'İsrail'le normalleşme için hazırız'

  • GİRİŞ25.10.2014 11:58
  • GÜNCELLEME25.10.2014 11:58

Beni hayli şaşırtan bu cevabı verdiği sorum ise şu: Türkiye, bölgede İran dışında şu anda istikrar sunan tek iki ülke olan Mısır ve İsrail'le ilişkilerini normalleştirmeyi düşünüyor mu? Yetkili devam ediyor: "Sadece tazminat işinin bitirilmesi lâzım. Ondan sonra büyükelçimizi göndeririz, ilişkiler normalleşir." Peki ya Mısır? "Mısır daha uzun vadeli bir mesele. Biraz zaman alacak. Şu anda ne onlar, ne de biz hazır değiliz." Bu iki yanıt ise şuna işaret ediyor: Ankara bölgedeki gelişmeler ışığında, bir yeniden okuma yapıyor. 

ŞU anda Türkiye-ABD arasında benzeri görülmemiş bir stratejik kopukluk var. İki ülkenin İrak ve Suriye'deki stratejik hedefleri tamamen farklı. ABD defalarca açıkladı. Önceliğinin IŞİD'i yok etmek olduğunu. Ankara'nın öncelikler listesi ise bambaşka: Esad ve PYD. 

ESAD'la başlayalım. Bir türlü gitmediği gibi, yerini daha da sağlama aldı. ABD'nin Suriye'de IŞİD'e karşı hava operasyonları, en çok ona yanyor. IŞİD zayıflarken, o da tüm gücünü diğer muhaliflere karşı kullanıyor. PYD'ye de askeri yardım göndermeye başladı. Yani ABD'ye ve koalisyona, "ben işbirliğine hazırım" mesajını her şekilde veriyor. Baş destekçisi Rusya ve İran da hâlâ arkasında. ÖSO'nun ise IŞİD ve Esad'a karşı savaşabilecek güce ulaşması, epey bir zaman alacak. Zaten tüm bu sebeplerden dolayı da her ne kadar Ankara gibi ABD de Esad'dan hiç hazetmese de, onu şimdilik Suriye ajandasından çıkarmış durumda. Ankara'da üst düzey yetkililerden edindiğim izlenim ise: Ankara'nın Esad ısran, aslında bugüne odaklı değil. "Yeter ki bu yolun sonunda gideceğini bilelim" havası hâkim. Ne var ki bu talep, Ankara'nın şu anda hem koalisyon görüşmelerinde elini kolunu bağlıyor. Hem ABD ile yapabileceği işbirliğini kısıtlıyor. Hem de Suriye'de kartlar yeniden karılırken, oyunun kurallannı belirleyenlerden olmasını riske atıyor.

 VE PYD. Ankara Rojava'daki (kuzey Suriye) yarı-bağımsız Kürt oluşumun, kendisi ile aynı çizgiye gelmesini istiyor. Yani Esad'ın karşısında konumlanmasını. Bir haklı çekincesi ise PYD'nin silahlanınca bu silahlan Türkiye'ye doğrultması. Dolayısıyla PYD'nin Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve Peşmergelerin güdümünde hareket etmesini istiyor. Ne var ki sahadaki gerçekler, çok hızlı ilerliyor. PYD, ABD'nin Suriye'deki doğal ve en kuvvetli müttefiki hâline gelmiş durumda. Güçlerini de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi lideri Mesut Barzani ile birleştiriyor. Tüm bunların ötesinde, anlaşıldı ki Rojava'yı dışlamak çözüm sürecini riske atıyor. 

yazının devamı için tıklayınız

Yorumlar1

  • sami baharlar 9 yıl önce Şikayet Et
    H A M A S. Sayin yazarin dediginin tam aksine bir sorum var: tazminatlar odendikten sonra 2 gun sonra bir olay olursa ne olacak.. ayrica Ambargo kalkmiyacak..... ayrica 3. intifadanin baslatilmasi icin devamli Mahmut Abasa baski yapiyorlar... bu sunu gosteriyor. Turkiye Hamastan vazgecmesse bu is olmaz .....Devamli destekliyorda zaten bundan ne cikiyor ki!!
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat