PKK terör örgütü kendisini feshedecek, silahları bırakacak.

Terör bitecek.

 “Terörsüz Türkiye” hedefine böylece ulaşmış olacağız.

Şehit haberleri gelmeyecek artık.

Anne babaların yürekleri yanmayacak.

Bizi trilyonlarca dolarlık zarara uğratan bu belâdan kurtulacağız.

Teröre giden kaynaklar, ülke kalkınmasına, vatandaşın refahına tahsis edilecek.

Bu sayede siyasetteki gerilimler, çatışmalar da büyük ölçüde ortadan kalkacak…

Dualarımız bunların gerçekleşmesi için.

*

Gelen açıklamalara bakılırsa çok önemli bir virajı almak üzereyiz.

MYK toplantısının ardından konuşan Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik, PKK’nın günler içinde silah bırakmasını beklediklerini söyledi malûm.

Yani, “eli kulağında” bu işin.

*

Böyle baktığımızda…

Beklentilerimizi, ümitlerimizi alta sıraladığımızda, uzak olmayan gelecekte süper güçler arasına girmemizin hiç de imkânsız olmadığını düşünüyoruz.

Ümitlerimiz bu yönde.

Bir de korkularımız, endişelerimiz var tabii..

Bizler, ümit ile korku arasında yaşayan insanlarız.

İçinde bulunduğumuz coğrafyanın gerçekleri ve son vakitlerde yaşananlar, bu sürecin ne büyük tehditlerle, tehlikelerle dolu olduğunu gösteriyor.

İsrail Terör Örgütü, güvenliğimiz açısından parçalanmasını engellemek mecburiyetinde olduğumuz Suriye’yi karıştırmak, bölmek için her türlü tezgâhı kuruyor.

Oradaki bazı unsurları ayaklandırıyor.

Suriye’deki Dürzi topluluklarına yönelik şiddetin gittikçe arttığı yalanını öne sürerek, Başkanlık Sarayı’nın civarını bombalıyor.

Soykırım Suçlusu Sapkın Netanyahu, İsrail'deki Dürzi topluluğunun başındaki Şeyh Muvafak Tarif ile konuştuğunu….

“Şeyh” denilen kişinin Şam’daki Başkanlık Sarayı kompleksini hedef almalarından dolayı İsrail’e teşekkür ettiğini açıklıyor.

Soykırımcı Netanyahu’nun “Şam’ı Suriye rejimine açık bir mesaj göndermek amacıyla vurduk!” demesinden kısa süre sonra da, İsrail’in Gazze’yi tamamen bitirmek, son darbeyi indirmek için harekete geçtiği haberleri geliyor.

“Gazze’deki savaşı genişletme kararı” doğrultusunda yedek askerlerini göreve çağırıyor İsrail.

Açlığın pençesindeki Gazzelilere son darbe böylece vurulmuş olacak hesaplarınca.

Bir yandan Suriye’yi paramparça etmeyi, diğer yandan da Gazzelilerin kalanlarını da öldürmeyi, oralardan sürmeyi hedefleyen İsrail, bunu yapabilir mi?

Bu soruya ne yazık ki “Mümkün değil!” cevabını veremiyoruz.

En büyük soykırım suçlarına imza atan Soykırımcı İsrail Terör Örgütü’nü bugüne kadar durduramadık.

Bundan sonra nasıl durduracağız?

Bu alçakları kim durduracak?

Hangi güç?

ABD’nin başındaki akıl hastası kişi mi?

*

İsrail Terör Örgütü’nü durdurmak gerek.

Türkiye bunu yapabilir mi?

İnşaAllah yapabilir.

Soykırımın sona ermesi, İsrail terör örgütünün frenlenmesi için çabalıyor Türkiye.

Bugüne kadar konuyu gündemde tutmak için elinden geleni yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin abuk sabuk Başkanı Trump ile telefon görüşmesinde de “Gazze’deki insani dramın gittikçe kötüleştiğini” söylüyor.

