O mudur bu mudur...1. Geçmişe dayalı olayları incelemek yararlıdır ama günümüz gerçekleri ile özdeşleştirilemez. Doğruluğu şüpheli birkitabı ikide bir alıntılamak ve örneklemeler çıkarmakta, bir o kadar mantıksız. Zira , Bizim iman ettiğimiz bir kitap var. Doğruluğu konusunda hiç bir kuşkumuz yok. Şimdi buradan geleceği görmeye çalışmakta bir o kadar gereksiz. Geçmişten ders alabilmek önemli, ama sapla samanıda karıştırmayalım. Doğruya doğru eğriye eğri demeyi artık öğrenelim. Şeriatin kestiği parmak acımaz. Ayrıca Türklere özel görev verildi, İslamın direği gibi lafızlarda çok yanlış. Herşeyin sahibi Allah Teala adildir, herşeyede gücü yeter. Önemli olan biz insanların kur'an ışığında doğrularıuygulayabilme iradesi göstermesi. Sağlam bir devlet kuramadık. Mekanizmaları tıkır tıkır işleyen. Başbakan bile hata yaptığında cezasını verecek, adaleti keskin,

talut kıssası üzerine. şimdi daha iyi anlaşılıyor ki aslında tayyibin iş başına getirilmesi aslında bütün dünyayı etkisi altına alacak islami bir hareketin önünü almak için iş başına getirilmiş. çünkü kardeşin vuracağı hançer daha derin ve yaralayıcı olur. zaten artan bir hırs ve iktidar aşığı insanlarla "iyi" olanı vurabilirsiniz. farkında veya değil İslamın önü alınmaya çalışılıyor. doğrusunu Allah bilir. fakat Allah bu işi tamama erdirecekse kimse mani olamaz. vesselam

talut kısası üzerine. Mehmed abi dikkatle takip ettiğim yazılarınızın yoruma dayandığını görmekteyim. bunun da cezai olamayacağını ve bir kısmının da zanna dayandığını tessürle görüyorum . fakat hüküm zanna dayandırılamaz. bir de bakara suresinde geçen meseleyi sizin değerlendirmeleriniz yanlış da olabilir. şöyle ki: bugünkü dünyanın lideri rolündeki kişiler, tüm dünyanın kurumlarında güç ve iktidar sahibi olanlar gücü temsil etmektedirler ki Talut, onun izniyle ancak hükümdar olmuştur. ki bu da siz söylediniz bir yazınızda; tayyip beyin rahmetli yazıcıoğluna teklifini, yani ABDnin bu konuda iznini aldığını.dolayısıyla izni veren kişiler veya güçler, belli ki bir yetenek havuzu olarak gördükleri insanların, ki mübtela kelimesinden yola çıkarak diyorum onların hangilerinin ne gibi zaaflarının olduklarının bilgisi de var demektir, ne gibi yeteneklere sahip olduklarını bildiklerinden ilerde kullanılabileceklerini de gösterir.

Talut-Calut kıssası günümüze ne anlatır. Bu yazı ile ilgili diğer yorumlarım önceki yazınıza gitti. Orada da belirttiğim gibi Talut-Calut kısası esas itibariyle Hz. Mehdi’nin hizmetine bakar ve baktırır. Zaten bu kıssa ta eskiden beri bütün malumattar Nur talebelerinin dillerindedir. Sizin ikide bir bunu getirip cemaate yakıştırmanız, garip geliyor. Evvel emir Bediüzzaman’ın müjdesini verdiği 1971’den 20 yıl sonraki tarih için “fecr-i sadık başladı ve başlayacak” der. 1991’leri nazara verir. Sikke-i Tasdiki'de Katip Osman’ın bir rüyası çok manidar. Gökten inen bir Huriye’nin kürsüden “ya birleştirsiniz ya da mahvolursunuz” mealindeki sözleri yer alır. Bediüzzaman daha sonra hanımların hizmetini övdüğü Kastamonu Lahikası’nda “Kâtip Osman’ın hakikatli rüyası, elhak, büyük bir hakikate işaret veriyor; çok mübarek ve müjdelidir “ der. O sırada bir kadın demokratların başına geldi ve 20 yıllık yeni bir devir başladı.

Talut-Calut'u bırak Mehdi-Mesih'e bak. Bir kadının riyasete gelmesi muhafazakarlarca tenkid edilmişti. Halbuki Seba Melikesi hükümdar da olmuş ve 313 üyeli meclisi vardı. Talut’un asker ve Bedir aslanlarının sayısı da 313. Melikenin kısasının anlatıldığı Sebe Suresi İstanbul’un fethi müjdesi ve tarihini de verir. Ayrıca 2. fethe de. Ve müstakbel bir siyasi lidere (uzun adama) de. Ama o sırada Bediüzzaman’ın“En büyük vazife ittihad-ı İslam“ına uyulmadı. Ve onun Tağut’a bakar ve baktırır dediği 28 Şubat’ta tokadı yedik. Bugün CHP’ye köşkün ve iktidarının yolunu hazırlayan 17 Aralıkçı fitne, Ecevit’e iktidar yolunu açarak Tağut’un ordusunda yer almıştı. Ve 2. fetih gecikti. Şimdi aynı büyük hatayı tekrarlıyor. Lütfen cemaati hep bu kıssaya karıştırmayın. Davut nasıl ki Talut’a tabi oldu, Hz. Mesih de Mehdi’ye tabi olacak hadisesine bakar, deccalin son versiyonu Siyonist-neocon himayesindeki zata ve cemaatine bakmaz.

Kıssa ve olaylar değil baktığı ilahi isimler önemli . Bediüzzaman Hazretleri 25. Söz’de Kur’an’da kıssaların, hadiselerin nazara verildikten sonra bu olayların Cenab-ı Allah’ın hangi ismine baktığı veya dayandığını anlatır. Talut-Calut kısasında hakim ilahi isimler:Alim, Fadıl (Lütuf ve İhsan sahibi) , Sabrdenlerle Beraber ve Dilediğini Yapan. Halbuki Mehdi’ye işaret eden 3/26’da Malikil mülk, Kadir (Hz. Mesih’e bakan ismi a’zamı), 3/73-74 Semiğ, Alim, Rahim, Fadıl 2/269 Hakim, hikmet veren isimler ön planda. Risale-i Nur’a hakim isimler ise Hakim ve Rahim’dir. Ahir zamanın vazifenin aşikar ama sırr-ı teklif bunu gerği gizlenmiştir. Siz müphemi açığa çıkarıyım derken Cibali Baba, meczup, 2. faslın Mehdisi gibi asılsız sıfatları yakıştıran naehil zat ve cemaatlere atıf yapıyorsunuz. Unutmayın Mehdi Halifetullah’tır. Vazifesi tevhidi her yere yayacaktır. Finans, siyasi entrika, ırki mektep, yalancı medyacı ve fasıl hırsızı değildir.

Yanlış çıkarım. Zaten Samanyolunun ajite programları, sürekli resulu ekrem-i kullanma(birileri görmüş ama kim görmüş) mesale olmayan Bediüzzamanın hoca efendiye verdiyi yetki mektubu vs. Duygusal olarak insanları yakala, kutsalları kullanarak hak olduğun şeklinde inandır, kandır sonra onların bütün masonik aksiyonlarında kullan. Bence Davud iyice araştırın Mehmet Ali bey bunlar hocacılar değil, belki nurcular olabilir ama hocacılar nurcu değil zaten.

Hac-ı Bayramı veli hazretlerinin bir buçuk mürüdü (2). koyunlardan birini keser.Kanı dışarı çıkıyor. Herkes bu durumu seyreder sonra tekrar çıkar yükseğe tekrar seslenir müridlerine der ki;Kim benim müridimse gelsin onu keseceğim cennete göndereceğim.Diyorki bakın bir taneyi gönderdim öyle derken aradan bir kadın çıkıp geliyor daha da kimse gelmiyor.O kadında çadıra girer hacı bayram-ı veli bir koyun daha keser o koyunun kanını da dışarı atınca bu hadiseyi müridler görür hepsi kaçar .Padişah bu hadiseyi seyreder ve hacı bayram-ı veli o padişaha şöyle der; Padişahım kocaman bir devlet kadar müridim var fakat sizin de gördüğünüz gibi sadece bir buçuk tane Salih müridim var.hani bir söz varya "Ağası yiğit olanın etbaı sarhoş gezer" Başbakan size güvensin sizleri devletin en üst kurumlarının başına getirsin.Ondan sonrada güçlenince üç beş savcıya,üç beş polise güven devlete kafa tut.

Hac-ı Bayramı velinin asker kaçakçı vergi kaçakçı mürüdlerinden o zamanın idarecisi olan padişahı 2.murad (1). Bakıyorki Hacı Bayram-ı velinin etbaı aldı yürüdü.Padişah ikinci murat korkuyor hemen Hacı Bayram-ı veliyi huzuruna çağırıyor.diyorki bu böyle olmaz. ikinci murada bazı şikayetlerde gidiyor bu cemaatle ilgili.Diyor padişahım valla etbaım yok diyor.Padişahda nasıl olur diyor.Vallahi benim bir buçuk müridim var.Padişah yine nasıl olur diyor.Efendim.Gel sana ispatlayayım.Padişah kendisini saklıyor.Fakat ihanet yapmayacaksın bana diyor.Paşanın kontrolünde.Paşa bütün müridleri çağırır.Büyük bir çadır da ovanın ortasına kurar o çadırın içine de müridlerden habersiz koyun bırakır.Ondan sonra hacı bayram-ı veli hazretleri yüksek bir yere çıkar müridlerine seslenir ve der ki kim benim hakiki müridimse ben onu kesip kurban edİb cennete göndereceğim.Birisi çıkıyor geliyor çadırın içine girer hacı bayram-ı veli çadırın içine gizliden koyduğu koyunlardan birini keser.

Bu Hoşgörü laşesinden aynı zehir gibi herkes kaçacak. Rusun gücü gidince koministlik bitti. Amerikanın gücüde inşallah yakında biterse o zamanda hoşgörü ve demokrasi pisliğide biter.Biiznillah

Olay Davud-Talut meselesi değil. Hocam malum ahir zamanda Hz.Davud değil, 27 tane yalancı peygamber (deccal) bir tane hak peygamber (nuzulü İsa) gelecek. Hz.İsa ispirtizmacı, manyetizmacı, sahir deccali öldürecek mesleğini değiştirecek.

Tabi ki Var. Paralel yapı elbette tüm hainliğiyle seçilmiş meşru Hükümete darbe tezgahlamıştır. Bunun hesabını güderken elbette masumlara ve samimi dava insanlarına zarar vermemeliyiz ki Müslümanlar zarar görmesin, kafir sevinmesin.

Gülen Cemaati Hz Davut mu, Pavlus mu ?. Mehmet Ali Hocam Gülen Cemaatini Hz Davut mu yaptınız; halbuki Gülen Cemaati burdaki yazınıza şu an cuk oturmuş vaziyette. (www.haber7.com/yazarlar/mehmet-ali-bulut/851049-risaleleri-sadelestirme-konusunda-kim-hakli) (Bana göre en baba yazınız bu diyebilirim...) İlerde Pavlusu başımıza tac mı edeceksiniz Muhterem Hocam...?

Ya bırak hocam Allah aşkına!!!!!!!!. Kaç gündür yazılarını takip ediyorum.Önceleri size neredeyse keramet sahibi zannedecek kadar itibar ediyordum. Fetullahçı olduğunu da biliyordum. Ama şimdi şunu apaçık bildiğinizi de biliyorum ki; hocanız Ümmet-i Muhammedin saadeti ve selameti için çalışmıyor, hatta O sevgili peygamberimizi bile kendi iktidar hevesine ( güya halife olacak ya ) alet edecek kadar gözü dönmüşlük ve sapkınlık içinde saf cemaat tabanını sömürmeye devam ediyor. Ama Allah (C.C) bu milletin yüzüne yine baktı ve sonra acıyıp, hocanızın gizli planlarını ve bu millete ve en önemlisi Risale-i Nur'a ve Said-i Nursi' ye ve Onun en temel ilkelerine ihanetini gün yüzüne çıkarttı. Benim gibi bir çok insan hocanıza olan üç kuruş saygısını da yitirdi.

kuran kendini günceller mi????????. Biz bir âyetten neyi neshedersek (kaldırırsak ve değiştirirsek) veya neyi unutturursak, ondan daha hayırlısını veya onun mislini getiririz. Allah'ın herşeye kaadir olduğunu bilmiyor musun? (bakara106)...............her çağa her zamana gerekli olan alanlarda kendini güncellediğini düşünmüyor değilim??..ayetler nesh edilir veya unutturulur yerine onun misli veya daha hayırlısı getiririz uyarısı.....kuran okumasını bilen kişi bu vaziyeti doğru okur okuyabilir diye düşünüyorum...