Maalesef yine bildik!
- GİRİŞ22.06.2025 09:23
- GÜNCELLEME22.06.2025 10:36
ABD’nin Avrupa ve Batı Asya’da yaptığı korkunç hatalar, işleri içinden çıkılmaz bir noktaya getirdi. Trump, bazı dosyaları minimum zararla kapatmak ve kendi ajandasına odaklanmak istiyor. Ancak bizim coğrafyada bunca yanlış angajmana girmiş bir ülkenin, sırf başkan değişti diye yeni bir rotayı kazasız belasız inşa edebilmesi çok zor. Üstelik bir de içindeki derin devlet sürekli çelme takarken!
Geçen hafta bu köşede “Trump, sahte görüşmeler yolu ile İran’ı oyalamış olabilir” diye yazmıştım. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin Cuma günü bir ABD televizyonuna verdiği röportaj iddiamı doğruladı. Arakçi, “ABD, İran'a saldırı planını 'ÖRTÜLEMEK' için müzakereleri kullandı. Artık onlara NASIL güvenebileceğimizi bilmiyoruz. Yaptıkları şey aslında diplomasiye ihanetti" dedi.
Bu açıklamanın hemen ardından Axios, ilginç bir haber geçti. Habere göre, Trump İran’ın dini lideri Ali Hamaney ile doğrudan ilişki kurmak istemişti, toplantı yeri olarak da İstanbul’u önermişti. Ancak Hamaney bu teklifi reddetmişti veya başka bir iddiaya göre can güvenliği sebebi ile iletişimi kesmişti.
Bu gelişmeleri “Trump, kendi derin devletine karşı mücadele ediyor” şeklinde yorumlayanlar oldu. Ama dün gece 02:30 itibarı ile ABD’nin ağır bombardıman uçakları İran’ı vurdu ve Trump bunu kendi sosyal medya hesabından adeta bir müjde gibi duyurdu.
The New York Times dakikalar içinde manşeti attı: ABD, İran ile savaşa girdi.
Trump’a yönelik tepkiler çığ gibi büyüyor. Sadece demokratlar değil, kendi taraftarları da onu “Yahudilerin hizmetçisi” olmakla suçluyor. Trump destekçisi önemli bir isim şöyle yazmış: Savaşlara karşı olan birini nasıl tanırsınız? Tabii ki savaş çıkarmamasından”
Gerçekten de Trump’ın İsrail için ABD’yi savaş sokması, toplumsal desteğini %30’lara kadar düşürdü. Bazı Cumhuriyetçi vekiller Trump’ın İran’a saldırı emri vermesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu söylüyor. Bunların siyasi bir sonucu olacak mı zamanla göreceğiz.
Bir diğer iddia ise Beyaz Saray içinde, Trump’u izole edildiği ve yanlış istihbarat bilgileri ile beslendiği yönünde. Yardımcısı Vance, “bu çatışmanın ABD’yi savaşa çekmek için kurgulanmış bir İsrail komplosu” olduğunu açık açık söylüyor. Buna rağmen Trump’ın çatışmada ısrar etmesi bu iddiayı güçlendiriyor.
Sebep ne olursa olsun sonuç yeni bir savaş olarak tezahür ediyor. Hep söylediğim gibi ABD, yeni savaşlar çıkarmaktan vazgeçemiyor. Çünkü sahip olduğu sistemin başka bir ilişki aracı yok. Sadece savaşarak, sadece yeni savaşlar çıkararak sistemini ayakta tutabiliyor. Bu bakımdan savaş, Trump’ın özel bir tercihinden ziyade bir zorunluluk olarak beliriyor.
Geçtiğimiz haftaki diğer yazımın başlığı “Büyük savaşın ilk safhası” şeklinde idi. Maalesef gelişmeler o yazıdaki tezlerimi de doğruladı. Dün geceki saldırı ile Batı - Doğu arasındaki son büyük savaşın başlama vuruşu yapılmış oldu.
Barış için hala bir umut var mı kestirmek zor. Siyonizm, orta vadede kaybedecek, bu kesin. Hatta düşüşü başladı bile.Çok uzak olmayan bir vadede Siyonistler, işgal ettikleri topraktan defolup gitmek zorunda kalacak. Ancak bu gidişin coğrafyaya maliyeti ne olacak? İşte bugünkü savaş da dahil aklımızı kurcalayan asıl soru bu.
Gaffar yakınca / Haber7
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol