ABD-İran kapıştı, kim kazandı, kim kaybetti?

  • GİRİŞ09.01.2020 09:33
  • GÜNCELLEME10.01.2020 09:17

ABD ile İran birbirine girdi. Her kapışmada bir kazanan bir de kaybeden olur.
Peşinen söyleyelim bu denklemde kaybeden biri var ama ne ABD ne İran, kayıpta olan taraf Irak.

 

 

Çünkü ABD ile İran, Irak topraklarında çatışıyor.
Çatışma nasıl başlamıştı, hatırlayalım.

ABD, İran’a bağlı Haşdi Şabi adlı silahlı grubun Irak’taki karargahlarını bombaladı.
İlk saldıran ABD’ydi, ateş de Irak’ta yakıldı.

 

 

İran hemen yanıt verdi.
ABD’nin Bağdat büyükelçiliği basıldı.
Durum 1-1 olmuştu, kapışma ise aynı yerde yani Irak’ta devam ediyordu.

ABD’nin hamlesi İran Devrim Muhafızları komutanı Kasım Süleymani’yi öldürmek oldu.
Süleymani ile birlikte Haşdi Şabi yöneticileri de öldü.
Saldırının adresi yine Irak’tı.

Irak’la başladı, Irak’la devam etti.
İran, Süleymani’nin intikamı için Irak’taki ABD üslerini hedef aldı.

Bu gerginliğin Irak’ta başlaması kolay izah edilebilir.
İkisi de 2003’deki işgalden bu yana Irak topraklarındalar.
Ama Irak’ta başlayan kavganın ısrarla Irak’ta devam etmesi, düşündürücü.

Pekala ABD, Süleymani’yi Suriye’deyken de öldürebilirdi.
Ya da İran, Irak’taki değil de yine aynı bölgede olan 7 ABD üssü daha var, onlardan birini vurup, misilleme yapabilirdi.
Bunu tercih etmediler.

2003’ten beri Irak’ta birbirlerinin ayaklarına pek basmamışlardı.
Şimdi ise bastılar, çatıştılar.
Şu an için durum, öyle ya da böyle, 2-2 berabere oldu.

Peki bu kapışmada İran ne kaybetti, ne kazandı?
İran, Ortadoğu’da ABD ile çatışan, ABD üslerini bombalayabilen bir güç olarak kayıtlara geçti.
Kendi içinde rejime yönelik başkaldırı vardı.
Irak’ta Ekim’den bu yana devam eden İran karşıtı ayaklanma vardı.
Hepsinin sesini kesti.
Rüzgarı tersine çevirdi.
ABD tarafından vurulurken bir de üstüne yumruk atarak, kazandığı prestiji iyice perçinledi.
Hem İran’da hem de bölgedeki Şiiler üzerinde bütünlüğü sağladı.

ABD, Irak’taki üsleri vurulsa da can kaybı yaşamadı, ülkeye Amerikan bayrağı sarılı tabutlarda ölü Amerikan askeri falan gitmedi.
Kaldı ki 3000 bin geçen hafta 3000 bin de bu hafta olmak üzere 6 bin Amerikan askeri daha Irak’a sevk edildi. Yani ABD, Irak’taki askeri varlığını arttırdı.

ABD Başkanı Trump, seçim öncesi azil sürecinde Amerikan iç kamuoyu gündemini tamamen ters düz etti, azil meselesini konuşan kalmadı, Trump’ın önüne konulan dosya, bu gündemle, rafa kaldırılmış oldu.

İran’ın da ABD’nin de belli kazanımları var.
Peki ya kavgaya ev sahipliği yapan Irak?
Irak bu çatışmanın kaybedeni, kesin olan bu.
Irak 2003’ten bu yana işgal altında, bir kolu ABD’de, diğeri İran’da.
Bu ikisi 17 yıl sonra Irak üzerinde kavgaya tutuşmuşsa, bu kavganın büyümesini beklemeye gerek bile yok, çatışmalar durabilir ama gerginlik asla durmayacak.
Belli ki Irak’ta yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyorlar.
Bu da Irak’ın bütünlüğünü iyiden iyiye tehdit eden kötü bir senaryo olarak karşımıza çıkabilir.

Yorumlar2

  • BİROL 4 yıl önce Şikayet Et
    Çok doğru evet, buna it dalaşı bile denmez, danışıklı dövüş.Amerika yine kuyruğu dik tutmaktan ödün vermedi, İran 'ın kulağını çekip madara etti, bu arada kullanım süresi biten Süleymani ve birkaç kişiyi gözden çıkardılar.Meşhur amerika anlayışı 'Omlet yapmak için birkaç yumurta kırmak gerek.' İran' ın yaptığı bu danışıklı dövüşte, yumruk değil tokat atma bile sayılmaz. Olanları sineye çekip kuyruğunu kısmak yerine dini liderlerinin sahte gözyaşları gerçekten o kadar müslüman Irak'ta , Suriye'de Süleymani tarafından öldürülürken aksaydı..
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • SS Memleketim 4 yıl önce Şikayet Et
    Irak'ın huzursuz olması ve parçalanmasının Türkiye açısından olumsuzluklarının çok olacağını ve bunun sonuçlarının iyi analiz edilmesi gerektiğini düşünüyorum
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat