''sorun çözülecek'' cümleleri daha uygun olurdu. zaten aynı toprakların insanlarıyız. barış derken biraz tuhaf oluyor!

Ana sayfa başlığı,yazı başlığı ve yazı hedefiyle işleniş çok kapsamlı alanlama . Ayrıca geçmiş tarihten günümüze akış.Okudum fakat yorumlamaya kalksam birkaçyüz sayfa olur.

AYASOFYA. Terör belası kurtulmamız için en esas AYASOFYA nın açılmasıdır.AYASOFYA açılmadan bu teröre belası da bitmez bitmez. AYASOFYA bir anahtardır o anahtarı kullanmadan o mükemmel geleceğe hiç bir zaman ulaşamayız. Bütn kuvvetimizle AYASOFYANIN açılmasın agayret göstermemiz gerekiiiyooorrr.

Allah ın Rasulu sav. ve O'nun güzide ashabının yolunu izlemeye çalışan, onlar gibi yaşamaya çalışan ehli sünnet vel cemaat olan hanefi şafii maliki ve hanbeli liğe laf atıp bunları savunanları mezhepçilik ile suçlayanlar; bilin ki bunun bedelini çok ağır ödeyeceksiniz. Ayeti kerimeleri kıt ilminizle kendi kafanızdan yorumlayacağınıza gidin bir milyon hadisi ezber bilen ahmed bin hanbel gibi mübareklerin içtihadlarına uyun. Allah onlardan razı olsun.

30 kasım 2011 ve 24 mart 2012 tarihli yazılarınızı tekrar okudum.. bu günkü ve bir önceki yazınızla karşılaştırdığımda,acaba diyorum o yazıları bir başkasımı yazdı?yada bugünkü yazıları bir başkasımı yazıyor?

"Mezhep ve ırk taassubunu değil, İslâm kardeşliğini seçin!". “O kafirler birbirlerinin dostları, yardımcılarıdırlar. Eğer siz de birbirinizi desteklemez (onlar gibi bir ve bütün olmaz) iseniz, arzı fitne kaplar ve büyük bir fesat olur.” (Enfal 73) Müslüman toplumun bölünmesini savunmak, Allah’ın hükmüne savaş açmaktır! Irak’ı parçalayarak ve Müslümanları birbirinden kopararak ateş çukuruna atmak isteyenlerin yalan vaatlerine kanmayın! Yeryüzünü fitneyle kaplamak isteyen iç ve dış düşmanlara yardımcı olmayın! Rahmân’ın sözünü çiğnemeyin! Büyük bir azaptan korkun! Mezhep ve ırk taassubunu değil, İslâm kardeşliğini seçin! Cahiliye karanlığına değil, İslâm güneşine koşun! La Şiiyye La Sunniyye, Vahde Vahde İslâmiyye! Hakan Albayrak 18 03 2006

“Allah’ın ipine hep birlikte sımsıkı sarılın, parçalanıp bölünmeyin.". “Allah’ın ipine hep birlikte sımsıkı sarılın, parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın sizin üzerinize olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de kalplerinizi birbirinize O ısındırmıştı. O’nun nimetiyle kardeşler olmuştunuz. Hani bir ateş çukurunun yanındaydınız da sizi oradan O kurtarmıştı. Allah ayetlerini size işte böyle açıklıyor. Umulur ki hidayete erersiniz.” (Al-i İmran 103) “Kendilerine apaçık deliller geldiği halde parçalanıp ayrılanlar gibi olmayın. Öyle olursanız sizin için büyük bir azap vardır.” (Al-i İmran 105) “Allah’a ve Rasulüne itaat edin. Birbirinizle çekişmeyin. Sonra içinize korku düşer ve kuvvetiniz gider. Sabırlı olun. Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir.” (Enfal 46)

"Geçmişimize, günümüze ve geleceğimize ışık tutan Kelâmullah’a kulak verelim.". Büyük bir azaptan korkun! Mezhep ve ırk taassubunu değil, İslâm kardeşliğini seçin! Cahiliye karanlığına değil, İslâm güneşine koşun! La Şiiyye La Sunniyye, Vahde Vahde İslâmiyye! Geçmişimize, günümüze ve geleceğimize ışık tutan Kelâmullah’ a kulak verelim: “Muhakkak ki Mü’minler kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.” (Hucurat 10)

SAĞDUYULU İTTİFAK ÇAĞRISI. Mehmet Ali Bulut bey'e bu hassas yaklaşımından dolayı çok teşekkür etmeyi bir borç addederim. aşağıda linkini verdiğim sitede ve bu sitenin radyosunda, yaklaşık bir yıldır şii - sünni kardeşler arasında: (Tedirginlik nedeni güncel gelişmelere sağduyulu bir ittifak zemini oluşturması bakımından 1931'deki İslam Birliği Genel Kongresi'nin kararları dikkate şayandır. Körüklenmekte olan mezhep gerginliğini engellemenin yollarından biri de İslam Birliği Genel Kongresi'nde alınan kararların günümüze uyarlanmasından geçmektedir.) anonsu yer almaktadır. bu çağrıyı yaygınlaştırmanın hepimizin üzerine büyük bir borç olduğunu düşünüyorum. saygı ve sevgilerimle.

