İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk! Alman ordusu yeniden doğuda
- GİRİŞ25.05.2025 09:12
- GÜNCELLEME26.05.2025 09:14
Berlin, NATO’nun doğu kanadındaki varlığını kalıcı hale getirip Rusya tehdidini yakından takip etme amacıyla Litvanya’da tarihi bir adım attı. İkinci Dünya Savaşı sonrası ilk kez 5 bin askerden oluşan Alman birliği Baltık bölgesine konuşlandı. Törende Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Savunma Bakanı Boris Pistorius, Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda ve Savunma Bakanı Dovile Sakaliene yer aldı.
Şansölye Merz bu hamleyi "yeni bir dönemin başlangıcı" olarak nitelendirdi. “NATO’nun doğu kanadının savunmasını kendi ellerimize alıyoruz” dedi. Litvanya'nın güvenliğini Almanya'nın güvenliği olarak değerlendiklerini belirtti.
Almanya'nın bu hamlesinin, Trump yönetiminin Rusya-Ukrayna Savaşı'na bakışıyla bağlantısı olduğu değerlendirilebilir. ABD'yi Demokrat Parti yönetirken, dünyanın her yerinde güvenliği sağlamak ve Amerikan müttefiklerini korumak gibi bir gayesi vardı. Ancak Trump iktidarıyla birlikte "Önce Amerika" politikası uygulanmaya başladı ve Washington kendi milli çıkarlarını, müttefiklerinin önüne aldığını dolaylı olarak duyurdu.
Bu bağlamda İsrail'in Gazze'deki savaşı bitirmesi, İbrahim Anlaşmaları'nın genişletilmesi ve birçok bölgede ateşkesin sağlanması amaçlanıyor. Trump için istikrar önemli.
Merz yönetimi tam da bu dönemde askeri varlığını genişletme ve NATO ittifakında daha fazla öne çıkma planlarını uygulamaya başladı. Avrupa Birliği'nde Fransa'yla birlikte büyük bir politik ağırlığa sahip olan Almanya, askeri varlığını da güçlendirerek hem Rusya'ya karşı önemli bir denge unsuru olmayı hedefliyor hem de bir zamanlar hakimi olma hayalini kurduğu Batı dünyasına yeniden liderlik etmek istiyor. Ancak bunu yaparken bu kez çevre ülkelere savaş açarak değil, diplomasi yolunu seçiyor.
ALMANYA AVRUPA'NIN EN GÜÇLÜ ORDUSUNU İSTİYOR
Litvanya'daki tarihi adım, Merz’in Alman ordusunu Avrupa’nın en güçlü ordusu haline getireceğine dair söz vermesinin ardından gerçekleşti. Onlarca yıldır bu duruma gerek statüko gerek ABD ve Rusya'nın Almanya üzerindeki etkisi engel olmuştu.
Fakat şimdi durum değişiyor. ABD'nin Avrupa Birliği'yle ilişkilerinin gerilmesi ve daha yüksek ödemeler olmadıkça bir koruma sağlamak istememesi, Avrupa'yı kendini güçlendirmeye zorluyor.
Birleşik Krallık coğrafi avantajını ve ABD'nin kendilerine diğer Avrupa devletlerinden farklı davranmasını avantaj olarak görüyor ve bu noktada orduyu geliştirmek için ciddi bir yatırım planlamıyor.
Fransa'nın iç siyasetindeki karışıklıklar, Afrika'da gücünü kaybetmesi, Ermenistan'a yaptığı yatırımın Azerbaycan-Türkiye ittifakıyla etkisiz kılınması gibi etkenler orduya geniş yatırımlar yapmasını engelliyor. Rusya'yla olası bir kara savaşındaysa ise, Rusların aşması gereken Ukrayna, Polonya ve Almanya engelleri mevcut. Dolayısıyla Almanya'ya kıyasla daha avantajlı pozisyondalar.
Dolayısıyla, Almanya'nın ilerleyen dönemde askeri üretimini artırması, daha fazla ülkede askeri üs kurması mümkün.
RUSYA ALMANYA'YI İZLİYOR
Rusya Devlet Başkanı Putin, ateşkes görüşmelerinin yaşandığı sıralarda kritik bir hedef açıkladı. Ukrayna sınırları içinde bir tampon bölge kurulacağını ve böylece Rus şehirlerinin Ukrayna saldırılarından korunacağını duyurdu. Rus ordusunun bunu başarması için kara saldırılarını genişletmesi ve uzun bir savunma hattı oluşturması gerekiyor. Bu durumun açıklanmayan bir sebebi de Kursk baskını aslında.
Ukrayna ordusunun geçtiğimiz yaz ABD desteğiyle başlattığı operasyonun birkaç hafta süreceği düşünülüyordu. Ancak sürpriz baskın, Rus ordusunu oldukça zora soktu ve kaybedilen bölgelerin geri alınması beklendiğinden uzun sürdü.
Rusya savaşı sonlandırmada acele etmiyor çünkü her ne kadar kayıplar verse de teknolojik anlamda üretimi daha fazla ve ordusunu modernize etmekte herhangi bir problemle karşılaşmıyor. Almanya'nın tekrar bölgeye gelmesiyse kuşkusuz yakın takip altına alınacak bir konu.
Alman askerlerinin Rus topraklarına yönelik saldırılara katılması ihtimali düşük bir ihtimal. Yine de caydırıcı kuvvet olarak bölgede bulunması, Rusya'nın özellikle Ukrayna'nın geleceğiyle ilgili planlarını sekteye uğratabilecek cinsten.
Dolayısıyla yakın dönemde iki ülke arasında gerginliğin artması, yaptırımların genişletilmesi muhtemel. ABD bu gerginlikten faydalanarak savaş sonrası Rusya'yla ticari ilişkiler geliştirme hamlesi yapabilir.
Bartu Eken / Haber7
Yorumlar2