Süleyman Şah Türbesi kararı

  • GİRİŞ28.02.2015 11:34
  • GÜNCELLEME28.02.2015 11:34

Uzun süredir, "Türkiye IŞİD'e yardım ettiği için saldırıya uğramıyor" teorisini savunan kesimler, son gelişmeler ışığında artık bundan vazgeçmiş bulunuyor. Kobani'de başlayan ve giderek bölge kasabalara yayılan silahlı çatışmalar, IŞİD'in zemin kaybettiğini ve işgal ettiği bölgelerde varlığını sürdürmekte çok zorlandığını gösteriyor.

Türk hükümeti, hem IŞİD ile bir yaşam mücadelesi veren PYD'ye savaşı kazanması için destek oldu, toprakları üzerinden Peşmerge güçlerinin Kobani'ye geçmesine onay verdi, yaralı PYD militanlarının kendi hastanelerinde tedavi görmesine insani gerekçelerle izin verdi. Hem de, IŞİD'e en fazla karşı olan Özgür Suriye Ordusu'nun "eğit-donat" sistemi içinde Türkiye'de konuşlanması için ABD ile kısa süre önce bir anlaşmaya vardı.

Bu açıdan bakıldığında, Türkiye'nin IŞİD'e hâlâ destek olduğu gibi bir denklemi savunmak mümkün değil. Ama bunu savunanlar hâlâ var, uluslararası medya da bu tür yorumları kullanarak birbirinden anlamsız analizler üretebiliyor. "Şah Fırat" operasyonuna yöneltilen eleştiriler, yalnızca IŞİD ile işbirliği gibi anlamsız ithamlarla sınırlı değil. Bir taraftan da, askeri anlamda savunulması mümkün olmayan bu mahallin "neden terk edildiği" sorusu hükümete yöneltiliyor. Bunu yapan kimi siyasi hareketler, "sosyal demokrat" etiketini kullanmaktan vazgeçmediği için, bu tutum gerçekten de şaşırtıcı oluyor. "İnsan" unsurunu merkez alan, siyaseti onun çevresinde kurgulayan bir "sosyal demokrasi" anlayışı, bir kolordu büyüklüğünde kuvvetle Suriye'ye 40 km. girerek, önemli can kaybını göze alarak, uluslararası düzeyde de çok zor duruma düşerek, Şah Fırat operasyonuna alternatif "savaş" senaryosunun neden gerçekleştirilmediğini soruyor. 

Yazının tamamını okumak için tıklayınız...

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat