Ayıp

  • GİRİŞ10.12.2018 08:40
  • GÜNCELLEME11.12.2018 08:42

Bize çok anormal gelebilir, gericilik diyebiliriz, irtica diyebiliriz, medeniyetsizlik diyebiliriz, ne dersek diyelim ama vakıa bu toprakların normallerinden bahsedeceğim...

 

 

18-19 yaşlarındaydım, rahmetli babaannemle evimizin balkonunda sohbet ediyorduk...

Babaannem haza Osmanlı kadını... 

 

 

Ne devrimler ne İnkılâplar hiç biri işlememiş, kendi içinde Devlet-i Aliye'yi muhafaza etmiş. Edebe ve hayaya dair öğrendiği şeyleri erken yaşta görev şehidi olmuş başmuallimlik yapan babasından öğrenmiş ilk önce, sonra onu ve kardeşlerini tek başına yetiştiren annesinden...

Biz sohbet ederken sokakdan kahkahalar ata ata iki genç kız geçiyordu, yanlış hatırlamıyorsam Elazığ şartlarına göre biraz da fazla açık giyinmişlerdi, gençliğin de vermiş olduğu gaflet ve gözlerine hakim olamamanın zaafı ile gözümün kenarı ile baktım kahkahanın geldiği yöne...

"Oğul." dedi babaannem

"Oğul oraya bakma bana bak, sana bişey anlatayım...

Ben yeni gelindim, deden bana bir etek almıştı, giyidiğimde eteğin bana bol geldiğini anladım... 

Eteğin  daraltılması gerekti, evimizde bunu yapacak teçhizata sahip olmadığımız için terziye gitmeliydi etek, dedene söyledim, tamam dedi "babamla konuşayım bir çaresi bulunur..."

Ben olayı tam kavrayamımıştım, etek altı üstü terziye gidecek, daraltılıp gelecek. Bunun baba ile konuşulmasına ne gerek vardı? Maddiyat meselesi desek, olamaz zira aile Elazığın varlıklı ailelerinden...

Akşam babası eve geldiğinde dedem durumu arz etmiş, olmaz demiş babası...

"Git bir etek daha al, ben gelinimin giydiği elbiseye bir başka erkeğin dokunmasına müsaade etmem, ayıptır..."

İlk bakışta bize acayip ters gelebilir bu durum,  bize baskıcılık gibi gelebilir, gerikalmışlık gibi gelebilir...

Ama iyi düşünün hele...

Bu aslında koruyup kollamadır, bu aslında kadını baş tacı etmedir, bu aslında toplumun en değerli varlığı olan anneyi dokunulmaz kılmadır, bu aslında kadının izzet ve itibarını kutsamadır... 

 

Bizim mahallemizde bir kasap vardı, bir gün babama dediki "Hasan edep ve haya eskide kaldı... 

Evinizin karşısında 35 yıl kasaplık yaptım Annenin ne bir gün sesi taştı pencerenizden ne de yüzü, yolda görsem tanımam...

Şimdikiler et hafif yağlı çıktığında dükkana gelip ortalığı birbirine katıyorlar..."

 

Anneannem var birde...

Sabahlara kadar namaz kılan, iman timsali kadın...

Dalga geçerdik çocukken, sebebi ise hala güldürür beni. Benim anneannem başını örtmeden televizyon karşısına geçmezdi, yahu yapma Annenanne onlar seni görmüyor desek de "Neme lazım oğul elalemin herifleri ben onları görüyorum ya  derdi..."

 

Şimdi gelelim asıl meseleye...

Geçenlerde ulusal bir TV kanalında bir sabah programında 4 yaşında bir çocuk için babalık testi yapıldı...

Genç kadın 24 yaşında, iki eşi bir sevgilisi ve dna testinden anlaşılacağı üzere bir de gayrımeşru çocuğu var... Kendisini o güne kadar çocuğun babası zanneden adam sinir krizi geçiriyor canlı yayında... İşin korkunç tarafı ise, bütün bu olanlar tamamen normalmiş gibi lanse ediliyor... 

 

Memleketin başka bir köşesinden ise eş değiştirme partileri için kullanılan bir villaya yapılan baskından bahsediliyor...

20-30 kişi eşlerini de alıp bu villada birbirlerinin ırzına geçiyormuş, hobileriymiş, fantezileriymiş...

 

Terziye gitmeyen etek ile benim hobim diyerek karısını başkasına sunan adamın arasında sadece 70 yıl var...

 

Bu 70 yılda ne oldu Allah aşkına bu topluma? 

 

Arada, kadını cinsel bir obje haline getiren sözde aydınlanma var, arada batılılaşma var, arada medeniyet dediğimiz tek dişi kalmış canavar var...

Arada kadını erkek yapmaya çalışan sözde kadın hakları var...

Arada laiklik var...

Arada kılık kıyafet kanunları var...

Arada size otomobil tekeri satarken bile reklamını kadın üzerinden yapan kapitalizm var...

Arada yitirilmiş nesiller perişan olmuş kadınlar var...

 

Benim babaannemin kadın haklarından haberi yoktu, hnneannemin de hakeza...

Ama İzzetleri ile yaşayıp izzetleri ile öldüler...

Bir Allah'ın kulu onlara zarar veremedi, bir Allah'ın kulu yan gözle bakamadı... Bir Allah'ın kulu onlara zarar vermeyi aklının ucundan dahi geçirmeye cesaret edemedi...

Zira kadın kanunla değil, zira kadın sözde kadın haklarıyla değil, kadın ahlakla ve edeple korunur, vesselâm...

 

 

Tuğrul Selmanoğlu 

 

Yorumlar82

  • Seval 5 yıl önce Şikayet Et
    Kesinlike doğru
    Cevapla
  • Ersin Handere 5 yıl önce Şikayet Et
    Herşey bizde biz düzeltmeliyiz
    Cevapla
  • Niyazi 5 yıl önce Şikayet Et
    İnsan hakları, hürriyet, özgürlük derken terbiye dışı ve fazlaca özgür, ‘ben yaptım oldu’ tarzı bir yaşam şekli yaygınlaştı.Edep haya kalmadı,bırakmadılar.Gençlik elimizden kayıp gidiyor. Tuğrul kardeşim Rabbim kalemine güç kuvvet versin.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Furkan 5 yıl önce Şikayet Et
    elinize, düşüncenize sağlık... böyle bir neslin evlatlarına ne mutlu... asluhu nesluhu...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Pakize bolukbas 5 yıl önce Şikayet Et
    Allah razi olsun
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat