Faik’lerin, Kemal’lerin, Ertuğrul’ların İmefe’si!

  • GİRİŞ27.09.2019 10:58
  • GÜNCELLEME27.09.2019 10:58

CHP’li ve İP’li bazı vekillerin IMF yetkilileriyle bir otelde gizli kapaklı buluşması, aslında neyin göstergesidir?

Varsayalım, iktidara gelirlerse; bunların, hiç vakit kaybetmeden Türkiye’yi IMF’ye teslim edecekleri daha şimdiden bellidir!

IMF’den “kimlerin” medet umduğu, bir kere daha ortaya çıkmıştır.

*

IMF temsilcilerinin; CHP’nin (Faik Öztrak) ve İP’in (Durmuş Yılmaz) vekillerini birlikte görüşmeye alması pek manidardır…

Yani?

Malum İttifakı “çoktan benimsedikleri” görülüyor!

Faik Öztrak, zaten IMF’nin CHP’deki elemanı gibi çalışıyor.

Eh, CHP’den öncesi de var…

Öztrak’ın 2001 yılındaki Ekonomik Krizi müteakip Kemal Derwish tarafından “Hazine Müsteşarı” olarak atandığını, bu vesileyle hatırlayalım…

IMF, o dönemde “sömürge yasalarını” Mr. Öztrak aracılığıyla dayattı.

Washington’ın mutemet elemanı Kemal Derwish, Bülent Ecevit’in Başbakanlığı döneminde “tam on iki gün boyunca kendisinden haber alınamayan” Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı idi…

“Ben bıraktığımda, Faik Öztrak’ı Bakan yapın” diye akıl vermişti! (26 Temmuz 2002, Hürriyet)

ARA KALIP: OKUMA PARÇASI

IMF’cilik, CHP’nin genetiğinde vardır…

Çok Partili dönemin ilk seçimi olan “baştan aşağı” hileli” 1946 genel seçimini müteakip kurulan hükümette Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Başbakan Recep Peker idi.

Peker Hükümeti, 7 Eylül 1946’da “Devalüasyon” kararı almıştır.

Devalüasyondan 20 gün sonra 27 Eylül 1946 tarihinde, Türkiye “Kırk Yedi Milyon Dolarlık bir iştirak hissesi ile” o dönemdeki adıyla Milletlerarası Para Sandığı’na (sonradan IMF / Uluslararası Para Fonu) kabul edilme işlemlerini başlatmıştır…

Türkiye’nin, IMF’ye katılması ise 11 Mart 1947’de gerçekleşmiştir.

WASHINGTON’IN MEMURU

Türkiye’deki 19 Şubat 2001 ekonomik krizinden sadece bir ay evvel; ABD’de Dabılyu Bush’un Başkan seçilmesiyle Neo-Conların iktidarı başlamıştı.

Önde gelen Neo-Con’lar arasında yer alan, aynı zamanda Türkiye’deki baronların çok sevdiği Siyonist Paul Wolfowitz, Derwish’le can ciğer kuzu sarmasıydı.

Aynı sene, WINEP’teki (Washington Institute for Near East Policy) bir toplantıda; bu Wolfowitz, Derwish ile yakınlıklarını anlatırken, onun “Çok iyi bir memur olduğundan” bahsediyordu!

*

WINEP, 1985’te Yahudi lobisine dâhil AIPAC’ın üst düzey yöneticileri tarafından kurulan ve Terör Devleti İsrail ile doğrudan bağlantılı bir örgüttür…

İslam düşmanlığı ile öne çıkmış bir kuruluştur.

CIA elemanı & FETÖ’cü Kaçak Emre Yaramaz’ın ABD’deki ilk işvereni WINEP idi: Stajını orada yaptı!

Şu “maklube” partilerinde; Sıfır Sıfır Yedi Emre ile “Sosyal Medya Maydanozu” Junyor Barlas ve benzeri tiplerin yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu. TESEV’ci Nafiz John Paker’in yeğeni olan bu Junyor, 11 Mayıs 2011’de attığı bir tweet’te “Bizim cemaatin şifresini daha çözen olmadı” diye yazmıştır!

KEMAL & KEMAL

CHP’nin Başı “Benim Adım Kemal” 2015’te Kemal Derwish’i CHP’ye davet ettiğinde; “Kılıçdaroğlu harika bir adım attı” diyerek Derwish’i cilalayan “Gladyo’nun Klavyesi” Ertuğrul’dur!

“2001’de Türkiye ekonomisini harika bir planla kurtaran adam!” diyerek Kemal Derwish’i ballandıra ballandıra anlatıyordu! “Lami cimi yok, Dünya Bankası ve IMF nedir dibine kadar tanır” diyordu…

Kemal Derwish’in piyonluğuna “şeref madalyası” takıyordu!

Medyamızın Hedonist Etki Ajanı Ertuğrul, 5 Şubat 2019’da ise iliştirilmiş takımından Nevşin’e “IMF, kötü bir şey değil ki!” diyerek tamamen zıvanadan çıktı!

İŞTE O İTİRAF

Ertuğrul’un, 22 Ekim 1998’de, eski patronu Aydın Doğan’ın kuracağı karton fabrikası için destek ve teşvik istediği dönemin Ekonomi Bakanı Güneş Taner; yıllar sonra Kemal Derwish için şunları söylemiştir:

“IMF’den üç kuruş almak için kapıda bekledim…

Kemal Derviş, eşi Catherine ile geldi. IMF’den 40 milyar dolar getirdi…

Bu paraları batık bankalara dağıttılar, gittiler…

Derviş, özel bir görevle gelen adamdır. Hiçbir şey yapmadı, kahraman oldu!” (29 Haziran 2012)

Nedir? En iyi belge, itiraftır!

*

“Ben Selanikliyim” kitabının yazarı Ilgaz Zorlu’nun 2001 yılı başlarında mahkeme sunduğu savunmasında dönemin TESEV Başkanı Nafiz John Paker ile birlikte Kemal Derviş, İsmail Cem ve de Rahşan Ecevit’e “ciddi suçlamalar” yönelttiğini “bir de burada” hatırlıyoruz!

Sabetayist Zorlu, “Türkiye’yi bölerek bir dış ülkenin hâkimiyetine dâhil etmek isteyenSabetay kökenli liberal bir sol lobinin gizli amaçlarından…

Söz konusu lobinin siyasetteki ve medyadaki ileri seviyedeki tesirlerinden” söz ediyordu!

YENİ ŞAFAK GAZETESİ

Yorumlar1

  • mustafa 4 yıl önce Şikayet Et
    :))) zeki olduğunuzu sanacak kadar zekisiniz !
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat