Bu cümleyi hapisteki HDP’li Selahaddin Demirtaş kurmuş, “YPG Fırat’ın batısına geçecek, siz de mal mal bakacaksınız” demişti.
Sonrasında devletimiz gerekeni yaptı, kimin mal mal baktığını gördük.
Dışarıdaki Türkiye karşıtı ittifak ve içerideki müttefikleri boş durmadı.
“Fırat’ın doğusuna adım atamazsınız” dediler, her türlü engellemeye giriştiler, olmadı.
            ***
Sonra sıra başka mevzulara geldi.
“Doğu Akdeniz’de niye doğalgaz arıyoruz? Mısır’da, Libya’da ne işimiz var?” dediler.
Mısır, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Avrupalı dostlarından bolca alkış aldılar.
Baktılar ters tepecek, üç gemi ile arama sürerken, “Biz niye orada yokuz?” deyip, milleti sersemletmeyi denediler…
Ama yine olmadı.
Türkiye mal mal bakabilirdi, yapmadı.
Gitti, Libya ile sınır anlaşması yapıp, karşı ittifakın önünü kesti, çıldırdılar.
            ***
Şimdi yeni bir şey deniyorlar.
Meşru Trablus hükûmetini, Mısır’da devirdikleri Mursi ile aynı kefeye koyup, Türkiye’yi Akdeniz’den uzaklaştırmak istiyorlar.
Yine hem dışarıdan, hem içeriden yürütülen bir kampanya ile…
Korkup olan biteni mal mal izlemek ve değeri trilyon dolarlarla ifade edilen rezervi başkalarına bırakmak elbette bir seçenek…
Ancak Türkiye kararlı; Libya’daki müttefikimiz Serrac’ı da, Akdeniz’deki haklarımızı da yedirmeyecek.
            ***
Libya ve Akdeniz’de durmazsak, muhtemelen yakında şunları işiteceğiz;

Kendi arabamızı bile elektrikli yaparken Akdeniz’de doğalgazı, petrolü niye arıyoruz ki, zaten ihtiyacımız olmayacak!
Çıkarsak da para etmeyecek, dışarıdan daha ucuza alıyoruz. Kime satacağız?

Demedi demeyin, buna benzer cümleleri duymanız sürpriz olmayacak...
            ***
Dedim ya, karar bizim…
Hep iki tercih var önümüzde…
Ya mal mal izlemek ya da menfaatimize olanı yapmak.
Misal; Kanal İstanbul…
Çılgın proje ilk 2011’de açıklanmıştı.
Üzerinden dokuz sene geçti.
Bir zamanlar çokça övülen, toplumda büyük heyecan uyandıran proje, şimdi ‘faydasız’ oluverdi birilerince.
Strateji, siyasi hamle falan, hak getire…
Dün iyiydi, bugün kötü!
Başkanlık Sistemi gibi…
Turgut Özal’dan beri hayaldi.
Halkın önüne geldi, kıl payı farkla geçti.
Çünkü ters algı, burada da işledi.
İzmir-İstanbul otobanı, Orhangazi Köprüsü, Avrasya Tüneli gibi nice örnekleri var.
Rüya idi gerçeğe dönüştü, fakat nasıl olduysa ‘istenmez’ yatırımlar oldu.
Niye?
Hiç olmasa daha mı iyiydi?
            ***
Aynı teraneyi şimdilerde yerli otomobil için dinliyoruz…
“Pilli araba yapmışlar” diyeni mi ararsın…
Daha prototip ortaya çıkmadan “Hani fabrika?” diye soranı mı?
“Niye üretime yönelmiyorsunuz, niye fabrika kurmuyorsunuz?” diyorlardı…
Otomobil üreteceğiz, söylemediklerini bırakmıyorlar.
Altay tankı üretimini durdurmak için öne sürdükleri bahaneler gibi…
Yapmayalım, mal mal duralım istiyorlar.
            ***
Suriye’ye bulaşma, Libya’ya girme, Akdeniz’e ilişme, tank-araba yapma, kanal açma…
Hükûmet bütün yatırımları durdurarak ekonomiyi büyütsün, ceplerine dolar yağdırsın arzuluyorlar!
İyi de alıcıları var, haklarını yemeyelim.
Yunan Dışişleri Bakanı’ndan bile ‘aferin’ alıp, bir de üstüne oy artırıyorlar.
            ***
Elbette istediklerini yerine getirmek, hiçbir şey yapmamak mümkün…
Hatta daha kolay.
Yüce milletimiz öyle isterse paşa keyfi bilir, bu da bir tercihtir.
Ama öteki taraftan İsrail doğalgaz ihracatçısı olacak -ki dün itibarıyla oldu- ABD, İngiltere, Rusya gibi pek çok ülke burada fink atacak, kimse bunlara ses çıkarmayacak.
Dışarıda demiyorum, Türkiye içinde…
Dedim ya!
Etrafımızda ve içimizde olanlara mal mal bakmak da, onlara rağmen bir şeyler yapmak da elimizde.
Tercih meselesi bir yerde…

Yerli otoya üst segment tasarım
 
Önceki yazımda yerli otomobile sadece C segmentin yeterli olmayacağını, ileriki safhada devlet büyüklerimizin, iş adamlarımızın ve paralı abilerimizin binebileceği E segment bir araç da tasarlanması gerektiğini yazmıştım.
Sağ olsun otomobil editörümüz Ali Çelik, TOGG’un çalıştığı İtalyan Pininfarina’nın üst segment tasarımını buldu.
BMW dâhil, dünyada birçok markaya tasarım yapan Pininfarina, muhteşem bir eser çıkarmış.
İllaki üzerinde pek çok değişim yapılacaktır ama şöyle bir araca “Ben istemem” diyecek kimse var mıdır aramızda?
 

Türkiye Gazetesi