Trump’ın 61. günü!

  • GİRİŞ15.06.2025 09:11
  • GÜNCELLEME15.06.2025 09:11

İsrail'in İran'a yönelik muhtemel saldırısı ile ilgili söylentiler yıllardır, hatta onlarca yıldır var…

Öte yandan bu ilk saldırı değil,

İsrail, 2024 yılının Ekim ayında da İran'a karşı büyük bir saldırı başlatmış ve İran'ın hava savunma sistemleri ile füze üretim tesislerini hedef almıştı…

Fakat son saldırı kapsamı ve etkileri bakımından biraz daha farklı…

SON SALDIRI DİĞERLERİNDEN NEDEN FARKLI?

Peki, neden şimdi?

Bunun birkaç muhtemel nedeni var:

Birincisi; Tahran hiç olmadığı kadar kırılgan, Tel Aviv ise bir o kadar iştahlı…

Lübnan'daki Hizbullah gibi Tahran’ın kendisini korumakla görevli vekil güçleri yok edildi; 

Tahran, ekonomik açıdan ciddi bir buhranla mücadele ediyor; 

Öte yandan önde gelen üst düzey askeri yetkilileri yataklarında bir bir öldürülüyor; 

Ve giderek yaşlanan Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney'in yerine kimin geçeceği konusunda belirsizlikler var..

İkincisi; Saldırının ABD Başkanı Donald Trump’ın Tahran ile devam eden müzakerelerde İran’a verdiği 60 gün mühletin sona ermesi…

TRUMP, TAHRAN’I KÖŞEYE Mİ SIKIŞTIRDI?

İran'ın nükleer programını sınırlandırması için aylardır baskı yapan ABD Başkanı Trump, İsrail'in saldırılarını bir uyarı ve İran'ı “geriye hiçbir şey kalmadan önce bir anlaşma yapmaya” teşvik olarak değerlendirilebilir…

Geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Donald Trump'ın İran yönetimiyle yürütülen nükleer müzakereler için verdiği 60 günlük sürenin dolması, İsrail'in diplomatik girişimini baltaladığı yönünde ABD'den yükselebilecek potansiyel itirazı ortadan kaldırdı.
Ayrıca, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın bu haftanın başlarında İran'ın nükleer zenginleştirme faaliyetlerini daha da gizlediği ve potansiyel olarak nükleer silah programını hızlandırmaya yönelik adımlar attığı yönündeki iddiası da İsrail’in İran saldırısını tetikleyen bir başka olay oldu.

Bu durumda ABD-İran müzakereleri hangi noktaya evrilir?

SALDIRIDA MANİDAR ZAMANLAMA

Israil'in düzenlediği bu saldırının 15 Haziran'da Umman'da yapılması planlanan ABD-İran nükleer müzakerelerinin altıncı turunun hemen öncesinde gerçekleşmesi dikkat çekiyor…

İran devlet medyası Cuma günü, ülkelerinin artık müzakerelere katılmayacağını ve görüşmelerin süresiz olarak askıya alındığını duyurmuştu. 

Aynı gün, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD'nin İsrail'in askeri operasyonuna dahil olmadığını açıklamış; ABD Başkanı Donald Trump ise İran'ı “ortada hiçbir şey kalmamışken” bir nükleer anlaşmaya varmaya çağırmıştı…

ABD, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarına aktif olarak katılmadı, ancak ABD Başkanı Trump İran'ın misillemelerine karşı İsrail'i koruyacağını açıkça ifade ederek İran'ı nükleer müzakere masasına ABD ve İsrail'in şartlarını karşılayabilecek bir teklifle bir an önce gelmeye çağırdı.

Fakat Tahran kararından emin gibi görünüyor…

Bu haliyle tansiyon pek de düşeceğe benzemiyor.

Dolayısıyla bölgesel bir savaş mümkün değil diyemeyiz,

Ancak İran'ın misilleme ve savunma kabiliyetleri belirsiz olduğundan, bir savaş başlatmaya muktedir ya da eğilimli olup olmayacakları belirsizliğini koruyor…

TEL AVİV’DEN YENİ CEPHE

İsrail'in mevcut taarruz dalgasının bölgeyi tam olarak nasıl bir değişikliğe uğratacağını söylemek için henüz çok erken…

Fakat şu çok açık; Tel Aviv’in İran’ın stratejik noktalarını hedef alan taarruzu Orta Doğu'nun güvenliğine ilişkin manzarayı kökten etkileyecek…

Zira gerilimin tırmanması Tahran yönetimini ve bölgeyi istikrarsızlaştırma potansiyeline sahip…

Fatih Yoncalık / Haber7

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat