Göbeklitepe'de zıplayan Çekirge'nin derdi ne?

  • GİRİŞ21.02.2012 15:07
  • GÜNCELLEME21.02.2012 15:07

Yazı yol haritamız şöyle; Önce bir fıkra anlatacağım. Sonra fıkrayı anlatma nedenimi açıklayacak, ardından da Çekirge'ye, pardon yani konuya dalacağım.

***

Rivayete göre; Hac ibadeti sırasında yorgun düşen Urfalı, şeytan taşlarken basmış kalayı: "Ulan şeytan, gözün kör olsun, sen Hz. İbrahim'in eşlerinin akıllarını karıştırıp, araya nifak sokmasan Hz. Hacer, buralara gelmeyecek, Hz. İbrahim de Kabe'yi Urfa'ya yapacaktı, biz de Hac için bu kadar yol tepip buralarda perişan olmayacaktık..."

Aklıma ilk bu fıkra geldi çünkü yazı için masaya otururken, "Ah be Fatih Çekirge, sen olmasan, ben seri şekilde Göbeklitepe ile ilgili bilimsel ve magazinel haberler yayınlayacaktım... Şimdi senin yüzünden millete Göbeklitepe'nin ne olduğunu anlatamadan, üzerinden dönen dolaplar tartışmasına dalacağız" diye saydırıp duruyordum...

***

Emekliliğimi uzun süredir ihmal ettiğim arkeoloji araştırmaları ile değerlendireyim ve Türklerin çok da umurunda olmayan arkeoloji - antropoloji konularındaki kafa karışıklıklarını ortadan kaldıracak incelemeler yapayım istiyordum. (Meraklıları girip arkeolojikhaber.com adresinin kim tarafından ve hangi tarihte alındığına bakabilirler... Konuyla ilgili düşüncelerimi ilerleyen günlerde okurlarla paylaşaçağım inşallah.)

Dünya tarihini değiştirmeye aday kazı olması yönüyle incelemelerin başında Göbeklitepe geliyordu.

***

Göbeklitepe'ye ilk olarak geçtiğimiz yılın Temmuz ayında gitmiştim. İkinci olarak da geçtiğimiz ay! Hatta bu yaz kazılara bizzat katılmak için hatırı sayılır bir dosta ricada bile bulunmuştum....

kullan

Ancak sosyal medya sakinleri ile paylaştığım bir iki not hariç, oturup her iki gezi hakkında tek habercik dahi yazacak zamanım olmamıştı. Bu yüzden uzun bir yazı dizisi hazırlayarak acısını çıkartmayı düşünüyordum. "Göbekli Baba ziyaretinin nasıl gâvurlaştığını, hatta köylülerin "ilk namaz"ın izlerini bu tepede nasıl bulduklarını(!), kazıların dünya ve Türkiye tarihi açısından önemini, bulunan nesnelerin arkeooloji tarihinde neleri değiştirdiğini o yazı dizisinde bulacaktınız!

***

Tesadüfe bakın ki toplantıda arkadaşlara Göbeklitepe yazı dizisi hazırlayacağımı açıkladıktan bir gün sonra Fatih Çekirge'nin yazısını gördüm: "Biz birbirimizin kuyusunu kazarken bakın Urfa'da Almanlar ne kazıyor?"

Yazı milliyetçi damarına basılınca gaza gelecek konu hakkında bilgisi olmayan okurlar için harika!

Ama biraz okumaya, genel kültüre meraklı okurlar için bile cehaletin zirvesi!

Düşünün; dünya çapında bilimsel yayınlar konu hakkında yıllardır makale ardına makale yayınlamışlar. Olay pek çok medya organında popüler haberlere konu olmuş, bilimsel dergilerde hâlâ analizler yapılıyor....  Hatta son 3-4 yıl içinde basılan tüm arkeoloji kitaplarının başına Nevali Çori ve Göbeklitepe bulguları eklenmiş, tarih kurguları yeniden gözden geçirilmiş ama Türkiye'nin en çok ziyaretçiye sahip gazete portalının başındaki adam, 2012 yılının Şubat ayında "Biz birbirimizin kuyusunu kazarken; Alman arkeologlar, Urfa'da dünyanın en eski yerleşim bölgesini kazıyorlar.   12 bin yıl öncesinin ilk yerleşim bölgesi. Tam dört yıldır kazılıyor. Ama biz bilmiyoruz. Farkında değiliz. Yazmıyoruz, konuşmuyoruz. Şaşırmıyoruz. Yani Urfa'daki kazının farkında değiliz... " diye yazıyor!

