Maryland Senatörü Chris Van Hollen, New Jersey Senatörü Bob Menendez'le birlikte ABD'de Türkiye karşıtlığı yapan iki Senatör'den biri.

Defalarca Türkiye'ye karşı terör örgütlerini desteklerken, F-16 satışına karşı çıkmıştı. Menendez ve Van Hollen, Senato'ya sundukları tasarıda Türkiye'ye F-16 satışını sınırlandırıcı koşullara bağlayan eklemeler yapmışlardı.

Ankara'nın İsveç'e onay vermesi sonrası Van Hollen'ın da yumuşadığı görüldü. Yaptığı son açıklamada, Ankara'ya F-16 satışını engellemeyeceğini söyledi.

KAAN gelene kadar, Hava Kuvvetlerimizin F-16'lara ihtiyacı olduğu açıktı. O yüzden Türkiye karşıtı birinin o ya da bu şekilde fikrini değiştirmesi önemli kanaatimce. Bu da F-16'ların onay sürecini hızlandıracaktır.

Demokrat Partili Senatör'ün kendi kişisel sitesinden yaptığı açıklamanın tamamı şu şekilde:

"Türkiye'nin, İsveç'in NATO üyeliğini onaylaması uzun bir gecikmeyle gerçekleşmiş olsa da memnuniyet verici bir adım ve NATO camiasına da önemli bir sinyaldir. Bununla birlikte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriyeli Kürt müttefiklerimize yönelik devam eden saldırıları, Doğu Akdeniz'deki saldırgan eylemleri ve Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ'a yönelik askeri saldırılarını desteklemede oynadığı rol konusunda ciddi endişelerim var. Başkan Joe Biden yönetiminin bu konularda bana bilgi vermesi ve endişelerimi gidermek üzere zaman ayırmasını takdirle karşılıyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, askeri uçakların Yunan hava sahasına yönelik ihlallerini durdurduğunu görmekten memnuniyet duymakla birlikte, yönetim bana, Yunanistan ve Türkiye arasında devam eden diyaloğu teşvik etmek amacıyla bu konuyu yakından izlemeye devam ettiklerini bildirdi. Ayrıca yönetimden, Azerbaycan'ı Ermenistan'a karşı daha fazla askeri eylemde bulunmaması konusunda uyarmaya devam edecekleri ve çatışmanın daha fazla tırmanmasını önlemek için Türkiye ile birlikte çalışacaklarına dair güvence aldım. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye'nin kuzeydoğusunda, Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) yönelik saldırılarından derin rahatsızlık duymaya devam ediyorum. Ancak yönetim bana, SDG ile birlikte çalışan ABD güçlerine yönelik tehditler dahil bu saldırılara yönelik güçlü itirazlarını dile getirmeye devam edecekleri konusunda da güvence verdi ve IŞİD'i yenilgiye uğratma kampanyamızda mızrağın ucu olarak görev yapan bu önemli müttefiki destekleme konusundaki kararlılıklarını bir kez daha teyit etti. Yönetim bana, müttefiklerimize yönelik Amerikan desteğinin azaldığı yönünde dile getirilen endişeleri gidermek için SDG'ye bu taahhüdü daha açık bir şekilde aktaracaklarını da iletti.

Brifing sırasında Biden yönetiminden aldığım bu güvenceler ve ek bilgiler ışığında, ortak bir onaylamama önergesi sunarak F-16'ların Türkiye'ye satışını engellemeyi amaçlamayacağım. Bununla birlikte, bu ve diğer kilit konulardaki güvencelerine ilişkin olarak yönetim ile düzenli iletişim halinde kalmaya devam edeceğim. Önümüzdeki haftalarda ve aylarda Türkiye'yi yakından izlememiz gerektiği açık. Çünkü eylemler sözlerden daha yüksek sesle konuşur."

Sağlıcakla kalın.