Peygamberimizin Kur'an ahlakı
Peygamberimizin Kur'an ahlakı
İnsanlık tarihi boyunca gönderilen vahiylerin bir Peygamber aracılığı ile gönderilmesinin pek çok hikmeti vardır. Muhatap toplumun dilinde ve içlerinden birine gönderilmesinin incelikleri üzerine pek çok değerlendirme yapılmıştır.

Yorumlar17

  • Mehdi Talebesi 11 yıl önce Şikayet Et
    Efendimiz (sav).... "eğer size ulaşan bi hadisi şerif Kur'an a uygun değilse ben dememişimdir" diyor.O zaman bakacağız eğer hadisi şerif Kur'an a uygun değilse efendimiz (sav) söylememiştir ki doğru da, nasıl olurda Kur'an a en güzel şekilde uyan ve uygulayan Allah (cc)'ın peygamberi Kur'an dışında hareket eder...Hepimiz Kur'an müslümanı olacağız hurafe, bidat müslümanı değil...Gerçek müslüman da burada ortaya çıkıyor, işine geldiği gibi davranan yok bu sünnetde yok diyen artık kendini ölçüp tartsın...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • anarşist 11 yıl önce Şikayet Et
    üstad. ben peygamber bile şefaat edemez derken kastım ALLAH cc ın bu konudaki kati olduğunu düşündüğüm hükümlerine teslim olmaktır,yoksa eğer şefaat olacaksa elbette ki buna en yakışan peygamberlerdir.lakin kur an da 25 yerde geçen şefaat kavramı gerek geldiği paragrafta,gerek paragrafın bulunduğu sure bağlamında gerekse sebebi nuzul hhesaba katıldığında hep değilleme,olumsuzlama reddiye kipinde gelir.şefaat beklentisi insanlığın kadim sapmalarındandır ve her devirde bu rivayet üzere üretilmiştir,vahiy de bu beleşçi beklentiyi reddetmiştir.eğer şefaat olsaydı bunu en çok ben isterdim,olduğuna ufacık emare görsem balıklama atlardım zira affa,saffa ve ğafra sizden daha muhtacım.hz peygamberin kızı fatımaya ölüm döşeğinde ;''yavrucuğum,baban peygamber diye sakın güvenme,sana bile bir faydam olamaz,amelinle cenneti satın al,kendini koru'' demesi boşuna mıdır..
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • anarşist 11 yıl önce Şikayet Et
    gaye nedir....?. şahsımın tek derdi şudur,peygamberi ALLAH cc ın koyduğu yerde tutmak,onu o şekilde anlamak,yaşamak ve anlatmak.yani kıymete kanaat etmek.hz peygamberi 'sadece vahyi öteden alıp beriye ulaştıran'' bir ara kablo,taşıyıcıya indirgeyen indirgemeci tavra da,hz peygamberi sözde yüceltme adına hz isa ya yapılan o dengesiz,ölçüsüz ifrat tavra da karşıyım.peygamberin yüceltilmeye ihtiyacı yok zira o zaten yücedir zira kitap nedir iman nedir bilmiyorken bile o yüce bir ahlak üzeredir.vahyi eksiksiz ulaştırması,yaşaması ve anlatması mucize olarak kafidir,sözde yüceltme adına,yahudilerle ve hıristiyanlarla peygamber yarıştırma psikolojisiyle olmadık insan üstülükler yükleme,mucizelere boğma ALLAH cc ın hoşlanmayacağı bir şeydir..peygamber ölmüştür,bedenen de ruhen de ama misyonu yaşıyor,ne mutlu bu misyonu kuşanana..
