sadeleştirilemez. Risale-i Nur'u sadeleştirilmenin mahzurlarını kısa maddeler halinde izah edelim. Birinci Madde: Hiçbir sadeleştirme aslının yerini tutmaz. Yani bütün sadeleştirme ve çeviriler, sadeleştiren ve çeviren insanların anlayışı ve kapasitesi ile sınırlıdır. Öyle ise Said Nursi Hazretlerinin orijinal ne dediği ile, sadeleştiren kişinin ne dediği farklı olacaktır, kimse bunu ona tercih etmek istemez. İkinci Madde: Risale-i Nurların Osmanlıca denilen veya anlaşılması zor addedilen kelimelerinin ekserisi ya terimdir, ya da Allah’ın isim ve sıfatlarıdır. İsimlerin değiştirilememesi evrensel bir kuraldır. Terimlerin bir kelime ile muadilini bulmak ise imkansızdır. Öyle ise Risale-i Nurların kahir ekseriyetini sadeleştirmek imkansız, hatta muhaldir denilebilir.

ÖNCE OKUMAK LAZIM ANLAMAK ,İÇİN BU İŞİ YAPANLAR OKUMAYANLAR . İnsan oğlu 60-70 yıllık ömrü için ( o dahi kesin değil) 3-4 dil öğrenmek , 1-2 üniversite okumak kurslara gitmek (gitar, saz, naz ,resim vs işte) sabah dan gece 12 kadar ayakta peki yaa ebedi hayatını için Üstad bu asrın hastalığı İMANSIZLIKtır diyor. Peki bunun için ne yapıyor koca bir HİÇ Risalei okumayan anlamaz okuyan anlar o yüzden okumayanlara sözüm okuyun Üstad '' Risaletü'n-Nur hakaik-i İslamiyeye dair ihtiyaçlara kâfi geliyor, başka eserlere ihtiyaç bırakmıyor. Kat'î ve çok tecrübelerle anlaşılmış ki, imanı kurtarmak ve kuvvetlendirmek ve tahkiki yapmanın en kısa ve en kolay yolu Risaletü'n-Nur'dadır. Evet, on beş sene yerine on beş haftada Risaletü'n-Nur o yolu kestirir, iman-ı hakikîye isal eder.'' Kastomunu 77 önce okumak için anlamak için okumak okumak okumak okumak Kuran-ı Kerim-in ilk inen Ayeti dahi OKU dur. okumayan anlayamaz ANLAYAMAZ

Sadeleştirilir, Bal Gibi de Sadeleştirilir.... Neyi tartışıyoruz ki anlamıyorum. elin oğlu (ufuk yayınları) zaten işe koyulmuş, lem'aları çıkarmış. bu tartışma hani benzetmek gibi olmasın da orta çağ avrupasındaki meleklerin cinsiyeti vs. konularındaki anlamsız tartışmaları hatırlattı bana. Yoksa Hoca Efendi ve cemaati aforoz mu etmeli Nurculuktan? bence çok müsbet bir adım. kitap dahi okumayan bir gençliğin eline illa ki "kırmızı"ları vererek bu işin yapılamayacağı ortada. üzümü yemek ve bağcıyı da dövmemek lazım...

sayın turgut11. Risale-i nur adı altındaki kitaplar,said nursinin bu işe başlamasından itibaren kutsal ve dokunulmaz ilan edilmiştir.Lütfen herkes önyargısız birşekilde bunu kabul etsin.Bu iş o kadar çok çığrından çıkmıştır ki risalelere ilahi metinmiş gibi muamele edilmeye başlanmıştır.Bunda said nursinin eserinde risaleleri övmesi pay sahibi olabilir.Bana kimse hayır efendim gayet risaleleri mütevazi şekilde sunmuştur demesin.Risale okuyanlar bunu zaten eserinde açıkça görebilirler.said nursi açık açık bunlar bana iradem dışında yazdırıldı diyor.Kendisi bu iddiasında kararlı,kuranda birçok ayet beni ve risalelerimi anlatıyor diyor.gaybtan haber veriyor.daha birsürü şey.Malesef said nursi efsane haline getirilince bırakın risaleleri beğenmemeyi sadeleştirme bile gündeme gelse hemen kaşlar çatılıyor.velhasıl said nursinin bu iddialarını günümüzde bir islam alimi yapmış olsaydı adama yapmadığımız kalmazdı.bu uçuk iddialara kılıf arayıp olabilir cinsinden yaklaşmak hakkı öldürmektir.

sayın Atıf Kutub. İstiklal marşını anlayacağımız üslupla değiştirelim mi yoksa anlayamadığımız kelimeleri sözlükçede bakalım mı hangisi isabetli..ilk okulda bir genç ne bilsin bedhahı ne bilsin izmihlali..said nursinin eserlerini anlayacağız diye yozlaştıralım mı yoksa sözlükçe yaparak hem kelime hazinemizi geliştirelim hem orjinal eser bozulmasın hem anlamaktan geri kalmayalım mı..

paradoks. risale-i nur katiyyen sadeleştirilemezse o zaman kelime karşılığı yazmak niye?Hedef orjinallik bozulmasın ise karşılığı bulunan kelimelerin( ya da bulunmaya çalışılan diyelim) ne günahı var?Senai beyin alıntıladığım şu cümlesi ne demektir?12.Risale-i Nur’u sadeleştirmek yine de mümkündür. Ama bu Risale’nin ana metniyle oynayarak değil, Risale talebelerinin yeni kuşağın anlayacağı sade ve bağımsız metinler üretmesiyle gerçekleşir.Senai bey risalelerin sadeleşebileceğinin mümkün olduğunu fakat bunun orjinal metinle oynayarak değil bağımsız metinler üretmekle olacağını belirtmiş.Eğer orjinal metin sadeleşmez ise senai beyin kasdettiği sadeleşen kısım risale değil talebelerin ürettiği bağımsız metin olmuş olur.Bu bağımsız metinleride biz risale-i nur olarak mı kabul edeceğiz?Amiyane bir benzetme olduysaözür dilerim.Yani şu mu?Risale-i nuru alın ondan bir risale-i nurcuk çıkartın ve onu yeni kuşağın anlayışına sunun.

Risalei Nur ve Sözlük. risalenin sadeleştirmesi olmaz..risale için ve bu ümmet için yapılacak en güzel şey risalelere alt çizgi altında metinde geçen kelimelerin karşılığının yazılmasıdır..bu hem risaleyi anlamamıza hemde kuranı anlamamıza sebep olacaktır..yani metni okuyanın bilmediği kelimenin anlamını aynı sayfada sözlükte bulması çok faydalı olacaktır..bir zaman sonra okuyan sözlüğe bakma gereksinimi duymayacaktır..risalei nuru okuyunca sanki ilahi bir atmosfer insanı çevreliyor..kelimeleri bilmemek ise okumamıza engel teşkil ediyor..risaleyi entel olmayan biri bile okuyup anlayabilmeli..herkes istifade edebilmeli..risale sadeşleme adı altında yoldan çıkartılmamalı..

yazilariniza cevap veriyorum. ama editor nedense yazdiklarimiz yuzde doksanini yayinlamiyor hic bir kotuluk olmammasina ragmen.ben bir kac soru sordum.cevap vermediniz.sorularimiz da zor degildi.

başka derdimiz yokta, herhagi bir kitap sadeleşsinmi sadeleşmesin mi?. valla kafanıza göre takılın, sadeleştiren sadeleştirir. istemeyen okumaz. bize de çenemizi yormak düşer , vesselam.

yaman. risaleleri dili nedeniyle anlamamak beni dinden çıkarmaz hatta hiç okumasamda bir tarafım eksik olmaz.sadeleştirilmiş halini okumayı düşünüyordum vazgeçtim.dinde eksik yok varsın eksik olan risale olsun..saplantı ve taasuplardan arınmadıkça neyi okursan oku sonun hüsran kürtçü..

Bediüzzamanı neden müçtehit olarak görmüyorsunuz?. Kusura bakmayın ama Risaleleri bugün yazabilecek kaç kişi var? yok kardeşim. hiç kimse oturupta ben 100 kitaplık bir eser meydana getireceğim diyemez. o halde Bediüzzaman'a saygı duyunuz. onu da yakın tarihin müçtehitlerinden olduğunu kabul ediniz. Said Nursinin eserlerini Kuranı kerimle eşdeğer gören kimse olamaz. varsa böyle kişiler olsun varsın kaç kişi tevessül eder ki.. Said Nursi Kur-anın anlaşılması noktasında günümüzde yeni bir soluk yeni bir bakış açısı getirmiştir. lütfen ona gerektiği değeri verelim. yoksa her devrin alimlerine kimsen

yorumlara katılıyorum. iki taraflı eleştiriler yerinde kıvamında görünüyor. benim Risalelere bakışım asla onu Kuran kerimle eşdeğer tutmak değildir. Zaten aklı başında bir insan bir mümin asla böyle bir yanılgıya düşmez. bunu söylemeye bile gerek yok. Risaleler de sonuçta Kuranın tefsiridir, 1000 yıl önce yazılmış fıkıh-tefsir kitaplarından daha evladır bana göre. peki 1000 yıl önce yaşamış alimleri içtihat imamı olarak sayıyorsunuz da Be

Darbeleredurde. Kızım Ayşe, Oğlum Osman romanlarını okuyarak Risale hakkında fikir yürütüyor isen bu pek sağlıklı bir tahlil olmaz , Risalenin değeri ve kıymeti romanlara göre tespit edilmez. Kendi anlatımına göre Risaleyi anlamıyorum diyorsun demek O Yüce Kitabı hiç anlamıyorsun demektir ve Risale-i Nurun Kuran ve Sünnete uygunluğunu da hiç anlamıyorsun demektir ki yaptığın bütün yorumların bir kıymeti harbiyesi yoktur.

Bana muhalefet edeceğine biraz araştırsan daha iyi olur. Ben büyük mezhep imamlarımız fıkhi meseleleri şerhetmiş, Bediüzzaman da İmani meseleleri şerhetmiş ne var bu efendi hazretleri ? Muhalefet yapacak ya tutmuş efendim daha önce de iman esasları bilinmiyor da Said Nursi açıklamış. Senin iddiana göre fıkhi meseleler de bilinmiyor muydu ki mezhep imamları açıklamış yani Sahabeler yanlış mı ibadet ediyordu safsatasında mı bulunalım ? Mesela Kemalistler tabiattaki her şeyin ya kendi kendine oluştuğu veya sebeplerin icat ettiğini ve tesadüfün icat ettiğini iddia ediyorlardı ve genç nesillere o zehirli fikirleri enjekte ediyorlardı. Sen de bana tek parti döneminde bu dinsiz imansız akıma karşı eserleriyle ilmiyle bunları çürüten tek bir alim ve tek bir eser göster sana biat edelim. Altının kıymetini sarraf bilir derler , eminim sen ne Kuranı Kerimi anlayarak okuyabiliyorsun ne de Risaleleri o yüzden seninle buluşacağımız ortak nokta henüz hasıl olmadığından seninle bu husustaki tartışmaların faydasız olduğuna inanıyorum.

SON SÖZ. İsteyen istediğin okur. Benim karşı çıktığım risale veya başka yazılı kaleme alınmış metinler değil. Benim gördüğüm sezdiğim , korktuğum konu şu. Bazıları risaleleri ayetmiş gibi, vahiymiş gibi. algılıyorlar. Bu şekilde görüyorlar.