Ukrayna istihbaratı, Rusya içinde gerçekleştirdiği operasyonlarla savaşın başından beri Rusya’ya en ağır darbeyi vurdu. Ateşkes müzakerelerinin 2 turunun hemen öncesinde gerçekleşen bu saldırı sonrası, şimdi herkesin aklındaki soru şu: Putin ne yapacak?

Putin’in böyle bir saldırı sonrası ne yapacağını anlamamız için, onun Ukrayna ile ilgili hedeflerini iyi kavramamız gerekiyor.

Öncelikle, Ruslar ve Putin açısından Ukrayna hem kültürel hem de jeostratejik açıdan vazgeçilmez olarak görülüyor. Zira Ukrayna, Rusya’nın sınırında ve Moskova’ya çok yakın bir coğrafyada yer alıyor. Aynı zamanda Ruslar ve Putin, Ukrayna’yı Rus kültürünün doğduğu topraklar olarak görüyor ve bu bölgenin elden çıkmasını kabullenmeyeceklerini düşünüyorlar.

Dolayısıyla Ruslar açısından Ukrayna’da en ideal çözüm, tüm Ukrayna’nın Rusya topraklarına katılmasıdır. Bunun kısa ve orta vadede mümkün olmadığını biliyoruz.

İkinci çözüm, Ukrayna’nın Belarus gibi ya da geçmişte olduğu gibi bir uydu devlet olarak, Rusya yanlısı kukla rejimler tarafından yönetilmesidir. Fakat bu seçeneğin de, yaşanan büyük yıkım sonrasında çok mümkün olmadığını görüyoruz.

Ancak Putin’in şu anda ulaşmaya çalıştığı hedefin bu olduğunu söyleyebiliriz. Zira Putin, Trump iktidara geldikten sonra Ukrayna’da hızlı bir barış istediğinin farkında. Trump’ın bu aceleciliğini bir zayıflık olarak okuyan Putin, Trump’ı daha sonrasında Ukrayna’nın tekrar Rusya’nın etki alanına girebileceği bir barış anlaşmasına yönlendirmeyi hedefliyordu.

Üçüncü çözüm, Rusya’nın Kırım ve Donbass bölgelerini elinde tuttuğu, Ukrayna’nın geri kalanının ise silahsızlandırılarak tamamen tarafsız bir devlet haline getirilerek somut güvenlik garantileri olmadan Ukraynanın tampon bir devlet haline getirilmesidir.

Dördüncü çözüm ise, yine Donbass ve Kırım’ın Rusya’da kaldığı ama Ukrayna’nın geri kalanının Avrupa Birliği’ne katıldığı; tarafsız bir statüye sahip, Batı’nın güvenlik garantileri verdiği, Batılı askerlerin ve barış gücünün konuşlandığı, askeri kapasitesini koruyan bir devlet haline gelmesidir.

Dünkü saldırılardan sonra Putin’in ilk iki hedeften uzaklaşmak zorunda kalacağını düşünebiliriz. Zira Trump, Putin’e her istediğini ondan alamayacağını, savaşı devam ettirmek istiyorsa bunun Rusya için çok ağır bedelleri olacağını dünkü saldırılarla açıkça göstermiş oldu.

Dolayısıyla şimdi Putin’in üçüncü hedefe yöneleceğini öngörebiliriz.

Üçüncü opsiyon, Rusya’nın elindeki bölgeleri —yani Kırım ve Donbass’ı— resmen Rusya’ya kattığı ve Ukrayna’nın geri kalanının silahsızlandırılarak tarafsız bir tampon devlet haline getirildiği senaryodur.

Böyle bir opsiyonun, Putin tarafından hâlâ uzun vadede Ukrayna’yı yeniden etkisi altına alabileceği bir çözüm olarak görüldüğünü söyleyebiliriz. Zira tarafsız ve savunmasız bir Ukrayna, zamanla dünyada değişen güç dengelerinin de etkisiyle siyasi, ekonomik ve kültürel olarak Rusya’nın yörüngesine yeniden çekilebilir.

Prof. Dr. Enes Bayraklı / Haber7