benim de var böyle bir şiirim..öğrenci iken eşim yazmış. . ne zaman eşime kızsam açıp okurum..geçer..evet aşıklık bir istitâddir. ben ancak minnet duyarim her okudukca..zira er var vezir eder; er var rezil eder.saygılar.

sükunet,meveddet ve rahmet üzerine. 1 -sükunet (sakinleşme):ayakları yere basmayanların sakinleştirildiği bir aşama..yapay bir sakinleştirici değil,doğal bir sakinleştirici.dışardan insülin değil vucudun doğal insülin üretmesi gibi işidoğal olana bağlamak.yani meşru zeminde sakinleşmek..harama batmadan,ona ihtiyaç duymadan.. 2- meveddet (karşılıklı sevgi):şiirde örneği olduğu gibi karşılığı olmayan değil,bir birlerini tamamlayıcı sevgi..hem seven hem sevilen anlamına gelen vedud isminin atmosfere hakim oluşu..ihanetin değil,muhabbetin ekseni.. 3- rahmet (merhamet):esirgeme,kendi haline kendi kaderine bırakmanın tersine müşfik olarak ilgilenme..gençliğin güzelliğin ve kuvvetin arkasından gelen türlü dertlere,sıkıntıya karşı düşene el uzatma....bu sayılanlar evliliklerde rabbin lütfu olan hallerdir.tıpki anne adayının doğurmasına karşılık memeden sütün gelmesi gibi..illaki evlilik olacak ki bu üç rahmet olabilsin..

yorumların geldiği nokta "şiir mi kıymetlidir insan mı"?? 2. karakoçun şiiri gençliğin dalgasıdır.yani genç gönülde karadeniz fırtınası gibi amansızlık evresidir...bu şiir emekleme dönemi şiiridir...3 evreye sıralı geçiş var..1-teskun 2- meveddet 3-rahmet...çılgınlığın,hızlı kan dolaşımının,ve salgı bezlerinin tavan yaptığı deyim yerindeyse atletik dönem,teskun aşaması ile sükunete erer.uçuk kaçıklık yerini dinginliğe sakinete,sukuna bırakır..kısa süreli değil de uzun süreli sukunetler evlilik ile olmaktadır..21.yüzyılın avrupa (rum) merkezli hayat tarzına karşı..rum suresi 21. ayette geçen sıralama.."kendisi ile sükun bulasınız diye türünüzden eşler yaratması ve aranızda meveddet ve rahmet kılması onun ayetlerindendir.bunda düşünen kavimler için ayetler vardır" rum21..mevedded karşılıkı sevgidir allahın vedud esmasının eseridir ve rahmet ise şefkat ver merhameti ifade eder ki bu esma da hastalık ve sair durumlarda devreye girer.

yorumların geldiği nokta "şiir mi kıymetlidir insan mı"?? 2. karakoçun şiiri gençliğin dalgasıdır.yani genç gönülde karadeniz fırtınası gibi amansızlık evresidir...bu şiir emekleme dönemi şiiridir...3 evreye sıralı geçiş var..1-teskun 2- meveddet 3-rahmet...çılgınlığın,hızlı kan dolaşımının,ve salgı bezlerinin tavan yaptığı deyim yerindeyse atletik dönem,teskun aşaması ile sükunete erer.uçuk kaçıklık yerini dinginliğe sakinete,sukuna bırakır..kısa süreli değil de uzun süreli sukunetler evlilik ile olmaktadır..21.yüzyılın avrupa (rum) merkezli hayat tarzına karşı..rum suresi 21. ayette geçen sıralama.."kendisi ile sükun bulasınız diye türünüzden eşler yaratması ve aranızda meveddet ve rahmet kılması onun ayetlerindendir.bunda düşünen kavimler için ayetler vardır" rum21..mevedded karşılıkı sevgidir allahın vedud esmasının eseridir ve rahmet ise şefkat ver merhameti ifade eder ki bu esma da hastalık ve sair durumlarda devreye girer.

yorumların geldiği nokta "şiir mi kıymetlidir insan mı"??. şiir mi yaşamalı insan mı?? şiiri mi yaşatmalı insanı mı?şiirle kişi yüzleştirilince şiirin onuru mu kişinin onuru mu korunmalı? biraz daha olayı büyütelim, allahın ilahi muhataplığında şiir mi kıymetli insan mı?..bana göre yeryüzünün tek başına şiiri insandır.yerde ve gökte olanlar insan emrine amade kılınmış.ve bu musahhar kılınma insanı ilahlaştırmak için değil,"elestü bi rabbikum" sorusuna muhatap insanı,verdikleri "kalu bela ve şahidna" söz çizgisinde tutmak içindir...güzel bir söz şiir gibidir ve şiirlerde güzel bir söz olmak durumundadır..şiir;kalp,dil ve gözün gördükleri karşısında haleti ruhiyede bıraktıkları izlerdir.şiir,haleti ruhiyede ki izlerin kelama dökülerek anlaşılır kılınmasıdır..kelam,kalem ve beyan üçlüsünün yeryüzünde sadece insana verilmiş ayrıcalığıdır..li yunzire men kane hayyen:diri olanları uyarman için.anlamına hizmet etmiyorsa,emekliyoruz demektir

yok öyle bişey... bir erkeğe bu şekil şeyler yazdırabilecek bir kadın yeryüzünde yok.kadının doğası buna müsait değil..kadın şimdi ve buradaya odaklıdır,kadın tüketime odaklıdır,kadın akli değil hissidir,bilgi yoğun değil duygu yoğundur,hasbi değil hesabidir..kadının sevgisi de ilgisi de şartlıdır,müzik değişince dansta değişir..aşk dediğiniz şey sarmaşıktan gelir,muhatabını çepe çevre sarar kuşatır lakin çoğu kez de nefes alamayacak hale getirir,ciddi budamalar yapmak lazım gelir :) aşk arapçadır ama kur an da hiç kezçmez,enteresan değil mi? ama muhabbet geçer,meveddet geçer,sekinet geçer..bana göre aşk süflidir,şimdiye buradaya odaklıdır,hazz merkezlidir ve her haz tatmin olunca insana itici gelir.ama muhabbet ve meveddet öyle mi? bence bazı/çoğu kadınlar dişi olmakla bayan olmayı,bayan olmak ile hanımefendi olmayı birbirine karıştırıyor!

Bir İnsana İftira Atmak Bu Kadar mı Kolay!. Aşk Gizli Kalınacak Kadar Mahremiyet İfade Eder Taraflarını Rahatsız Edecek Şekilde Ortalığa Dökülmesini Hangi Vicdan Kabul Edebilir? Medyanın Deşmesi ile Hanım Efendinin İsmini Öğrenmiş (Meslekdaşınız Ahmet Hakan Köşe Yazısında Belirtmişti) Olduk, İlişkilerin Sözcüklerin Bayağılaştığı Bir Zamanda Bırakında Aşklar Temiz Kalsın Üstad Dediğiniz Şair Büyüğümüze ve Hanımefendinin Bu Husustaki Görüşlerini Aldınız mı? Medyamızda Kişi Haklarına Biraz Daha Saygı Lütfen.Sizden Yaşca Büyük Bir Hanımefendiye Kullandığınız Sözcükler Çok Ağır Olmuyor mu? Eminim Kullanmış Olduğunuz Kelimeler Size Söylenilmiş Olsaydı Tepki Gösterirdiniz?Evlerden Irak Edilmiş Büyüklerimiz Var.İhtiyaç Olmadan Kendi Ayakları Üzerinde Durmaları Bu Zamanda Kolay mı Allah Kimseyi Elden Ayaktan Düşürmesin Dile de Düşürmesin İnsana Ne Bela Gelirse Dilinden Gelir!

Bir İnsana İftira Atmak Bu Kadar mı Kolay!. Bu Aşk Gizli Kalınacak Kadar Mahremiyet İfade Eder Taraflarını Rahatsız Edecek Şekilde Ortalığa Dökülmesini Hangi Vicdan Kabul Edebilir? Medyanın Deşmesi ile Hanım Efendinin İsmini Öğrenmiş (Meslekdaşınız Ahmet Hakan Köşe Yazısında Belirtmişti) Olduk, İlişkilerin Sözcüklerin Bayağılaştığı Bir Zamanda Bırakında Aşklar Temiz Kalsın Bile Ayaklar Altına Alındığı Bir Zamanda ) Üstüd Dediğiniz Şair Büyüğümüze ve Hanımefendinin Bu Husustaki Görüşlerini Aldınız mı? Medyamızda Kişi Haklarına Biraz Daha Saygı Lütfen.Sizden Yaşca Büyük Bir Hanımefendiye Kullandığınız Sözcükler Çok Ağır Olmuyor mu? Vicdanınız Nasıl Buna Nasıl El Veriyor?

Hangi yakınlık!. Siz tanımadığınız yabancı bir bey size şiir yazdı diye yakınlık hissedip, yemeğe felan mı çıkıyorsunuz Meryem Abla! Bu aşk meselesi, en hissî duygular. Kadın kendini haramdan uzak tutmuş. Bence helal olsun. Şunu neden söyleyemiyorsunuz? Sezai Karakoç, mecazi aşk da kalmış, ne yazık k! Mümin olan kişi hakiki aşka yol alır ve Üstadınız alamamış. Bu nedenle lütfen İslami şair, İslami yazar yazftalarını bu şairimizden kaldırınız. Sizin üstadınız olarak yaşasın. Sezai Karakoç'un şiirleriyle kaç kişi imana gelmiş kardeşim, yok galiba. O zaman bu yazıların hepsi boş.

Meyvesi güzel ahlak,vefa-bağlılık-doğruluk-gayret-merak gibi dalları olan gövdeye AŞK. Toprak bedenimizde Cenab-ı Hak'kın donattığı kökten beslenmekte.El ele düğüne anlaşılmasın.

ilham olmuş. sezai karakoça ilham olmuş kadın.bu şair için ne büyük nimet...şiir,kitap yazdırabilecek , resim yaptırabilecek insan kolay bulunmaz, bulunmasına da eğer saygımız yoksa birinin yaptığı işe, o işten menfaatimiz de olmayacak.

Aşk. Aşk dediğin yüreğin gidip de bir vefasız Yare sevdalanmasıdır. Aşk, yanaklardan süzülüp yüreğe damlayan iki damla gözyaşıdır...

AŞK DEDİĞİN NEDİR Kİ?. Gençlik yıllarında aklın başında değilken hissettiğin duygulardır. Sonradan böyle ayıkırsın ama iş işten geçer. "Değşezmiş" dersin...

Garanti Bankası ve ve hanımefendi... Geçen yıl yapılan bir röportajda adı geçen hanımefendi Amerikada yaşadığını ,böyle bir aşktan haberdar olmadığını falan söylemişti. Bu sefer işi değiştirmiş. Marka olma peşinde. Farkında değil kendine kala kala şeytan işi taş bebek kalmış.Ayrıca Sezai Karakoç şiirdeki Akrostişin yazıldıktan 25 yıl sonra ben söyleyince farkettiler demesini dikkate alırsanız kadıncağız yolunu buluyor. Türk filmlerindeki gibi. Ben eskiden şöyleydim böyleydim... Sahneye çıkınca ortalık yıkılırdı gibisinden. Sahne gerçek tiyatroyu bekliyor. Dirilişi gözlüyoruz. Bengisu Bengisu kayna ve çağla..

Sezai Karakoç ve ölümden dünya. Son yıllarda Sezai Karokoç parti konuşmalarıyla ölümden dünyamızın içini dışını sarmalamış olan putları bir bir devirmektedir.ölü bir hayatın temsilcileri yaşayan büyük İslam Düşünürü Sezai Karakoç'a sürekli olarak sen şairsin şair kal rolü biçmektedirler. Bu büyük bir telaştır. Artık çabaları tv lerde görünür oldu. Ete kemiğe büründü adeta. Tereddütünüz olmasın Sezai Karakoç'un bu tür şaklabanlıklara asla prim vermeyeceğine. O Göz göz petek petek örülmüş her gözde bir müslümanın bulunduğu ve elllerindeki fenerlerin ışıkları sürekli yukarıya doğru hareketli olan dağına beklemektedir o müslümanları. Diriliş suruna adeta üflemiştirde kulakları patlatan bu sese karşılık beklemektedir. Bu sesin karşılığı onların dilinde magazin,sanat,edebiyat,şiirdir.Siz ne anlarsınız siz..