ABD’den beklenen, İsrail Terör Örgütü’ne bir an evvel ayar vermesi.

Trump’ın derdi ise oralarda tek bir Gazzeli bırakmamak!

Oraları kirli işlerin merkezi haline getirmek, Gazze’yi kumarhaneler, batakhaneler diyarı yapmak!

Türkiye buna elbette rıza göstermez ama, rıza göstermediğimiz neler neler oldu bugüne kadar.

Gazze ile Şam’ı birlikte hedef alıyor İsrail Terör Örgütü.

Kafasının bir yerinde de hiç şüphesiz Türkiye’yi bölmek var.

 “İsrail dediğin kaç milyonluk ülke” diyerek tehdidin boyutlarını küçültmeye kalkmasın kimse.

İsrail bir odak noktası; Evanjelistlerle Siyonistlerin sapkın emellerinin buluştuğu yer.

Türkiye, İsrail Terör Örgütü’nün önünü kesecek hamleler yaptıkça, karşı hamleler geliyor.

Mesajlar kimi zaman “Kıbrıs” üzerinden veriliyor, kimi zaman da Trump’ın lâflarının arasına sıkıştırılan “Brunson” vurgusu üzerinden…

Suriye’de bazı grupların zulüm altında inlediği yalanına başvuran içerideki mezhepçilerin “kendiliklerinden” harekete geçmediklerini elbette görüyoruz.

“Terörsüz Türkiye” arayışına darbe indirecek lâflar eden kimi politikacılar talimatı nereden alıyorlar?

Elbette, Suriye’nin ve Türkiye’nin bölünmesi için her türlü tezgâhı kuran İsrail Terör Örgütü’nden!

“Terörsüz Türkiye” hedefine ulaşabilmek için bütün şartları zorluyor Cumhur İttifakı.

Her türlü riski alıyor.

Bu çabalar, çok büyük ihtimalle “örgütü feshediyor ve silah bırakıyoruz!” dedirtecek Türkiye’nin başına 40 yıldır belâ olanlara…

Bu kısa sürede gerçekleşecek gibi.

Peki ya ondan sonra neler olacak?

PKK Terör Örgütü, dünyanın en büyük zehirli madde taşıyıcılarından ve dağıtıcılarından.

Uyuşturucu pazarının baş taşeronlarından!

Sicilinde her türlü kirli ilişkinin bulunduğu bir küresel terör örgütü!

Siyonizm’in emellerine hizmet için kurdurulan bir terör örgütü.

 *

Uğraştığımızın salt PKK Terör Örgütü olmadığını hepimiz biliyoruz.

Önümüzdeki sürecin çok çok zorlu geçeceğinden de şüphe etmiyoruz.

Biz bütün bu zorlukları aşarız Allah’ın izniyle…

Aşarız da...

Bu işin çok çok sancılı olacağını bilmemiz gerekiyor.

“Terörsüz Türkiye” hedefine ulaşılabilmesini yürekten isteyen bir vatan evlâdı olarak…

Bazılarının süreci çok basite aldığını görüyor ve bu işin “tereyağından kıl çeker gibi” halledileceği yönünde beklenti oluşturulmasının hiç de doğru olmadığına işaret ediyorum.

Beklentiler yönetilemezse, sürecin bazı aşamalarındaki tıkanıklıklardan dolayı hava terse dönebilir.

Moraller bozulabilir.

Sıkıntı olabilir.

Bugüne kadar alınan mesafeler hiç de küçümsenemez.

Bununla birlikte örgüt adına açıklama yapılsa da yolumuzun çok uzun  olduğunu, memleketin önüne nice engellerin çıkartılacağını da gözden uzak tutmamak lâzım.

 Başımızdaki belâlar da, bu belâlarla başa çıkabilme azmimiz de çok büyük.

Küresel Terör Lobisi’ni er ya da geç yeneceğiz Allah’ın izniyle.

Serdar Arseven / Haber7