Allah, Allah!

Hadi hiç kitap okumuyor, dergi karıştırmıyor olsun...  Bir insan kendi medya grubunun yayın organlarını gazetelerine de bakmıyor olabilir mi?

İşin daha da garibi Allah'ın japon'u, Alman'ı Amerikalısı duyup ziyarete bile geliyor. Oraları şimdiden geziyor ve gidiyor. Hatta uyanık tüccar teşebbüs ruhu taşıyan Urfalı köylüler, şimdiden o turistlerden para kazanmak için deve bile alıp dağın başına getirmişler. Beslenme masraflarından şikâyetçiler ama Fatih Çekirge'nin haberi yok!

Allah, Allah!

***

Çekirge bu yazı ile yetinseydi, cehaleti beni ilgilendirmiyordu....

Ama cumartesi günü konuya yeniden daldı: "Dinlerin başlangıcında onlar kazar biz bakarız" diyerek.

Yazının salata kısımlarını es geçiyorum ve meramının burası olduğu izlenimi verdiği kısmı alıntılıyorum:  “Ne ağır bir çelişkidir ki; Arap Yarımadası'ndan Kuzey Afrika'ya ve oradan Ortadoğu'ya kadar; Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla; Birbirimize olan inancımızı kaybedip; İnançsızlıktan kan döktüğümüz bu topraklarda; İnsanoğlu, inancın ilk temellerini atmış. Ve işte şimdi o topraklarda; Hiç haberimiz olmadan; İnsanlık tarihinin en eski “inanç haritası” çıkartılıyor"

Çekirge'ye "Hiç değilse Ali Şeriati'nin Dinler Tarihi ve Medeniyetler Tarihi konferanslarının çıktılarını oku da öyle felsefe yap, el âleme madara oluyorsun" uyarısını yapmak geldi ama bir önceki yazısında kendi yayınlarını bile okumadığını hatırladım. Hem bu yazısında hiç değilse, tarihini dahi vermeden "National Geographic"in Mayıs 2011 sayısının kapağını gördüğünü belli ediyor...

İyi niyetliyim ya; muhtemelen bir önceki yazısından sonra "Aman abi, ne yapıyorsun, kendini rezil ediyorsun bari bizi etme" deyip bilim editörleri getirip eline tutuşturmuştur" şeklinde düşünüyorum hâlâ masum masum!

***

Çekirge bu; bir zıplar, iki zıplar üçüncüde meramını ortaya koyar: "11 bin yıl öncesinden gelen o heykel nereye uçtu? 

Doğal olarak Fatih Çekirge'nin geçtiğimiz yıllarda kazı alanından kaybolan heykelden de haberi yok ve onu da Bakan'dan öğreniyor!

Meğer Şanlıurfa'daki bilim adamlarının şu ana kadar, ne şartlar altında, ne kadar kazı yaptığından haberi bile olmayan Kültür Bakanı(!) Fatih Çekirge'yi arayacak vakit bulmuş ve demişmiş ki "Fatih Bey, sizin aracılığınızla son kez uyarıyorum. Kazı bölgelerinde yıllarca kazıyormuş gibi yapanlara artık izin vermeyeceğiz. Gerekirse kazıları ellerinden alacağız. Zaten almaya da başladık"

Bak sen!

İlk iki yazısında "cehalet Oscarı olsa ben alırım" türünden "salağa yatan" yazılar kaleme alan Çekirge bir anda allemeyi cihan kesiliyor ve meseleyi 'şak' diye anlıyor "Bakan bu konuda çok hassas bir noktaya gelmiş. Türkiye'de yıllardır kazı yapan kuruluşlardan “kazıyı savsaklayanlar” ve yeterli önlemi almayanlardan o kazılar alınacak. Yeni bir düzen getiriliyor"

Yeni bir düzen!

Düzen!

Düzen ve Hürriyet yanyana... 

