kez Mısır halkı sokağa döküldü. Sisi bir yandan polis gücüyle gösterileri bastırmaya diğer yandan da medya gücüyle karşı eylemler yaptırmaya çalıştı. Bu sayede tepkiyi biraz dindirdi. Ancak olayların arkası gelebilir. Çünkü ordu içerisinde ciddi bir grup, Sisi’den rahatsız. Mısır’da eğer Sisi giderse, Sisi karşıtı generaller Hüsnü Mübarek tarzında yeni bir lideri cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtabilir.

 

 

CEZAYİR ŞUBAT’TAN BU YANA KARIŞIK

Cezayir’de geçen Şubat’ta başlayan halk ayaklanması sonrasında 2 Nisan’da Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika istifa etmişti. Ancak sular durulmadı. Halk onun yerine gelen başkanı da istemedi. Seçim talep edildi, seçim sözü verilirken bu kez Cezayir halkı, 20 yıl boyunca ülkeyi idare eden Buteflika rejiminin tamamen tasfiye edilmesini istedi. Çünkü Buteflika gitse de rejimin kalıntıları devam ediyordu bu nedenle Cezayir’de özellikle üniversite öğrencileri aylardır geri adım atmadan, sokaklardaki gösterilerini sürdürüyor.

HONG KONG’TA ŞİDDET SARMALI HAZİRAN’DAN BERİ DİNMEDİ

Hong Kong’da Haziran ayında özerk yönetim, siyasi suçluların yani Çin muhaliflerinin Çin’e iadesini öngören bir yasa tasarısı hazırladı. Çin karşıtları buna tepki gösterip sokağa döküldü. Geçen ay özerk yönetim geri adım atıp, tasarıyı iptal etse de şiddet durulmadı. Hong Kong’daki Çin karşıtı göstericilerin ABD ve İngiltere bağlantıları çok net bir şekilde ortada. Hong Kong’da yaşananlar ticaret savaşının bir yansıması, Çin ile ABD-İngiltere arasındaki gerginliğin bir sonucu olarak görülüyor. Sokaklar haftalardır savaş alanına dönmüş durumda. Çin bir ara askerle göz dağı verse de şiddet sona ermedi. Polisler, Çin karşıtı göstericiler ve Çin yanlıları arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Dünya ticaretinin bir numaralı merkezi Hong Kong’da sıcak parayı olumsuz etkileyen çatışma ortamında Çin kendi şehirlerinde alternatif pazarlar oluşturarak, Hong Kong’dan kaçan iş adamlarını bünyesinde tutup, bu kriz ortamını daha az zararla ve hatta karla bile kapatmayı hesap ediyor.

EKVADOR’DA IMF ORTALIĞI KARIŞTIRDI

Ekvador da bir haftadır yangın yerine döndü. Ülkede açık bir Amerikan etkisi var. Solcu lider Lenin Moreno devlet başkanı seçildikten sonra çok net bir şekilde Amerikan himayesine girdi. Moreno’nun hükümeti, Londra’daki Ekvador büyükelçiliğine sığınan ve ABD’nin gizli belgelerini yayımlamakla suçlanan Wikileaks kurucusu Julian Assange’ı İngiliz polisine teslim etti. Ekvador’u Küba ve Venezuela’nın öncülüğündeki ALBA anlaşmasından çekti. Ardından yine Venezuela’nın ölen lideri Çavez’in kurduğu ABD karşıtı oluşum Güney Amerika Ülkeleri Birliğinden de ayrıldı. 4,2 milyar dolarlık IMF anlaşması ise bardağı taşıran son damla oldu, öfkeli kalabalık gruplar sokağa dökülerek, günlerdir eylem yapıyor, göstericilerle polisler arasında çatışmalar yaşanıyor.

ABD’NİN LATİN AMERİKA’DA ETKİN OLDUĞU PERU’DA DA SOKAKLAR KARIŞTI

Peru’da devlet başkanı Vizcarra tıpkı Brezilya’da Bolsonaro ve Arjantin’de Macri gibi Latin Amerikalı kökten dinci Hıristiyan Evanjeliklerle Yahudi lobilerinin desteğiyle iktidar olmuştu. Vizcarra, muhaliflerin çoğunlukta olduğu kongreyi feshedince kongre de onu görevden aldı. Siyasi kriz devam ederken Vizcarra’ya bağlı polisler, muhalif milletvekillerinin meclise girişine izin vermedi. Sokaklar bir anda karıştı. Eylemcilere yönelik polis müdahaleleri yaşandı.

HAİTİ’DE ABD, KENDİNE BAĞLI HÜKÜMETE KARŞI AYAKLANMADA DİREK DEVREYE GİRİYOR

Ocak ayında ABD, Venezuela’da darbe yapmaya kalktığında Haiti’de ABD destekli hükümete karşı başlayan ayaklanmalara direk müdahale etmişti. Haiti’de sular hala durulmadı, halkın Amerikan etkisine karşı ciddi tepkisi var, sokaklar sık sık karışıyor ancak göstericilerin karşısına bir çok kez güvenlik güçlerinin yanı sıra CIA tarafından Haiti’ye gönderilen silahlı kişiler de çıkıyor. ABD bu sayede Haiti’de kendisine bağlı hükümeti korumaya çalışıyor.

FRANSA’DA YENİ DALGA GELEBİLİR

Fransa’da geçtiğimiz yıl patlak veren sarı yeleklilerin her Cumartesi günü gerçekleştirdikleri eylemler özellikle Paris’i bir çok kez yangın yerine çevirmişti. Küreselcilerle ulusalcılar arasında veya bunları destekleyen hanedanlar arası bir krizin yansıması olarak yorumlanan sarı yelek eylemlerinde neredeyse bir yıl geride kalıyor. Bu kez göstericilerin karşısındaki polislerin de sokağa döküldüğünü gördük. Solcu lider Melechon’un polisi barbarlıkla suçlamasının ardından emniyet güçleri geçen hafta “biz de sarı yelekliyiz, biz de maaşlı memurlarız, barbar değil ülkemizi seviyoruz” sloganlarıyla sokağa döküldü, polislerin eyleminde sokaktaki tansiyonun yükseldiği görüldü, polislere müdahale eden güçler ise jandarmalar oldu.

 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat