Olağanüstü dönemlerden geçiyoruz. Bu süreç bittiğinde dünyada etkilenmeyen birey kalmayacağı kesin. Bu sebeple hepimizin bir bütün olarak ülkemiz için düşünüp oluşabilecek olumsuzlukları en aza indirmeye çalışmamız gerekiyor. Bu amaçla doğruya doğru demek ve tüm kurumlara destek olmak şart. Benim bu dönemde gerçekten attığı her adımda alkışladığım kurum YÖK Başkanlığı’dır. Geçtiğimiz günlerde sayın başkan ile yaptığımız bir telefon görüşmesinde beni çok sevindiren bir konuda çalışma yaptıklarını anlattı; ayrıntılarını onların açıklamasına fırsat vererek ben biraz daha başlıklardan bahsedeyim. Bu Covid-19 süreci birçok konuda sıkıntı yarattığı gibi bazı konularda da önlem alındığında fırsat yaratma durumu da var. Özellikle uluslararası öğrenci alımında, başta ABD olmak üzere İngiltere, Kanada ve diğer Avrupa ülkelerindeki sıkıntılı süreçler sebebiyle avantajlı konuma geçirdiğini düşünüyorum. Bu sebeple başta YÖK olmak üzere bu konuda üniversitelere bazı imkanlar tanıyarak bu fırsatı değerlendirmemiz gerekiyor. Şöyle bir hesap yapayım size bir yabancı öğrenci ülkemize eğitim, konaklama, ulaşım gibi başlıklarda yılda 26 bin USD bırakıyor. Yani bu bizim 150 bin yabancı öğrencimize 50 bin yeni öğrenci eklediğimizde yıllık ülkemize 36 milyar TL gelir sağlamış oluruz. Bir de öğrencilerin bunu 5 yıl ödediğini düşünürsek inanılmaz bir ihracat kalemi karşımıza çıkıyor.

Ama bu fırsatı değerlendirmemiz için devletin her kurumunun üniversitelere yardımcı olması gerekiyor. İşte çözülmesi gereken bazı sorunlar; 1. Ülkemizde eğitim alan uluslararası öğrencilerin bir kısmı ülkelerine geri dönmüş durumda. Ülkesine geri dönen öğrencilerin eğitim öğretim yılına geri dönebilmeleri ile ilgili yaşanabilecek sorunların çözülmesi gerekiyor. 2- Öğrencilerin yaşadığı ülkenin covid-19 sürecini tamamlayamaması ve öğrencilerin ülkelerinden çıkamaması durumunda onlara sağlanacak uzaktan eğitim imkanlarının yaratılması gerekiyor. 3- Her ülkede lise mezuniyetlerinin sekteye uğraması sebebiyle öğrencilerin ülkemizde eğitime başlayabilmesi için vize konularında sorunlar oluşmaması için yapılması gerekenler var. 4- Ülkemizin de dışarıdan gelebilecek vakalarla ilgili hassasiyeti sonucu öğrencilerin gelişlerinde yaşanabilecek sıkıntılara çözüm oluşturulması gerekiyor.

Bir de üniversitelerin yaşadığı sorunlar var; ülkeler kapalı olduğu için tanıtım yapamıyorlar, hedef ülkelerde eğitim durduğu için öğrencilerin işlemlerini yapamıyorlar, aday öğrencilere ulaşmak için çok zorlanıyorlar çünkü fuarlar durmuş durumda.

YÖK Başkanımızın görüşmemizde bu konuda ne kadar hassas ve derin düşündüğünü anladım. Özellikle üniversitelere bu konuda olanaklar sağlayacağını belirtmesi beni çok mutlu etti. Ayrıca “46 bin öğrenciden 160 bin öğrenciye çıkardığımız bu sayının çok daha yukarı çıkması ülkemiz için çok önemli bu konuda çok çalışıyoruz” dedi. Ben başta ABD ve İngiltere olmak üzere yaşadığımız pandemi sürecinden çok kolay toparlanamayacaklarını bunun da özellikle kendi ülkesi dışında eğitim almak isteyen dünyanın dört bir yanındaki öğrenciler için yeni arayışlara sebep olacağını düşünüyorum. Türkiye çevresindeki 60 ülkeye maksimum 4 saat uçuş mesafesinde bir ülke olarak en fazla akla gelen ülke olabilir. Bu fırsatı değerlendirmek başta üniversiteler ve onlara yardımcı olacak devletimizin tüm kurumlarının görmesi gereken bir durumdur.

Sözün özü her kriz yeni fırsatlar doğurur fikrini unutmadan enseyi karartmak yerine yeni fırsatlar için çalışma zamanıdır. Pandemi sonrası dünyada kartlar yeniden dağıtılırken hangi kartı alacağımıza biz karar verebiliriz ama boş tartışmaları bir kenara bırakıp her koşulda işimize odaklanma zamanıdır.