***

O zaman masum bir soruyla başlıyorum sorguma bay Çekirge:

Nevali Çori'yi, Eriha'yı sormayacağım sana merak etme... Daha basit, sorular soracağım:

Doğan Yayın Grubu'ndan Hürriyet'in kardeş yayın organı Milliyet'in 9 Ekim 2006 yılında bölgeyle ilgili "Adem ile Havva'nın cennetinde yol kavgası" haberinden hiç haberin olmadı mı?

Yani, Göbeklitepe kazılarını gerçekleştiren ekibin başındaki Arkelog Klaus Schmidt, ısrarla "Bu çok büyük bir tarihi keşif, bölgeye çok turist gelecek, bu turistler köy içindeki yoldan geçsin" derken dönemin valisinin ısrarla daha kısa yol güzergahını dayattığından haberin yok mu?

O gün Göbeklitepe'nin ne olduğunu anlayamayanlar adına mı Alman arkelogdan rahatsız oluyorsun?

***

Göbeklitepe kazılarını gerçekleştiren ekibin başındaki Arkelog Schmidt'in "Taşçağı avcılarının gizemli kutsal alanı" üst başlığını taşıyan Göbekli Tepe, En eski tapınağı yapanlar" kitabında, "Türkiye'de Mezopotamya bölgesinin üstünde yapılan kazıların dünyadaki bilim adamlarınca kasıtlı olarak görmezden gelindiğini" yazdığını biliyor muydun?

***

Konuyla pek âlâkası yok ama madem inanç konusunu bu kadar önemsiyorsun, bunu da sorayım Arkelog Klaus Schmidt'in kitabında "Kutsal Topraklar Sendromuna" değindiğini ve İsrailli Arkeolog Ofer Bar- Yosef ve meslektaşı Alman Rolf Hachmann'ın Eriha bulgularıyla ilgili yorumlarını eleştirirken, "İncil metinleri ve arkeolojik bulgular arasında karşılaştırma yapma zorunluğunun arkeologlar üstünde bir baskı oluşturduğunu görmekteyiz. İşte bu nedenle, arkelogların beklentileri ve İncil senaryolarına uymayan bazı buluntular konusunda hiç de azımsanmayacak şekilde eksik gözlemler yapıldığına şahit olmaktayız. Örneğin, Kudüs'teki arkeolojik araştırma tarihi bu tür amaç ve hatalı yorumlarla doludur" ifadelerini kullanmasının sence bir sakıncası var mı?

***

Eğer amacın gerçekten bilim, kültür ve millî bakış açısını önemsemek ise en azından şu masum soruların cevabını bilecek kadar bilgi edin de gel... Bunları bari bil çünkü korkum odurkibilgi yığınları altında cahil cahil zıplarken, ezilebilirsin! Her türlü tartışmaya açığım...  

Ama belli ki derdin bunların hiçbiri değil ve aslında bu soruların muhatabı da sen değilsin...

Belki telefonun öbür ucundaki Hükümetin Kültür Bakanı'nda sorduğum soruların cevabı vardır....

Ey Çekirge, en iyisi sen hiç benimle muhatap olmadan ayak altından çekil de projenin gerçek sahipleri yüzlerini göstersinler, görelim projeleri kaç okkadır?

Öğrenelim bakalım; arkeoloji onlar için bir "kan davası" mıdır, yoksa "bilim dalı" mı? Ya da işin ucunda daha "duygusal sebepler" mi var?

Yaşar İliksiz - Haber 7
yasar.iliksiz@haber7.com

Yorumlar1

  • Mehmet Emin ARICI 12 yıl önce Şikayet Et
    ŞANLIURFA'DAN TEŞEKKÜR. selamun aleykum güzel yazınızı okudum gerçekten bu iş için bir hizmet verebılen bır ınsanı ve bu insanın urfalı olmayarak bir türkiyeli bakış açısıyla bakıp bizim mutlak değerlerimizi aşagılamaya çalışan insanlara cvp vermesi ve onları gerçekten sert yüzeye düşürmesi beni çok çok mutlu etti teşekküerlerimi en içten dileklerimle iletiyorum ayrıca bir daha şanlıurfaya gelirseniz bir yerel insan olarak sizleri ağırlamak benım için büyük bir şereftir...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat