ey şanlı avcı, attın ama gene vuramadın beceriksiz adam... şu medya haşeratlarından bazılarında,ha şimdi,ha 2 gün dayanın,yurt dışına kaçtı,basıldı,asıldı diye diye milleti fıtık ettiler.o yaşlı kokonalar,hayatlarının sonunda elde bayrak devrim bekledi.şanlı avcıların zaferini bekledi.ama o talleyran kılıklılar gene zamanlama hatası ve allahın takdirine mani olamadı tabi.artık, babiali baskını mı dersiniz, sultan hamide suikast eden ve kendisine ağıtlar,şiirler yazılan ermeni suikastçi mi dersiniz,sonunda bu kokona teyzelerde büyük hayal kırıklığı.şimdi ağızlarında tevfik fikretin ey şanlı avcı şiiri..kabre de gözleri açık girecekler.aşağıda huzura çıktıklarında, beceremedik ey kurtarıcımız derken yüzleri de kızaracak tabi.kurtarıcının çakmak çakmak olacak mavi gözlerinin dehşeti karşısında iyice panikliyecekler...ne edelim bu iş böyle..tayyip beyin her türlü bela ve musibetlere karşı rabbimizce korunduğu ve ulaşılamaz olduğunu anlarlar zaar.

geldik benim 100 yıl teorisine.ve 400 kilo bombanın sırrı. 100 yıl önce olan şerlerin 100 yıl sonra hayırlarla değişeceğini ve yenileneceğini görüyoruz. aha işte babıali baskınının 100 yılı. orda başardılar. burda başaramadılar. ne kadar da saldırdılar, istanbul başbakanlık ofisine.. adamlar komşu camiyi bile ilaç deposu yaptılar . ne o.. başbakanlığa saldıranlar yaralanırsa hemen tedavisi yapıla..hemi de ne saldırma.. o polislerimiz silah kullanmadıysa,ellerini öpün..o CNN de polis niye başbakanlık ofisine gidenlere mani oluyor diyen spikerimize rağmen babıali bASKINI YAPAMADILAR. düşünsenize adam fasta, tunusta, ofisi işgal ediliyor..aynı anda bütün türkiyede örgütlenmiş bir kuruluş,hemen organize oluverdi. yahu..şu suriye sınırında yakalanan 400 kilo bomba, acaba istanbula gelseydi , bunu taşıyacak arabanın da aranamayacak dokunulmazlık zırhı olan bir araba olsaydı. acaba kimlerin arabası olurdu bu.. demek allah istanbulu korudu..

ELHÂSIL SULTAN SELİM’E BİAT ETMİŞİM. İşte ben bu ittihadın efradındanım ve bu ittihadın tezahürüne teşebbüs edenlerdenim. Yoksa sebeb-i iftirak olan fırkalardan partilerden değilim. Elhâsıl Sultan Selim’e biat etmişim, onun ittihadı islâmdaki fikrini kabul etmişim. Zira o, vilâyat-ı şarkiyeyi ikaz etti, onlar da ona biat ettiler. Şimdiki Şarklılar o zamanki şarklılardır. İhtilaf ü tefrika endişesi, Kûşe-i kabrimde hatta bi karar eyler beni ; İttihadken savlet-i a’dayı def’e çaremiz, İttihad etmezse millet. dağıdar eyler beni. Yavuz Sultan Selim Tarihçe-i Hayat-s.67

sn hocam,eleştirmeyeyim diyorum ama yapamıyorum.aslında adil olduğunuzdan zerre şüphem yok ancak. t.erdoğan korkusu sizdede mevcut.yazınızın başında sn başbakanı göklere çıkarırken yazının sonunda iktidarı eleştirerek genelleme yapmışsınız.bu ülkede herkes biliyorki,sn başbakandan habersiz çivi çakılamıyor.bu olayların buralara kadar gelmesinin tek sorumlusu sn başbakandır.işin en ilginç yanıda kendisini iktidara getiren ve 11 yıldır her türlü desteği veren şer odakları,başbakan bugün farkediyormuş gibi yapıyor.fcr lerede rink atanlar kimlerdi sn hocam?gerçi bu konuyla ilgili bir yazınızı hatırlıyorum.aslında söylenecek çok şey var ama neyse.saygılar..

