Bizim öncelikli olarak öğretmenlerimizin hayat standartlarını yükselterek Eğitim fakültelerine kota koyarak ihtiyaca göre öğretmen yetıştirmemiz gerekmektedir Nasıl bir tezattir ki tıp ve mühendislik fakültesini kazanamayan egitim fakültesine gidebiliyor o kadroları da yetiştiren bir öğretmen değil mi? Eğitim fakültelerinin puanı yükseltilmeli ve öğretmenlerin özlük hakları iyleştirilmeli.

50 yıllık hayatım da ilk kez bu kadar donanımlı bir Eğitim bakanı gördüm inşallah adamı rahat bırakırlar yapmak istediklerini yapar

Bizde bütün yetkiler mimar ve mühendislerde toplanmış durumda.düşünün tekniker oldunuz şahane projeler üretiyorsunuz ama altına imza atamıyorsunuz.imza atabilmeniz için mühendis veya mimar olmanız gerekiyor.haliyle lisans okumaya mecbur bırakıyorsunuz.teknik olan insanların önü açılmalı.yetkiligine gore ilerlemesi sağlanmalı. Boylece mühendislik ve mimarlik meslegide sadece imzacılık mesleği olmaktan çıkmış olur.ureten insan uretimine sahip cikmak ister.

Öğretecek bir şeyi olanlar öğretir. Eğitilmiş toplumların çocukları eğitimli olur. Malesef geçmişle dinle bağını koparmış bir toplumun fertleri ilim açısından da yeterli değilse ne öğretir. Yada öğrettiği ne ise yarar

Öğrenci yönlendirme formları olmalı. Her veli gelip benim çocuğum Fen lisesine gitmesi gerekiyor dememeli. Kapasitesi varsa öğretmenler yönlendirme yapıp önünü açmalı. Ancak diğer öğrenciler de ilgi alanlarına göre mesleklere yönlendirme yapılmalı. Adamın çocuğunun yerleştirme puanı 250 kalkıyor benim çocuğun 1.tercihine Fen lisesi yazalım diyor. Yok artık dedirten durumlar var

29 yıllık öğretmenim yufka ustalığına teşvik ettiğim 18 yaşındaki öğrencim benden daha çok kazaniyor

RIZIK ALLAHTANDIR. dilerse yufkacıya bol verir. önce iman lazım-

Mantik zaten alandaki basarisina bakıyor okuyup okumasina degil

İşte bu!

Bu ülkede eğitim maalesef yok. Şu an okullarda yapılan ve öğretmenlerden istenen sadece öğretim. Eğitimi elbirliği ile yerle yeksan ettik. Çocuklara vicdanı,merhameti, hakkı, hakkaniyeti, insan olma bilincini, ahlakı öğretebildiğimiz gün toplumsal sorunlar kendiliğinden çözüme ulaşacak.

Bende ayrı bir soruna neşter vurayım. Bayan öğretmene doğum sonrası, aylıklı izni kullandıktan sonra 24 ay aylıksız izin hakkı veriliyor. Bunda problem yok. Ama bu öğretmenin kadrosu bulunduğu okulda çakılı kaldığı için yeni öğretmen atanamıyor. Bu yanlış. Çek kadrosunu merkeze yerine atama yap. Bu durum yetmez miş gibi yönetmelik değişmiş. İzni istediği an bozup tekrar alabilme hakkı getirilmiş. Bizim okulda çalışan hanfendi izni sömestr tatilinde bozmuş, 15 günlük maaşını aldıktan sonra tekrar ayrılıp - yaz tatilinde aynısını yapacak. Bu ülkeyi yönetenlere sesleniyorum...

insanlar diploma almak için okumasalar da yada okudukları bölüm ne olursa olsun onu hatmetseler zaten işsilik diye bişe kalmaz okuyor sadece diploma olsun devlete gecim yatim başka bişe yok

Sayın bakan öğretmenin masasına oturup ayaklarını masaya uzatan öğrenciyi öğretmeni oradan kaldırıp yerine oturtamıyor, hatta öğrenciye soru sormaktan çekiniyor. Hemen soruşturma,hemen veli şikayeti. Böyle olunca hiçbir şey bilmeden mezun olan milyonlar... asıl problem burada. Eğitim diye birşey kalmadı.

hiç kimse kendi evladına yakıştıramıyor maalesef veliler ve toplum bu hale getirdi üniversitede okuyor diye seviniyor aile sonra işsiz genç bunalımda halbuki 5-10 yıl içinde traş olacağımız berberleri bulamayacağız traş ücretleri müthiş olacak sürekli söylüyor herkes ara elaman bulamamktan şikayetçi çözüm mutlu olan işi olan işini küçümsemeyen toplum olabilmek amerikalı bizim çoban dediğimiz maalesef aşağıladığımız insanlara cowboy diyip işi bitirmiş

ne kadar eğitirseniz eğitin o çalışanın alacağı ücret önemli yani işverene çalışacaksan beş kuruş yoksa dışarda üç kuruşa çalışacak adam dolu dedirtmeyen bir sistem kurun işte ozaman çözülür

Herkes beş kuruş isterse sorun çözülür

kimse çocuğunun meslek lisesine gidip asgari ücretle ömür tüketmesini istemiyor. bu yüzden üniversiteye gönderiyor. zaten ücretler insanca yaşamaya yetecek olsa bu millet çocuğunu erkenden hayata başlamaya teşvik eder. bakan olaya yanlış yerden bakıyor.

Meslek lisesi mezunu bir araba tamircisi yada kaporta ustası yada boyacı oto elektrik ustası vs. Asgari ucretmi kazanıyor benim araba ustası 3 yılda borcunu bitirmek üzere 480 bine dükkanını aldı kaç memur buna cesaret edebilir

İş bilen kimse asgari ücretle çalışmaz. İlkokul mezunu veya üniversite mezunu olması fark etmez

Ama durup bir düşşnelim; zaten yüksek öğretim mezunu yüz binler, milyonlar asgari ücretle çalışmıyor mu? Her üniversite mezunu okuduğuyla ilgili iş bulabiliyor mu?Yüksek öğretim şuan ki durumuyla aslında insanlara içi boş umutlar vermiyor mu? Asıl aldanma orada olmuyor mu?

Üniversite okuyan iş buluyor sanki. Gözünüzü açın artık. İşini düzgün yapan herkes çok iyi para kazanır. Üniversite okumaya gerek yok.

İyi eleman her yerde kapış kapış, sıradan insanlar her yerde var. İsterse fakülte bitirsin işveren sıradan insanla gerçek teknik elemanı ayırır. Tabii ki asgari ücret te ona göre , dört dörtlük çalışana asgari ücret teklif et bakiim o işte duruyor mu.

Sayın Bakanımız Ziya SELÇUK'a değerlendirmelerinden dolayı teşekkür ediyorum.Ülkenin geleceğini anlayan bir bakanla çalışıyoruz artık.Ama bir an önce düğmeye basılması lazım.Gençlerimiz hayaller peşinde koşmaktansa iş peşinde koşmalı diye düşünüyorum.Eğitimde küçük yaştan itibaren yaptım olduyla değil temelden yetişmeyle TÜRKİYE yüksek medeniyetler seviyesine ulaşabilir. Herşeyi görüyoruz ama düğmeye basmıyoruz.LÜTFEN DÜĞMEYE BASIN ARTIK.

Ortaokullardaki ders sayısı da indirilsin. Özellikle imamhatip ortaokullarının ders yükü çok fazla.