Milletin iradesini yok etmek isteyen o mihrakın devletimize diz çöktürmek için başvurmadığı yol kalmadı gibi. Her girişimine bir başka ortak buldu, her girişimini bir başka kılıfa uydurdu. Amaç her defasında Türkiye'yi yeniden bir sömürge haline getirerek, Batının ve siyonizmin emellerine hizmet ettirmenin önünde bir engel olarak gördükleri Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidarına son vermek...

Özetle bu girişimleri ve ortaklarını hatırlayalım...

E-muhtıra için Kemalist ordu mensupları kullanıldı.
Ak Parti'ye açılan kapatma davası için Kemalist yargı mensupları harekete geçirildi.
Gezi olayları için, muhalif gençler harekete geçirildi.
Hendek olayları için PKK ve sempatizanları harekete geçirildi..
17-25 Aralık operasyonu için Fetöcü emniyet ve yargı mensupları kullanıldı.
15 Temmuz darbe girişimi için Fetöcü ordu  mensupları kullanıldı.

Kimisinin üst akıl kimisinin dış mihrak dediği bu yapı her başarısız girişimin ardından inatla ortağını ve işbirlikcisini değiştirerek yeni bir oyun kurmanın derdine düştü...

Peki şimdi sıra kimde? Bir sonraki darbe girişimi için kimi kullanacak? Bir sonraki plan hangisi? Bir sonraki girişim ne zaman?

Farkında değilsiniz belki ama üst akıl yeni darbe girişimini 15 Temmuz'da suçüstü olmanın vermiş olduğu kısa suskunluğun hemen ardından tezgahlamaya başladı bile... Yeni ortağı ise hiçbirşeyin farkında olmadan, nasıl bir tezgaha getirildiğini farkedemeyen muhafazakar seçmen....

Çeşitli hile ve tezgahlarla Ak Parti ile seçmenin arasını açma yolunu izliyorlar bu aralar...

Emniyetle, yargıyla, orduyla ve terör örgütleri ile yapamadığını, bizzat milletin eliyle yapmaya çalışıyorlar...

Sosyal medyada bir anda "bugüne kadar hep Ak Parti'ye oy verdim, ama bundan sonra Ak Parti'ye oy moy yok" söylemleri ortaya çıktı. Rahip Brunson aylardır mahkumdu, bir anda kıymete bindi, verin papazımızı diye tutturdular, geceyarısı ekonomiye operasyon çekildi, verilmezse ekonomik fatura ağır olacak, verilse muhafazakar seçmen kırılacak, verildi ve azımsanmayacak bir kitle küstü...
Ekonomik yaptırımlar dolayısıyla 15 yıldır milletin unuttuğu zam kelimesi yeniden dillere düştü, en çok zaten ortadirek ve altını teşkil eden muhafazakâr seçmeni vurdu, azımsanmayacak bir kitle küstü...
Akabinden andımız tartışması çıktı, aniden 5 yıllık olay yeniden hortlatıldı, önü açılsa muhafazakâr seçmen küsecek, önü açılmadı hem muhafazakâr olup hemde Mustafa Kemal'e muhabbet besleyen önemli bır kitle küstü...
EYT meselesi gündeme geldi, ciddi mağduriyetler var, önemli bir kitle daha küstü...
Asgari ücretle çalışanlar, bütün zamlara rağmen artmayan asgari ücrete tepkili ve küskün....

Üst aklın tezgahladığı Brunson oyununun özet faturası bu, Ak Parti'ye tepkili ciddi bir muhafazakar kitle...

Dikkatli olunmazsa ve  bu  küskünlerin sorunlarına bir çözüm bulunmazsa önümüzdeki yerel seçimde bunun çok ağır sonuçları ortaya çıkar... Kaybedilecek şey sadece belediyeler değil, muhalefet en ufak bir zaaf yakaladığında harekete geçerek Başkanlık Sistemini sorgulamaya başlar. Sonrasında sokaklar karışır, ülke karışır, ve aleyhimize oyun kuranlar emellerine ulaşmış olur...

Hafazanallah...