İsrail, Türkiye’nin bütünleşik Suriye çabasını vurmuşsa…
- GİRİŞ17.07.2025 08:56
- GÜNCELLEME17.07.2025 08:56
“Amerika’nın mevcut hükümeti ile müesses nizamı arasındaki ayrılık, İsrail’in Şam’da Emeviye Meydanı’na bakan Savunma Bakanlığı’nı vurmasına neden oldu” desek abartmış olur muyuz?
Yine “topal ördek” durumuna düşen Netanyahu hükümetinin, iktidarını sürdürme amacıyla bu kez Suriye’nin yeni hükümetine musallat olduğunu söylesek…
***
Dün öğleden sonra bir anda gündemimiz yeniden Suriye oldu. Bu kez İsrail, Şam’da Savunma Bakanlığı’nı ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın müştemilatını bombaladı.
Bombalama anları kameralar tarafından kaydedildi.
İsrail’in gerekçesi; Süveyda’daki Dürziler ile Bedevi aşiretler arasında başlayan çatışmayı önlemek için bölgeye giden Suriye birlikleri.
İsrail, Suriye ordu birliklerinin Dürzilere kötü muamele yaptığını söyleyip, Şam’ı vurdu.
Ama öncesinde, İsrail hükümetinden bazı bakanlar, “cihadist” diye kodladıkları Şara’nın öldürülmesi gerektiğini çoktan ilan etmişti.
İSRAİL DÜRZİLERİ BAHANE EDİP SURİYE’Yİ BÖLMEK İSTİYOR
Bunlar görünen nedenler.
İşin aslı ise İsrail’in Amerika’nın şu anki mevcut yönetimine rağmen Suriye’nin parçalanması yönündeki ısrarı.
4 parçaya fiili olarak ayrılmış, her fırsatta müdahale edilebilir bir Suriye istiyor İsrail.
Buna karşılıksa Trump yönetimi ile birlikte Türkiye ve bölge ülkeleri Suriye’nin bütünleşik bir halde kalması yolunda ince bir işçilikle çalışıyor.
***
İşte İsrail aslında o ince işçiliği vurdu dün.
Yani, toprak bütünlüğü sağlanmış, siyasi bütünlüğü tesis etmiş, bir Suriye arzusunu ve çabasını vurdu İsrail.
Böylece Türkiye’nin yıllardır savunduğu ve çaba gösterdiği bütünleşik Suriye’yi hedef aldığı için sert bir şekilde uyarıldı.
Akşam geç saatler Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) Numan Kurtulmuş imzası ile bir tezkere kabul edildi.
TBMM Başkanlık tezkeresi ile İsrail’in Şam’a saldırısı kınandı, Şam yönetimine destek ilan edildi.
New York’ta bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’sa, anlaya anladığı dilden çok sert açıklama yaptı.
Fidan, “İsrail yol yakınken, bölgede istikrarsızlaştırıcı politikalardan bir an önce vaz geçsin” dedi.
“YPG fırsatçılık yapmasın” dedi.
“Bu bölge bizim bölgemiz” dedi.
“Burada tek taraflı bir istikrarsızlaştırma asla kabul edilemez” dedi.
“Suriye'de Cumhurbaşkanımızın büyük emekleriyle diğer devletlerin de katkılarıyla başta ABD, AB, Suudi Arabistan ve bölgedeki diğer ülkelerin hep beraber kurdukları, tarihe örnek olacak bir işbirliğiyle ortaya koydukları yeni yol haritası var” dedi.
“Şam'da yönetime gelen yeni iktidar uluslararası kabul gördü” dedi.
“Yaptırımlar kaldırıldı ve bölgede gerçekten uzun bir zaman sonra umut verici bir başlangıç ortaya çıktı” dedi.
“İsrail’in istikrarsızlaştırma faaliyetleri bölge ülkeleri tarafından çok yakından takip ediliyor" dedi.
"Hep beraber bu konuda büyük bir koordinasyon ve çalışma içerisindeyiz" dedi.
Daha ne desin?
YPG’ye “Otur oturduğun yerde” diyen de Fidan, İsrail’e “Yol yakınken istikrarsızlaştırma faaliyetine son ver” diyen de.
***
Hakan Fidan’ın Amerika’da İsrail’e ve YPG’ye dönük sert uyarıları Türkiye’nin Suriye konusundaki kırmızı çizgileri olarak kayıtlara bir kez daha geçti.
Şimdi İsrail’in ve ona müzahir terör gruplarının bu uyarıları ne derece gale alıp almadığına bakılır.
Sonrası mı?
Sonrası belki bir ikinci tezkere…
Belki Suriye’de Şam’ın güneyinde bir “dehşet dengesi”nin kurulması.
Ya da İsrail’e “Biz size yol yakınken vaz geçin demedik mi” deme zamanı..!
Hasan Öztürk / Haber7
Yorumlar20