Halid Hoca diğer adıyla Alptekin Hocaoğlu.
Şam doğumlu.
Üniversite yıllarında Türkiye’ye geldi, Türkiye’de okuyup, doktor oldu.
Esed muhalifi bir isim.
2011’de Suriye’de halk ayaklanması başladığında siyasi bir figür olarak Suriye Ulusal Konseyinde yer aldı.
2015’te Suriyeli muhaliflerin lideri oldu, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonunun başkanlığına getirildi.
Suriye muhalefetinde yürüttüğü tüm siyasi çalışmalar, Türkiye’nin bünyesi ve hatta himayesindeydi.

Başkan Erdoğan’ın Suriyeliler konusundaki hassasiyetini dünyada bilmeyen yok.
4 milyona yakın Suriyeliye kapıları açtı.
Dünyanın neredeyse tamamı “Suriyeli” korkusu yaşarken, Erdoğan “ensar-muhacir” düsturundan ödün vermedi.
Suriyeliler meselesi Türkiye içinde bile tepkilere yol açarken, Erdoğan tek başına direndi hala da direnmeye devam ediyor.

Erdoğan olmasa Türkiye’deki Suriyelilerin hali ne olacak?
CHP her seçimde vaat ediyor, “Suriyelileri geri göndereceğiz” diyor, “Esed’le barışacağız” diyor.

Hal böyleyken Türkiye’deki Suriyeliler, onların siyasi temsilcisi olan Suriye muhalifleri, askeri unsurları olan Suriye Milli Ordusu, Erdoğan’ın gözünün içine bakıyor.
Haklılar da hepsi yıllardır Hafız Esed, Beşar Esed derken zulme uğramış, katliamdan başka bir şey görmemiş, insanlar.
Kendi ülkelerinde bir liderleri, bir devlet babaları, hiçbir zaman olmamış.
Kendi vatanlarında sahipsiz bırakılan bu insanlara, kendi devlet başkanlarının yapmadığını, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı yapmış.

Her seçim döneminde irkilir Suriyeliler, olur da Erdoğan ya da partisi seçimde yara alır diye çünkü biliyorlar ki yerine gelecek olan kim olursa olsun, Suriyeliler Türkiye’de rahat yüzü göremeyecek.

Suriyeli sivillere de Suriyeli muhaliflere de devlet babalık yapan bir Erdoğan var.
Ve bu uğurda bir çok kez bedel ödemiş bir Erdoğan var.

Durum böyleyken Suriyeli bir muhalif çıkıp Erdoğan muhalifi bir partinin kurucusu oluyor.
Hakikaten dikkat çekici.
Çünkü akla mantığa uyan bir izahı yok.

Davutoğlu’nun partisine katılan Suriyeli muhalif figür Halid Hoca, Suriyeliler için elini taşın altına koymaktan hiçbir zaman çekinmemiş tek lider olan Erdoğan’ın Suriye politikasını da günlük olarak sosyal medya paylaşımlarıyla eleştiriyor. Belli ki Halid Hoca’nın aklı hala Ahmed Hoca’nın Emevi Camindeki Cuma namazında kalmış.

Suriyeli, “Erdoğan muhalifi” olamaz mı? Elbette olur. Bir sürü de var.
Beşar Esed var, ailesi var, muhaberatı var, şebbihacıları var. Sadece Suriye’de değil Türkiye’de de var. Mesela 2011 öncesine kadar Erdoğan’ın peşinden ayrılmazken 2011 sonrası Erdoğan düşmanı olan Suriyeli Hüsnü Mahalli var.
Onlar neden Erdoğan’a düşmanlar?
Çünkü katledecekleri rejim muhalifi Suriyelileri Erdoğan onların elinden alıp, kurtardı. Yani Erdoğan karşıtlıklarının bir izahı var.

Ama Esed’e muhalif olup, katliamlardan kaçıp Erdoğan’ın açtığı kapıdan Türkiye’ye gelen Suriyeli muhaliflerin, Erdoğan karşıtı olması hiç de rasyonel bir davranış değil.

“Erdoğan Suriyelilere bunca iyilik yaptı, karşılığı bu mu olacaktı” diye bir şeyi asla kast etmiyorum.
Hatta alakası bile yok.
Öyle düşünecek olursak bizzat partiyi kuran Davutoğlu, kendisini milletvekili, dışişleri bakanı, başbakan, Ak Parti genel başkanı yapan Erdoğan’a cephe almış, daha ötesi var mı?

Suriyeli muhalif birinin Erdoğan muhalifi partide bulunmasına daha farklı bir pencereden bakmakta fayda var.

Zira Davutoğlu’nun partisinde Ak Parti’den ayrılan, Ak Parti’den uzaklaşan isimlerin hepsinin bir gerekçesi, bir bahanesi olabilir.
Ama Suriyeli bir muhalif figür olan Halid Hoca’nın Ak Parti’nin karşısına çıkan Davutoğlu’nun partisinde siyaset yapacak olmasının bahanesi nedir acaba?

O parti en çok kimin işine yarar?
Elbette 2014’ten bu yana her seçimde olduğu gibi bundan sonraki seçimlerde de Erdoğan karşıtı cephenin işine yarayacak.
Bu cephenin tek derdi Erdoğan.
Başlarında ise “Suriyelileri postalayalım, Esed’le barışalım” diyen CHP var.
Meseleye bu perspektiften bakınca görüyoruz ki Suriyeli muhalif figür Halid Hoca, Erdoğan muhalifliğiyle bindiği dalı kendi eliyle kesmeye çalışıyor.