mehmet abi senin neden o eylemcilere katılmak isteyebileceğini. ben çok iyi biliyorum. sen de bazı şeylerin yoluna girmeyişinden bezdin.. yıllardır yazıp çiziyosun ama sana soran var mı ne yapmalıyız diyen var mı.. seni bi kez olsun c.başkanı veya başbakanımız çağırıpta fikir almış mı bilmiyorum ama artık seni de dinlemeleri gerektiğini bilmelerini isterim... aksi halde basiret bağlanması gözleri kör ediyor.

kamil hisarlı. muhatabınızın omzunda un görüp onu değirmenci sanıyorsunuz sanırım! sizin bu genellemeci / hafif tavrınız hakikatin değil siyasetin dilidir..ben bir büyükşehir belediyesinin tam da bu imar,harita,şehir palncılığı...döngüsünün göbeğinde bir mühendis olarak herhalde bunu sizden çok daha iyi görüyor çok daha iyi biliyor durumdayım,ne dersiniz?! yazarın eleştrisi siyasetin değil hakikatin dili üzeredir siz ise fanatizmin savunmacı diline sarılmışsınız..yazar siyasete yon veren içimizdekileri/bizden olanları tavsiye üzere ikaz ederken çok üst bir perdededir,siz ise malesef acıklı bir düzeyde ele alıyorsunuz..

yaşamak ne güzel. diğerleri en ufak bir anlama çabası olmadığı gibi polise çakmalar.sureti haktan görünmeler.yık polisin üstüne kendin yırt.merkezi ofisler işgal edilse.seçilmişi atanmışı sokaklarda sürünse.elinizden tutan mı vardı.diyecekler.kolluk kuvveti boşuna mı.hükümette edemiyorlar zurnada peşrevi.şu koca medyada rızayen lillah için bir tane bile yüzdeellinin bir adamının olmaması gerçekten üzerinde durmaya değer.olanıda dümen suyunda.abilerim ablalarım.ben bildiğiniz gibi değilim.zararsızım.oy ver.seç.kalabalık yapma.dağıl.

gülüyorum neye. ilk müdahale.plan canlı yayında kanlı olacak.meydan kan revan içinde kalacak diye kurgulanmış. kameralar.sahte doktorlar.hemşireler.revire çevrilen camiler.oteller.yerli yabancı kanallarda dakikası saniyesine canlı çatışma görüntüleri.devrim muhafızları.halk mahkemeleri.solun klasik militer düzeni.sıhhıye.lojistik.istihkam.muhabere.muharib.istedikleri şekilde olmadı diye ağlaşanlar her gün tvde gastede.peki ne diyorlar.tersten vuruyorlar.polis sert müdahale etmese bu sonuç çıkmazmış.oysa istedikleri tam bir katliamdı.yazılarından anla.ikinci müdahale.cumartesi günü ankara mitinginin üstüne neden yapılmış.bir gün daha beklese çağrıyla meydana toplanan binlerce gösterici kanlı pazar ayini yapacak.hadi sosyalist faşist oyuncuları anladıkta.

Söylentinin dedikodunun her türüne dikkat! Zannın çoğu yalandır.. mesela ihalelerde yolsuzluklar yapılıyor, kayırmalar vb iddiaların biri doğruysa beşi yanılgıdır diye düşünüyorum. her kazanan, her zengin olan yolsuzluk yapmıştır şeklindeki yanlış algı yalandır. çok söz yalansız çok mal haramsız olmaz diyenler aldanmış ve aldatmışlardır.

garkad ağaçı. cemaatını tarikatını derneğini vakfını gastesini dergisini herşeyini tekelden yönetme hevesi.başlarına bi danışman bi genel müdür ata dediğinden çıkamazlar havası.yekpare tek parça olursan en gevşek noktayı göz sahipleri bulur.tamda oradan kırar.ben.etrafta dut yemiş bülbül tipler gani.elle gelen düğün bayram..hüve ilk dönem belediye.nahnü yeni parti yeni oluşum.ene ustalık.genelde tersi işler diye bilirdik.belki uruçu tamamlayıp halka dönmüştür kim bilir.hem aylar önce mi neydi sen yazmıştın.arap yarımadasında alevi varoşlardan kentlere şiddet akabilir.bir iran müdahalesi şehirler kuşatılabilir.hatırladın mı.yeri yanlış tahmin etmişsin.hemen istambolmüş.

3.Abdülhamid e yüklenmekle bir yere varamazsınız...yeter artık,tarih tekerrür etmesin.... iktidar şöyle yapmış,böyle yapmış anladık da...hırsızın hiç mi suçu yok..?..akp ye şimdiye kadar oy vermemiş biri olan ben bile bunu anlıyorum da siz niye anlamıyorsunuz...? anlaşıldı en sonunda oyu da vereceğiz ama bu kadar kalabalık ve çeşitli şeytani komitelerin desiselerine karşı oy vermek yetecek mi,onu bilmiyorum?

Daha 28 şubatçıların yaptıkları hafızalardan çıkmadan yaptıkları zulümlerin hesabı sorulmamışken. Güya mazlumların sesi olarak iktidara gelen ak partinin 28 şubatçılara benzer bir hoyratlıkla hareket etmesi adeletsizliğin başka ellerden devam etmesinin göstergeleridir.

güc ve iktidar alakı..!. ahlaksız güç te konrolsuz güç te güç değildir. gücün bilgisine ve ahlakına sahip olmayıp ta gücün kendisine sahip olanların gelip duracağı yer en basitinden hikmetsizlik ama daha da çok kısmi ve/veya yüksek dozda ''müstagnilik ve zorbalık'' tır.evet, biz tayyip bey ve ekibini destekliyoruz lakin bu şartsız ve sorgusuz bir destek değildir,bu desteğin içinde piramidik yapının alt katmanlarına indikçe,özellikle belediyeler düzeyinde tamamen görünür olan yalan dolan,ihalecilik,adam kayırma,hormonlu ahlaksız zengin üretme,sınırsızlık,ulaşılmazlık,kibir,komisyonculuk...gibi gayri insani ve dahi gayri islami sapmalara bir onay yoktur! iktidar kendine gelmeli ve kadrolarını tashih ve tamir etmeli yoksa toplumun hak etmediği ve peşin verilen ilahi kredinin kazanımları da şükürsüzlük ve liyakatsizlik yüzünden korkarım ki kaybedilecek,geri alınacak..!

"Diktatör". söylentisini ilk kez onlar the...dolaşıma soktu ve diğerleri de durumdan istifade ederek oyunlarını bu söylenti üzerine kurdular. Başbakan eleştirilemez değildir şüphesiz, ancak eleştirinin yeri, zamanı ve tonu önemlidir. Düşmanın yanında dost eleştirilmez, malzeme verilmez. Eleştirilerin de insaf çerçevesinde yapılması gerekir. AKP'nin basiretsizliğinden evvel bu fitneyi ateşleyenlerin basiretsizliğini sorgulamak gerekiyor.Erdoğan devrilse onlara rahat nefes aldıracaklarını mı zannediyorlar! Artık bu çağda bilgi kirliliği had safhada olsa da kim kimle ne işler çeviriyor üç aşağı beş yukarı herkesin malumu.The gazetenin Kahire temsilcisinin söyledikleri ortada.Hiç kimsenin kendi şahsi çıkarı,cemaati veya tarikatı için müslümanların ortak menfaatlerine zarar verme lüksü yok.Aksi takdirde Rıza Tevfik gibi "Erdoğan'ın ruhaniyetinden istimdat" derler de iş işten geçmiş olur..

yazı güzel hocam. Allah razı olsun