insanlık vurgulanmalı. entik ,mezhepsel, ekonomik farklılıklar kalkınma maçlı kullanılmalı, dünya ne türklerin ne müslümanın hindünun, veya hıristiyanın malı değil, türkiye kürtlere veya alevilere kalsa ne farkeder şu anda türklerin elinde olunca ne farkediyori gene eziliyoz gene eziliyoz, hayat şartları kendi başına tehdit unsuruyken birde kalkıp insan insana zulmediyor, aslında içimizdeki etnik unsurları tahrik etmek bir türk ve müslümanlık işi değil, aklımızı başımıza alıp eğitimimizi geliştirmeliyiz, aklımız yerinde olunca sorunun ırktan mezhepten kaynaklanmadını anlarız, huzur içinde cem yapan aevi, huzur içinde nevruz yapan kürt hırıstıyan veya yahudiden zarar gelmez hata fayda gelir..

ENDİŞELERİN ARKA PLANI,. etnik farklılıkları kaşıyarak kanatmak dünyaya nizam verenlerin kullandığı bir enstruman olmaktan çıkmalı, bu düşünceyi kullanan herkes, insanlığa zulmetmekte, güçlü devletler bunu özellikle yapıyor, yanlış bilmiyorsa osamanlı da denemiştir, çin de hindistanda, abd de, avrupada,rusyada hindistanda her yerde bu kaos sürüyor, ama her şeye rağmen ezilen siyahilerin abd başına geçmesi engel olnamadı, mesela türkiye safkan türk ırkının elinde olsa bukezde beyaz türkler esmer türkler ayrıştırması başlayacak , olmadı muhafazakar müslüman demokrat müslüman liberal falan diye, yani bir şekilde ayrımcılık, işin ilginç tarafı güçlü kendini bir şekilde hasa çekiyor, demekki ayrım hastalığı liberallerede bulaşmış durumda, insanoğlunun yanlış formülleri yanlış sonuç doğuruyor

Öyle lafla Mutlı olunmuyor . Seksen yıldır aynı sözü zorla milletin kafasına sokmaya çalıştılar. Zorla mutlu olunmuyor işte. Gerçek mutluluk kardeşlikte, barışta,sevgi, saygı ve hürmette. Ne mutlu Türküm, Kürdüm, lazım sadece boş bir laftan ibaret.

Niyet Okuyuculara ve palavracılara ekmek yok artık.. Türkiye şanlı Tarihine uygun bir çizgide hareket ediyor. Bölen parçalayan, atan satan , dağıtan yok, toplayan, birlik ve beraberlik yapan vahjdete koşan bir Türkiye var. Türk Türk, Türkçülük diye diye koıskoca Osmanlı dağıtıldı, parçalandı , bölünde ve yıkıldı.ç Şimdi o puzleler toplanmaya çalışılıyor. Ne yazakı ki İttihat ve terekkicilerin son kalıntıları meseleleri yalan lalnış çarpıtarak millete aktarmaya çalışıyor. Bağırığ çağırıyorlar. Ama yemezler artık. İttihatçılar sağcı da solcu da olsa akıntıya kürek çekiyorlar.

özgürlük,demokrasi,insan hakları....... gibi laflarla adeta toplumu fareli köyün kavalcısı misali uçuruma sürükleyen bu liberaller milletimiz için tam bir felakettir. özgürlük, insan hakları gibi kelimeler insanları ayrıştırıcı,bölücü ve bireyselleştirici özelliğe sahiptir.toplumu bu kelimelerle hipnoz ederek karşısındakine düşman etmektedirler.kürdü,türke aleviyi,sünniye kadını, erkeğe karşı özellikle son 10 yılda kendilerine sağlanan rahat ortamdan faydalanarak düşman etmişlerdir.

Ne Mutlu Türküm Diyene. Türkiye'de gerçek anlamda liberal çok azdır. Türkiye'de gerçek anlamda Liberalizm değil Liboşluk vardır. Bu Liboşluğun temelinde Müslüman Sünni Türk'den rahatsızlık ve hatta nefret vardır. Liboşların islamcısı da, komunisti de, feministi de, mezhepsizi de Türk takıntılıdır. Bunlar Türkiye'yi İsviçre ve benzeri ülkelere çevirmek için yanıp tutuşuyorlar. Bunlar bu ülkeye neden Türkiye, bu millete neden Türk milleti dendiğini, Türk bayrağının neyi ifade ettiğini, Türkçenin bu milletin islamla birlikte en büyük asli iki unsurundan biri olduğunu bilmediklerinden ayakları kayarak ihanet çukurunun içine yuvarlanıyorlar. Bilerek(kasıtlı) yapanlar ise tamamen kriptolar ve o ihanet çukurunun zebanileridir. Türkiye'yi atomlarına ayırarak, etnik kimlikleri iyice keskinleştirerek, farklılıkları derinleştirerek, okulları ve sınıfları etnisitelere göre ayırarak ihanet edenlerin peşine takılmayın!

Ne Mutlu Türküm Diyene. Komunist ve İslamcı libolar kafaya aldıkları hükümetin de desteğiyle Türk milletini uçurumun dibine götürüyorlar. Halkımız hem iktidarın alternatifsiz olmasından, hem de yandaş medyanın tek taraflı olarak beyin yıkamasından dolayı sürü psikolojisi içinde apo'nun peşine takılmış ve onun himmetine sığınmış olarak bir meçhule gidiyor. Apo açılımını bir barış putu yapmak şuursuzluktur, iradesizliktir, teslimiyettir. rte'yi gerçekten sevenler tepkilerini yüksek sesle göstermeliler ki, akp bu yanlıştan dönsün. Yavaş yavaş Türk münevverlerinde bir kıpırdanış ve sorgulama süreci başladı. Bu uyanış akp'nin de,rte'nin de lehinedir. Pkk'nın silah bırakacağına, terörden vazgeçeceğine,kendisini feshedeceğine, apo sayesinde kurşunların değil barış güvercinlerinin uçuşacağına inandırılan kitleler umarım yol yakınken uyanırlar.

Allah Razı Olsun Hocam. Çok şükür ki, Türkiye'de hala akıntıya kürek çekmeden, "birilerinin borazanlığını yapma kaygısı" gütmeden inandığı GERÇEKLERİ yazabilen ENTELLEKTÜEL aydınlar var. Teşekkürler hocam..Ayrıştırıcı değil, BİRLEŞTİRİCİ yönlerimizi öne çıkardığınız için.

Esas Soru Liberaller Dünyayı Nereye Götürüyor? . Suriye'deki durum ortada. Liberallerin kışkırtıcılığı ile çıkan bir savaş.

Günün yazılarını Meryem Hanım ve Sabri Bey yazmışlar!. Açıkçası bugün her iki yazarımızı da okudaktan sonra ferahladım ve ülkede hala sağduyuyu temsil eden yazarlarımızın da olduğunu görüp şükrettim. Allah razı olsun.

Liberalizm..Türkiyedeki tüm bakışları değiştirdi... Mesela Said Nursi liberal birimiydi sorarsak.nasıl biz Laikler devlete ve sosyal hayata kemalist pencereden bakmaya alışmış ve o şekilde kendimize çizgiler oluşturmuşsak.Bediüzzaman da Kurani çizgiyi esas almakla beraber,İttihat ve terakki geleneğinde yer almış biri olarak içinden çıktığı toplum ile Batı söylemlerinin özgürce neşredildiği İstanbulda Memlekete ait sorunlara çözüm için sunduğu önerileri vardı.şu anki anadolu insanı nasıl davranıyorsa kendisinide diğerlerinden hiç ayrıştırmaz ve en önde olmayı onur sayardı. Kendini sömürgeci davranan ve materyalizmi savunan birinci batıdan çok ikinci batı dediği,adalet ve hakkı tutanlara yakın görürdü.Ancak şunu kabul etmişti.batıda yükselen ve insanları etkieyen ne kadar güzellik ve hasen varsa.Aslında bunlar İslamın malıydı.Biz sahip çıkamadık.Onlar kaparak Yükselen Uygarlığa eriştiler derdi.yani Batıyı kendi değerlerine uzak görmüyordu.