SÜNNİ KAYNAKALRINDA İNKAR EDİLMİŞ MUAVİYE HAKİKATİ... Muaviye Malik’ül Eşter’i Mısır yolunda zehirli balla zehirletip öldürttü, sonra da mimbere çıkıp şöyle dedi: “Ali’nin iki arkadaşı vardı, birinin işini Sıffin’de (Ammar bin Yasir’i) bitirdim, diğerininkini (Malik’ül Eşter’i) bugün” (Tarih’üt Tabari C4, S187; İbn-i Esir C3, S233) Resulullah (saa); Ebu Süfyan’ın merkebe bindiğini, Muaviye’nin onu çektiğini, Yezid’in de onu arkadan sürdüğünü görünce şöyle buyurdular: “Allah; merkeptekine, onu önden çekene ve onu arkadan sürene lanet etsin” (Muhammed bin Cerir-i Taberi’nin Tarihi c 5, s 357; Tarih’ül Yakubi c2, s277 Beyrut Bas; EY AKIL SAHİPLERİ DÜŞÜNÜN BUNCA ŞEYDEN SONRA.. VE SAHABEYE BAKIŞ AÇINIZI BİR DEĞERLENDİRİN ACABA HER SAHABE HAZRETMİDİR.. YAZIKLAR OLSUN BUNCA TARİHİ HAKİKATLERE RAĞMEN GÖRDÜKLERİ HALDE VE KENDİ KAYNAKLARIMIZDA ONLARCA DELİLLER OLMASINA RAĞMEN MUAVİYE ZINDIĞINA SEVGİ BESLEYENLERE..

SÜNNİ KAYNAKALRINDA İNKAR EDİLMİŞ MUAVİYE HAKİKATİ... Muaviye içki içerdi (Şerh-u Nehc’ül Belağa İbn-i Ebil Hadit C3, S228 Mısır Bas; et-Tüsteri “İhkak’ul Hak ve İzhâk’ul Bâtıl” C1, S49; Hatta son arzusu, ölmeden önce “Sıcak bir günde serin şarap içip çocuklarını seyretmek” idi . (Müsned-i Ahmet bin Hanbel C5, S347; İbn-i Asakir “Tarih-i Medinet-i Dimaşk” C7, S311; Muaviye’nin katl ve cinayet defteri bir hayli kabarıktır Hz Resulullah (saa)’ın sevgili sahabisi Hicr bin Adiyy ile altı yiğit arkadaşı, Muaviye’nin resmi emriyle Merc-i Uzra’da şehit edildi. (Sahih-i Müslim C1, S258-259; Sahih-i Buhari C1, S131) OKUYUN OKUYUN GURURLANIN.HAZRET DEYİN.. SEVGİ BESLEYİN.. NASIL BİR ANLAYISSA BU...

SÜNNİ KAYNAKLARDA MUAVİYE HAKİKATİ... Resulullah (saa) şöyle buyurdu: “İnne Muaviye, fi tabutin min nar fi esfele derek minha, yünadi: ya hannan, ya mennan el-ân ve kad asaytü kablü ve künte minel müfsidin “Muaviye ateşin en alt tabakasında bir tabutun içerisindedir ve şöyle nida ediyor: Ey Hannan, ey Mennân, ben önceleri asi oldum ve fesat edenlerle beraberdim” (Tarih’üt Tabari C11, S357; Kitabu Saffayn S243).. ASIRLARDIR NEDEN BUNLAR VAR OLDUĞU HALDE SAKLANIR BE İNSAFSIZ VİJDANSIZ LAR.. SANMAYINKİ BEN Şİİ YİM HAA. RİZE DEN YAZIYORUM.. BU HAKİKATİ ANCAK BİLGİSİZ VE BAĞNAZ KÖR TAKLİTÇİLER KABUL ETMEZ.. LANET OLSUN MUAVİYE YE. YAZIKLAR OLSUN BUNCA NAKLEDİLMİŞ HAKİKATE RAĞMEN ONA HAZRET DİYENE. ALLAH IN LANETİ ONA BABASINA VE OĞLU YEZİDE OLSUN AMİN

SÜNNİ KAYNAKLARDA MUAVİYE HAKİKATİ... İbnu Abbas radıyallahu anh anlatıyor:" Ben çocuklarla birlikte oynuyordum Derken "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm geldi Ben hemen bir kapının arkasına saklandım. (Beni orada bulup) enseme dokundu. "Muaviye'ye git! Onu bana çağır!" dedi (Ben derhal gittim ve) geldim: "O YEMEK YİYOR!" dedim "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, tekrar: "Git Muaviye'yi bana çağır!" Emrettiler (Ben (yine gidip) döndüm ve: "O YEMEK YİYOR!" dedim Resûlullah tekrar: "Git! Muâviye'yi bana çağır!" emrettiler Ben yine gidip geldim ve: "O YEMEK YİYOR!" dedim Bunun üzerine: "ALLAH ONUN KARNINI DOYURMASIN!" buyurdular" ( Müslim, Birr 96, 2604). Ebi Said ve Abdullah bin Mesud’tan naklen, Resulullah (saa) şöyle buyurdu: “İzâ reeytüm Muaviye alâ memberi faktülüh” Meali: “Eğer Muaviye’yi mimberim üzerinde görürseniz onu öldürünüz” ..

SÜNNİ KAYNAKLARDA MUAVİYE HAKİKATİ.. Hz Resulullah (saa)'in; 'Eğer Muaviye'yi benim minberime çıktığını görürseniz, karnını yırtın ya da onu öldürün” (Tehzib-üt Tehzib Ibin-i Hacer'in c 7 s 324, Tarih-üt Taberi c 10 s 85, Tarih-ül Hatib c 12 s 181, Künuz-ül Hakaik s 10 Menavi'nin, Serh-i Nehc-ül Belaga Ibn-i Ebu-l Hadid'in c 1 s 348) Resulullah (saa) şöyle buyurdu: "Her seyin bir afeti olur. Bu dinin afeti de Ben-i Ümeyye’dir." (el-Müttaki el-Hindi' nin 'Kenz' ul Ummal' c6, s91 / Tathir’il Cinan s143 "Sevaik' ul Muhrika’nin hamisinde" / Nehc'ül Hak ve Kesf'üs Sidk s312). .

SÜNNİ KAYNAKALRDA MUAVİYE HAKİKATİ. Muaviye içki içerdİ. (İbn-i ebil hadid c3 mısır baskısı s228,İhkakul Hak ve İzhakul batıl c1 s49) Muaviye faiz yerdi. (Muaviye bin ebu sufyan- Ahmud El ikaade mısır baskısı s132) Muaviye (la) kendi sözü; “And olsun Allah’a , dünyada tatmadığım lezzet kalmadı” demekten sakınmayan bir hayasızdı. ( el-Mehasin-u ve’l-Mesavi , Beyhaki c1 s109 ve 210)..

SÜNNİ KAYNAKALRINDA MUAVİYE ZINDIĞI NIN HAKİKATİ..... SÜNNİ KAYNAKALRINDA MUAVİYE ZINDIĞI NIN HAKİKATİ.... MUAVİYE KİMDİR? Ahmed b. Hanbel ve Ebu ya’la kendi müsned’lerinde, Ebu berze’den şöyle rivayet ederler; “Peygamberle birlikte idik, şarkı sesi duyduk. Bakın nedir bu? diye buyurdu. Ben biraz ilerleyince, Muaviye ve Amr b. As’ı şarkı söylerken gördüm. Dönüp peygambere haber verdim. O da şöyle buyurdu; " Allah’ım,bu ikisini fitneye duçar et! İlahi, bu ikisini ateşe at” Muaviye sarayda yaşama,saray protokolu uygulamanın yanı sıra Roma’lıları taklit ederek ipek ve pahalı kürk giyerdi. ( Yakubi tarihi s.568)

Ortaya Karışık. Ne zaman Şii-Sünni gerginliği ile ilgili bir yazı yazılsa ardından gelen yorumlar bir kalıptan çıkmış gibi. Bunu bahane edip mezheplere saldıranlar.Mutaassıp mezhep mensuplarının provake edici yorumları.Hz.Muaviyeyi bahane ederek işi Osmanlıya getirip ecdada sövme gayretleri.Hüseyni duruş deyip,Sünniler ile sorun olmadığını belirtip sonrada "eğer bizim gibi düşünmezseniz,olmazsanız samimiyetinize inanmayız" lafazanlıkları. Şii camiaya "bunlar şuna buna söver,bunlardan adam olmaz" klişe geyikleri. Yahu ehli iman,Allahımız bir,peygamberimiz bir,kıblemiz bir,kitabımız bir,bu birler bize birlik olmamızı söylüyor gelin ihtilaf etmeyelim taki islam coğrafyasına musallat olmuş kefere ve fecereyi def edene kadar!diyen yok. Bu işin çözümüde basit aslında,her iki camiadan alimleri bir araya getirirsin günlerce konuşurlar ve en sonunda hem şii hemde sünni camiayı bağlayan bir ortak mutabakat metni yayınlanır en azından ihtilaf ortadan kalkar.