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • anarşist 11 yıl önce Şikayet Et
    üstad turgut1. esasında çok farklı düşünmüyoruz,sanalın kırılganlığı var,aks kabiliyetsizliği..elbette peygambersiz bir islam muhal zira kur an insanlara örneklik yapamaz,insana anca kendi türünden biri örneklik yapabilir,eğer peygambersiz mümkin olsa idi ya gönderilmez ya da elçi büyük bir melek olarak seçilirdi..hristiyanlığın içine düştüğü kaos da bundandır,hristiyanlar ALLAHsızlıktan değil peygambersizlikten mahvolmuşlardır,hz isa yı,yarı tanrı,ALLAHın oğlu,tanrı konumuna çıkarınca peygamberlik makamı boşalmıştır,artık isa taklit edilemez,üretilemez zira o insan üstü dür! aslında müslümanların da sözümona peygamberi yüceltme adına yaptıkları budur ve itirazlarımızın temelini de bu teşkil eder,ALLAH cc da bunu zinhar yasak eder.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • turgut1 11 yıl önce Şikayet Et
    kaf suresi 45 ayettir ve en sonunda :fe zekkir bil kurani men yahafu vaidi:. "ALLAHın vadinden korkanlara kuranı zikret" kaf45..anarşist aslında birbirimizi iyi anlıyoruz.peygamber bu uyarı ile kuranı işaret ediyor onu hatırlatıp onu zikrediyor öğüd ediyor..ve kuran da peygamberi işaret ediyor onu öğüd ediyor.."ya eyyüllezine amenu atiullahe ve atiurrasule:ey iman edenler ALLAHa itaat edin ve rasulüne itaat edin" veya ALLAHı seviyorsanız bana uyun ki ALLAH da sizi sevsin ve sizi günahlarınızdan mağfiret etsin aliimran31 yani kuranın peygamber üzerinden kuranı işareti ve kuranın,kuran üzerinden peygamberi işareti..kuran peygamber diyor peygamber kuran diyor.. kurana ALLAH rasulü refakat ediyor muvafakat ediyor..haliyle peygamber deyince kuranı,kuran deyince de peygamberi anlamış oluyoruz.. peygambersiz bir kuran ve kuransız bir peygamber sırati mustakımın yolu olmuyor...
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Mehdi Talebesi 11 yıl önce Şikayet Et
    hadisler, sünnet doğruydu yanlışdı tartışmaya geke yok.... efendimiz (sav) "size ulaşan bi hadisi şerif kur'ana uymuyosa ben söylememişimdir" diyor...kur'ana bakın hadisi şerif ile uyumsuz ise geçersizdir...sünnetden daha önemlisi kur'an dır...sünneti uygulamayıp sadec kur'an a uyan kurtulur, üstadın dediği gibi "bu zamandan farzları yapan ve büyük günahlardan kaçınan kurtulur".ama bazı insanlar için sünnet kur'an dan daha önemli hale gelmiş ama farkında değil ne yaptığını düşünmüyor bile, düşündürmeye çalışmanı bile düşünmüyor...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • hüseyin yücel öztürk 11 yıl önce Şikayet Et
    onun adı emin idi.... peygamber efendimiz daha peygamber olarak görevlendirilmeden önce mekke de puta tapan müşriklerin dahi güvendiği ve muhammed ül emin diye çağırdıkları sözüne güvenilir ve hiç yalan söylemeyen bir insandı günümüzde belli dar kalıplara ve katı taassup ile mezhep ve meşrep yarıştırması yapan ve mali yönden büyüklükleriyle birbirine caka satan islam cemaatlerinin en çok ihtiyacı olan belki de bu emin isminin manasını tam anlamı ile kavramak ve emin bir nesil yetiştirmektir.''benim dünyadaki halim, yol kenarındaki bir ağaç altında gölgelenip yoluna devam edecek olan bir yolcunun hali gibidir. o yolcu o ağacın gölgesine ne kadar önem verirse, benim dünyaya verdiğim önemde o kadardır'' diyen bir peygambere ümmet olabilmenin manasını anlayabilmektir.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • turgut1 11 yıl önce Şikayet Et
    mucizede ve keramette maksat gösteri değildir hak olana yönlendirme ve iknadır. hak olan ise bizden her şeyi bilmeyi değil emredildiği üzere amel etmeyi ister ve isteğide kula yük değildir ve kuluna güç yetiremeyeceği şeyi de yüklemez..yoksa insanlar daha da kani olacakları günde gelecektir.."keşefna anke ğıtaeke fe besarukel yevme hadidu:işte gözlerinden perdeyi açtık bu gün keşfin (görüşün) daha keskindir" kaf22..denileceği gün.insan görecektir ve bilecektir aslında tutuşacaktır..yandım anam deme günü gelecektir her göz o günü görecektir..bu dünyada ALLAHa rabbim demeyen orda rabbim ne olur diye yalvaracaktır..yani hakka gitmekse murad terlemek gerek,mücadele gerek,cam fanus içinde görme ordan müdahale bir değnekle insanlara hidayet yok böyle bir şey.verilen alıcıya (insana) yeterli ve kafidir..sınav böyle bir şeydir yoksa sınav olmanın anlamı kalır mı?hangi sınav çalışmaksızın geçilmiş ki.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • turgut1 11 yıl önce Şikayet Et
    hayırlı cumalar anarşist. peygamberin sebebler içerisinde başka sebeblere tutunması elbette ki reyidir ve biz ümmete bıraktığı güzel miraslardandır..ALLAHın bildirdiğinin dışında gaybı bilmek gibi bir durumu elbette yoktu ve levhi mahfuzun başında ki bir melek de değildi..peygamberimiz eti ile kemiği ile bizdendi ve bizlere gönderilendi..ona ne kadarı verildi ise o kıvamdır,o kadarı yeterlidirde ondandır..peygamberimizin yüzüne miğfer batmış ve sahabilerden biride onu dişleri ile çıkarırken eli yüzü kan içinde kalmıştı ve olayın acısı ve vahameti ile ya rasullah beddua etsene bunu yapanlara diyince,peygamberimizin gözlerinden yaşlar akmış ve ben lenet etmek üzere gönderilmedim ben rahmet etmek üzere gönderildim demiştir..vel hasıl o sebeblerden başka sebeblere tutundu ise bizler ibretini çıkarmaya onu okumaya bakalım..onun gibi yaşamak bizlere kafidir.salat ve selam o rahmet peygamberinin üzerine olsun.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • anarşist 11 yıl önce Şikayet Et
    şu da çok mühim. bu gibi mevzularda kimlerin daha çok desteklendiği asla ölçü olmaz,olamaz,enazından benim için hiç bir zaman ölçü olmadı zira vahyin arı duru akarına zaman içerisinde pek çok şey karıştırdılar ve malesef bunun ekserisi rivayet kültürü üzerinden eski alışkanlıkların çevrime sokulmasıyla oldu.eski adetler zamanla dinselleştirilip ibadetleştirildi.sahabilerin o düz ve yalın algısı yerini kör taklitçiliğe bıraktı..vb haliyle aradan geçen onca asırda bu toplum inen dine değil tanınmaz hale getirilen bir dine inanır ve onu yaşar hale geldi..bundan kelli elbette gelenekleşen bu din algısına ters,aykırı söylenen şeyler hep amansız bir muhalefetle,ifrat/tefrit tavırlarla karşılaşmıştır.haliyle üstad geleneği devam ettirenler hep daha fazla tık alır :)
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • anarşist 11 yıl önce Şikayet Et
    eğer birilerinin dediği gibi.... hz peygamberde olağan üstü şeyler olsa idi evvela iftira hadisesinde olayın iç yüzünü rahatlıkla öğrenir,50 gün tek başında evden ayrılıp çadırda kalarak ayet beklemezdi.ve yine 2 ay boyunca namazlarında kunut yapıp beddua yağdırmasına sebep olan biri maune olayını önceden bilir,yetmiş kusur seçkin hafızı kaybetme acısını yaşamazdı..öyle olsa münafıkları tanırdı..madem öyleydi,yatardı istiareye,hooop her bişeycikleri bilirdi,yok böyle bişey üstad,şimdi kendini keramet ehli gösterenlerin vahyi ve nebevi hiç bir dayanağı yok,bu indirilen değil uydurulan dindir.sünnet her meseleyi vahye arzetmek ve ondan anladığıyla hükmetmektir,bize bırakılan biras ta budur,ALLAH ın kafi gördüğüyle yetinmektir,ne dine zam yapılmalı ne de dinde iskontoya gidilmeli...hayırlı cumalar
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • anarşist 11 yıl önce Şikayet Et
    inancım şudur... hz peygambere atfedilen kutsi hadisler hz peygamberin vahyi tefekkürü sonucu ulaştığı yargılar,okumalardır,bunlar asla vahiy değildir.hadisler hüküm açısından vahiy gibi değildir,hz peygamber bile isteye elbette vahiy dışı/vahye ters bişey söylemez lakin bu gene de böyledir.''o hevasından bişey söylemez'' ayeti ''o size bu ALLAHtandır dediği her şey ALLAHtandır,bunlar kendi sözleri değildir,ona itaat bu anlamda bana itaattir'' anlamındadır,kesinlikle vurgu ''kuranadır''. bazi ibadi şeyleri hz peygamberden öğrenmek,bu anlamda onu taklit etmekten daha doğal ne olabilir lakin veda hutbesinde dediği gibi ''vahyi insanlar ulaştırın,ola ki ileriki nesillerden vahyi buradakilerden çok daha isabetli anlayanlar çıkabilir'' demesi boşuna mıdır? ben sizin gibi beşerin ne ki bana vahyolunuyor sözü boşuna mıdır...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • anarşist 11 yıl önce Şikayet Et
    turgut1. üstad bu sefer daha insaflısınız :) muhterem,biz eğer ALLAH cc hz peygamberi anladığınız üzere dizayn etmiş olsaydı,buna kani olsaydık emin olun sizden daha kavi bu şekilde inanır,buna iman ederdik,mesele peygamberlik misyonuyla bir alıp veremememiz olması değil-ALLAH muhafaza-bu bir ALLAH ne murat ettiyi anlama gayreti! hz peygamberin bir insan tarafı hep vardır ve bu hep kalmıştır,onun da kemal süreci,terbiye süreci vardır,tıpkı hz musa gibi...onun sadece isabetsizliği bostan işlerinde olmamıştır, abese nin girişine,tahrimin girişine bakın üstad,müciadile suresinin iniş sebebei nedir, alla o kadını duydu ve doğruladı diyor,kime karşı,peygambere karşı! üstad,bu haller peygambere sav bir nakıslik teşkil etmez.din peygamber dahil herkes için bir süreçtir.onun ümmeti olmak ile ifithar ederim,sünneti üzere de...
    Cevapla
  • turgut1 11 yıl önce Şikayet Et
    bi hablillahı (ALLAHın ipi) anlamak (aliimran 103). ip elyafların sımısıkı dolanımından ve sarılımından oluşu..tek başına elyaf yani lif kolay kopar iken bir çok lifin bir araya gelip dolanması ile kopmayan ipler halatlar oluşur...bu bilgiden hareketle ALLAHın ipi:1-kuran 2-sünnet 3-ashab 4-tabiin 5- tebei tabiin 6- imamlar 7- salihler 8-sıddıklar gibi bir nevi elyafın birbirine sıkı kenetlenmesi ile ALLAHın bize özellikle bahsettiği kopmak bilmeyen sağlam kulp yani urvetul vuska (bakara 256) ortaya çıkar..tek başına kuran derseniz başkaca bir şeyleri inkar ederseniz sadece elyaf olur kopar gidersiniz.tek başına peygamber derseniz kopar gidersiniz.tek başına imam derseniz kopar gidersiniz.tek başına sahabe ve salih kişi derseniz kopar gidersiniz..fakat bütün bunları sımsıkı harmanlar ve kenetlerseniz işte sağlam kulpa tutunmuş olursunuz.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • turgut1 11 yıl önce Şikayet Et
    peygamberin dine dair işlerinde isabetsizlik varmış gibi göstermek algılatmak yanlış ve terstir 2. ona salat,ona biat,onu korumada canını ortaya koyma ( o gün bedeni koruma vardı bu günde onun mirası noktasında canı ortaya koyma söz konusudur),onu tefekkür ve teammül etme onu yahudilerin ve hristiyanların yaptığı anlamda ilahlaştırma biçimi değildir..fatihada okunan ğayril mağdubi (yahudileşme) ve dallin (hristiyanlaşma) boyutu yani yahudileşmekten ve hristiyanlaşmaktan sana sığınırım demenin boyutu,son elçiye salat ve selam etmeyin demek değildir..eğer yahudileşmenin ve hristiyanlaşmanın içeriğini bilirseniz ehli imanın bunlardan uzak olduğunu görürsünüz..bize miras hadislerini öğrenmemek onu şüpheci göstermek yahudileşmektir ki ondan ALLAHa sığınırz ve bu halda pavluslaşmadır..yani rasulü misyondan,pozisyonundan uzaklaştırma..kuranı indiren onu korumayı üstlenmişse kurandan bir ayet olan ALLAH rasulünüde korumak onun görevidir ve bize kalan mirasıda korunmuştur.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat