Çözüm tarafsız olmak değil. haklı taraftan yana olmaktır.

Din+para+medya ile siyasi bir kalkışma var. Cemaat-iktidar kavgası dünyevidir. Bürokrasiye sızarak hükümetçilik oynayan cemaat önderinin tutumunun sonucudur. Hizmetle perdelenen bir çeşit siyasi İslam’dır. Siyasi İslam sonmüceddid Bediüzzaman tarafından defalarca reddedilmiştir. Risale-i Nur’un müsbet hareket düsturuna aykırıdır. Nitekim hayattaki talebeleri bunu bir bildiriyle beyan ve ilan etmişlerdir. Cemaatin Haziran 2010 tarihinden beri açık ve gizli hükümet aleyhtarı her hareketle anılması neyle izah edilecektir. Kaldı ki hocanın her konuşmasıyla buna kılavuzluk etmektedir. Risale-i Nur’dan aşırma hayat faslının, din+para+holding+medya eksenli batıl bir yolla tahakkuku amaçlanmıştır. Bu dünyevi bir faaliyettir, dinin ticaret ve siyasete alet edilme ihtimali vardır Ayrıca Cumhurbaşkanı’na yazılan son mektupta pazarlık unsurları sıralanarak devletteki gizli yapılanmalar itiraf edilmiştir. Bu komitacılığı itiraftır.

Tek çözüm iman fabrika ayarlarına dönmektir. Biraz tasavvuf, biraz Büyük Doğu, üzerine Risale-i Nur soslu hareketler fitnedir. Ben doğruyum, yöntemim en doğrusu etiketli hareketler taassubane hakimiyet ürünüdür. Ve fitne tarlasıdır. Süfyanist komitacılığın hala dipdiri ayakta olduğu ve sızmalarla her harekete duhul ederek enerjisiyle yön verdiği bir dönemde ona alet olma ihtimali vardır. Ve emareleri de görülüyor. Osmanlı-İslam hakimiyetini yıkan deccalane dış müdahale dipdiri ve yönlendirmesiyle devam etmektedir. Ve süfyanist komitacılık (derin devlet) ve büyük deccalin (Beni İsrail) dolap hilesiyle karıştığı her mizansenin aleti olma ihtimali büyüktür. Ayrıca sadeleştirme adıyla Risale-i Nur’un tahrif eden bir hareketin onların maşası olduğu-olacağı tabiidir. Ve bugün ne yaşanıyorsa ona ilişmenin adilane bir cezası olarak zecri tokat olarak tecelli ediyor. Tek çare var, siyasetten arınmış iman fabrika ayarlarına dönmektir.

BU MUSİBET SAYESİNDE BİRİLERİ BİN NASİHATİN VEREMEYECEĞİ DERSLER ALDI SANIRIM:. DERS 1: HER CEMAATİN ETİ YENMEZMİŞ! Geçmişte; F tipi dışında diğer cemaatlere burun bükenler, Kuran Kurslarını yıkanlar, Toplantılarına komik bahanelerle izin vermeyenler, Vaizlerini "düzmece" şahit ve belgelerle hapislere tıkanlar bu günlerde takkelerini önlerine koymuş mudur? DERS 2: SON PİŞMANLIĞIN FAYDA VERMİYORMUŞ! Bu ders henüz devam ediyor. Tamamlanması için biraz daha zamana ihtiyaç var!

Türk bürokrasi tarihinde buna benzer başka bir yapı hatırlıyor musunuz?. Ben 40 yıl bu devlete hizmet ettim. Böyle bir başka yapılanma ile karşı karşıya kalmadım. Geçmişe baktığınızda ne görüyorsunuz? Devlette hiçbir evrak kaybolmaz. Biz evrakımızı yazıp bıraktık. Devlet de 10 yıl sonra bizim yazdığımız gerçeklerle karşılaştı. Bu süreç, 35-36 yıllık bir dönemi kapsıyor. O gün cemaate yeni kazandırılan çocuklar, bugün devletin çok önemli mevkilerindeler.

???????. Şahin Alpay'ın sözlerini hatırlatan Taner Yıldız, "Türkiye'nin nükleere sahip olmasına izin vermeyin diyen Zaman yazarı amancın ne" diyerek tepki gösterdi. ŞAHİN ALPAY'IN YAZISI Gazeteci yazar Şahin Alpay dünkü yazısında, "Biz Japonya'yla nükleer santral anlaşmasıyla nükleer silah imal etmek amacındayız, aman ha nükleer santral olmasın İnşallah Japon meclisi bunu onaylamaz." demişti.

Akl-ı selim. Sayın Hocam Sizin derhal Basbakanızla görüşmen lazım zira iki taraf da senin hakemliğini kabul eder..

fitnenin ateşi yaş kuru herkesi yakıyor. Sevgili mehmet ali abi, yazıyı zevkle okudum.Yazanın eline sağlık. Şu fitne zamanında Hz.Ali de gelse kendini gıybetin,öfkenin,şiddetin seline salıvermiş şu insanlar onu da dinlemezler.Yezid kafir değildi. Ama iktidar hırsı ile Allah resulünün torununu öldürdü. Bu bir imtihandır. Fitnedir. Eyvallah... Acı olan aynı Allah'a, peygambere, kitaba,kıbleye inanan insanların bu fitneye odun taşımalarıdır. Karşı saftaki insanlara söylenen sözler bir kafire söylenmez. Ama söyleniyor. Üstadın üç hastalık dediği a-fakirlik,b-cehalet,c-tefrika hepsi günümüz müslümanların da mevcut.Ey insanlar cennetiniz garanti mi ki siz kendi günahlarınızı bırakıp başkalarının günahlarını araştırıyorsunuz. Başkalarının hatalarını söylüyorsunuz. Kendi derdinize oturup ağlayın. Kendi günahlarınızı sorgulayın. Belki de sövüp saydığınız insanlar Allah'ın indinde sizde daha makbul insanlardır.