İmam Hüseyin İsrail'i destekler miydi peki?. İyi bir soru sormuşsunuz. Evet İmam Hüseyin Esat'ı desteklemezdi, belki ona daha fazla nasihatle yardım eder esat'ın kendisinin de istediği demokrasiye geçişi sağlamaya çalışırdı. Ama ben şu soruyu da sormanızı isterim: İmam Hüseyin Bahreyn ve Yemen'e sessiz kalıp sadece silahlı muhaliflerle çatışan Suriye ile mi uğraşırdı? İmam Hüseyin İsrail ile aynı cephede yer alır mıydı?

Bazı cahiller şiiler gibi ifrata düşmeyim diyor. Arkasındanda. ..Hz muaviyeye de fitnenin başi diyor.ABDULLAH İBNİ MÜBAREK MENŞUR BİR ZATTIR. O ZAT ŞÖYLE DİYOR.Hz vahşinin ve Hz muaviyenin atının kaldırdığ toz şahı geylaniden üstündür. Böyle kesib atmıştır. Kesin bu muttefekun aleyhtir. Kimse buraya giremez. Kimsenin haddide değildir.umumi fazilette kimse sahabeye kavuşamaz. Şahsi fazilet ayrıdır diyor.Efendiler eyer bu sahabeler olmasaydı. Ne mezhep imamları ne şahı geylani ne bediüzzaman Bu kuranı peygamberin hadisini bizlere tanıtırdı. Şimdi hepsi silinmişti. Bütün dünyaya hayatlarınada mal olsa bu kuranı ve peygamberin sünnetini neşreden onlardır. Bırakın artık hz muaviyenin cüzi kusurunu Allahtan korkun nasıl ağzınıza bu kelimeleri alırsınız. O zaman sizin şiilerden farkınız nedir

sorular takılan aklıma.. tarihte bazı sorular takılır aklıma.Hz.Ali efendimiz Hz Muaviyeye hiç beddua okudumu.Hz Hasan efendimiz Hz Muaviyeye Halifeliği bıraktımı. Küfeli hoşnutsuzlar Hz Hüseyin Efendimizi yalvar yakar çağırıp katledilmesini seyretmedilermi?Sonra şialığı icat edip Hz. Hüseyinin çektikleri tuzağı anmıyorlarmı.Kimi suçluyorlar.kendi kabahatları değilmi?Sünni denilen müslimanlar sonradan hizip fitneye düşmeyen ve büyük çoğunluğu iman etmenin şükrü ile neyin tarafı olacaklar.neden?ne hüseyni ne yezidi olmak onları cennete rıza_i ilahiye götürmezki.ölçülü olmak ve sahabeye saygı göstermek niye kötü.kimse gözümüze şirin gözükemez yoksa kazanacağımızın çok fazlasını kaybederiz.

adalet. imamı hüseyin zinayı serbest bırakanlarıda desteklemezdi

Gayet kolay. Ya İyi'den iyiliklerden ya da "kötü"den kötülüklerden(taraf-taraftar)olmak.

Hazreti (!) Muaviye!. Tamam, Şiiler gibi ifrata düşmeyelim, Hz. Ali'yi (r.a.) seveceğiz derken sahabenin geri kalanına buğz etme vebaline/büyük günahına elbette ortak olmayalım; amma ve lakin, el-insaf yahu, bu fitnenin en başında koşan, hilafeti babadan oğula geçen bir sisteme dönüştürmekle ve geride Yezit gibi süper zalim bir oğulu bırakmakla yeterince vebal almış olan Muaviye'ye de "hazreti" demek yanlışına da saplanmayalım yani! Tamam, Muaviye de dahil, bu fitne de en önde yürüyen hiçbir sahabeyi kötülemeyelim ama lütfen, fitneye liderlik eden Muaviye'yi de "hazreti" ifadesiyle taltif etmeyelim. Bu kısım bana göre Sünni camianın (tamamı değil, bir kısmının; zira bir bölümü bu hassasiyete sahip) en büyük hatalarından biri... Makaleye böyle bir hata ile giriş yapan sevgili yazarın yazdıklarının devamını okumak doğrusu hiç içimden gelmedi...

Yeni başladı.... Unutmayın; Hergün Aşura, Har yer Kerbela Yani her yer Muaviye Her yer Ali Her yer yezit her yer Hüsyn, Her yer küfr her yer tevhid daha yeni başladı rahatsız olmayın herşeyi öğrenecek,inançlarımızı hergün yenileyeceğiz sayın yazarın sıkıtısı belli tek bir soru soruyorum.. Filistin müslümanların kerbelasıdır peki hamas-islami cihat ve direniş gruplarının büroları ve siperleri nerededir..Şimdi kim Hergün hüseyn demeyecek te ne denecek...İşte Emevilerin devamı olan mantık demekki gitmediler yaşıyorlar ve inanç devam diyor... Tevhid ve şirk te burada onun için kerbela var onun için Hüseyn...