"Zındıka komiteleri". "Ecnebî parmağıyla idâre edilen zındıka komiteleri, İslâmiyeti imhâ için, İslâm memleketlerinde, bilhassa Türkiye'de öyle desîselerle entrikalar çevirmişler, hâince dolaplar döndürmüşler, hunharâne ve vahşiyâne zulümler irtikâb ve şeytânî ve menfur plânlar tatbik etmişler ve iğfalâtta bulunmuşlar; iblisâne, sinsi metodlar tâkip etmişler ve kardeşi kardeşle çarpıştırmışlar ve öyle aldatıcı yalan ve propagandalar ve yaygaralar yapmışlar, fitne ve fesad ve tefrika tohumları saçmışlardır ki; bunlar İslâmın bünyesinde derin rahneler açmış ve büyük tahribâtlar yapmıştır."Sözler, Konferans

SAYIN YAZAR O BİRİ KİM? SUÇU YİNE DIŞ MİHRAKLARA MI ATACAĞIZ?. Şu dış mihraklar masalına oldum olası bayılıyorum. Bütün hataları örtüyor. Beceriksizlikler ortaya çıkmıyor. Valla billa biz hiç bir şey yapmadık onlar yaptı muhabbetine dönüyor olay. Geçenlerde bir araştırmacıdan duymuştum: IRA hariç bu tür örgütlerin hemen hepsi dikta yönetimlerin zamanlarında çıkmış. PKK da malumunuz 12 eylülcülerin yediği haltların neticesinde çıkmış, sonra da vatanperlerin (bu nasıl vatan sevmekse, vatandaşını sevmiyor), türkçülerin vs. sazanlıkları ile büyümüş bir örgüttür. Tamam, kabul, bu örgüte dışarıdan destek geldi. Ve bu son derece doğaldır. Türkiye de böyle bir örgütü başka devletlere karşı kullanmak isterdi. Lakin ortada bir yaran varsa kaşıyan olur. Yarayı yapan, büyüten, tedavi etmeyen sensin. Bu halk ırkçılık yaptı (her kavmiyle), belasını buldu...şimdi umarım ırkçılığı bırakır ve yaralarını sarar....

"Yaptığınız mücadele, kardeşi kardeşe öldürtmektir ve neticesizdir.". Bediüzzaman Said-i Nursi:"Yaptığınız mücadele, kardeşi kardeşe öldürtmektir ve neticesizdir. Çünkü Türk Kürt birdir, kardeştir.Türk Milleti bin senedir İslamiyete bayraktarlık etmiştir. Dini uğrunda milyonlarca şehit vermiştir. Binaenaleyh, kahraman ve fedakâr İslâm müdafilerinin torunlarına kılıç çekilmez ve ben de çekmem!" Badıllı, Nursi, 1:660; Selahaddin Çelebinin biyografik notlarından iktibas (1946)

madem. kavga çıkartmaya muvaffak olamadılar ne barışından bahsediyorsunuz,

inşaAllah. biz bu badireyi kazasız belasız atlatırız ve yeniden yer yüzünde hakkın ve hukukun yer yüzüne hakim olması ve tüm iyeryüzünün yaşanabilir huzur beldesi olur

tespit doğru lakin orijinal değil... zira bu kadim bir hastalık,teolojik sapmadır..ülkemizde de bunun kışkırtıcıları çook..kim nasıl bu fitneyi sokmuş ise ; 4 hak mezhep diyerek istihadın önünü 1000 yıl önce kesip mezhepleri de dört ilke kısıtlayan,haliyle onun dışındakileri din dışına iten o malum hastalık sahipleri bunun ecrini muhakkak alacaklar!! halbuki vahiy yüzlerce yerde aklın fiili türevlerini kullanarak insanları akletmeye,fikretmeye,fıkhetmeye,tefekküre,tedebbüre...sevkeder..bir alimin bu akıl eylemleriyle varacağı yer farklı/alternatif bir düşünce,düşünme,okuma biçimidir haliyle eğer bunu organize eder,disipline ederse modern bir mezhep olur ki hiç bir mahsuru yoktur.evvelinde onlarca ve onlarca mezhep var idi ama bir kısmı yazılı hale,kayıt haline geçmediğinden,takipcileri de kalmadığından ölü mezhep halini aldılar..dördek fiksleyen aklı evvel....