Netanyahu'nun zaferi İsrail'in mağlubiyeti olur mu?
- GİRİŞ09.08.2025 09:13
- GÜNCELLEME10.08.2025 10:35
Perşembe akşamı İsrail'de çoçuk katili güvenlik kabinesi toplandı, Gazze'de yeni katliamların önünü açacak işgal planını onayladı. Üstelik, Gazze'yi işgal niyeti, sivillere karşı doğrudan sorumluluk taşımamak adına "kontrol" kelimesiyle duyuruldu. Endişe verici planın detaylarına ve olası sonuçlarına sizlerle birlikte bakalım.
İsrail, Gazze'de sivillere defalarca, "Güneye gidin size bir şey yapmayacağız, Kuzeye geçin size bir şey yapmayacağız" demiş, hiçbir sözünü de tutmamıştı. Hatta belli noktada yuvalanan kalabalıkları, bu sayede daha rahat katletmişti. Ne yazık ki benzer bir hamle girişiminde bulunduğunu görüyoruz bu günlerde.
İŞGAL PLANINA NASIL KARAR VERİLDİ?
Hamas ile müzakerelerde Netanyahu liderliğindeki İsrail tarafının arzusu, kısıtlı ateşkes karşılığında tüm esirleri ölü ya da diri geri alıp iç kamuoyunda oluşan baskıyı bertaraf etmek ve oluşan olumlu hava ile bu süreci kendi lehine taçlandırmaktı.
Bu erken seçimle koltuğunu sağlama alma isteği, Netanyahu'da İran ile girilen 12 günlük savaş sırasında oluşmuştu. Fakat Netanyahu, kendisine yönelik desteği Gazze'de işlediği insanlık suçlarıyla 5-6 haftada aleyhine döndürmeyi başardı.
Bu nedenle müzakere masasında Hamas'ı köşeye sıkıştırmaya çalıştı. Hatta yanına soykırım ortağı ABD'yi de aldı. Trump'ın Temmuz ayı sonlarına doğru "Hamas'tan kurtulacağız, ölmek istiyorlar" tarzı tehditlerini hatırlayalım.
Bu çabalar da sonuç vermeyince Gazze'deki herkesi öldürmekte buldular çareyi. Hamas'ın üzerindeki baskıyı kan dökerek arttırmak istiyorlar. Bu kabinenin farklı yönde karar alması da beklenemezdi. Kabinenin lideri Netanyahu'nun soykırım suçlamasına verdiği yanıta bakın.. "Gazze'de soykırım yapmıyoruz, tüm nüfusu yok edebilecek güçteyiz ve bunu yapmıyoruz"
KANLI PLANI NASIL HAYATA GEÇİRECEKLER?
Planın ilk etabında hedef Gazze'nin Orta Şeridi. Bölge halkı yine defalarca bombalandıkları güneye sürgün edilecek. Yaklaşık 1 milyon kişinin tahliyesinden bahsediliyor. Birkaç hafta bu tahliye sürecine ayrılmış durumda.
Göz boyamak için ABD ile koordinasyon sağlanacak ve yardım dağıtım merkezleri 4'ten 12'ye çıkarılacak. Sınır kapılarında tırlarca yüklü yardımlar çürümeye terk edilmişken, bölgeye 1 milyar dolarlık yeni yardımlar getirilecek. Dünya samimiyetten uzak bu süreci kabullenecek mi? Maalesef kabullenecek.
Devlet televizyonu KAN'a göre ikinci aşama katliamın başlaması olacak. Kuzey'den Gazze merkezine kanlı saldırılar yoğunlaştırılacak. Bu süreç için tahmin edilen zaman 4 ila 5 ay arasında. 5 tümen askerin görev alması bekleniyor.
PLANA ŞİDDETLE KARŞI OLANLAR VAR!
Plan karşıtlarından en popüler isim Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir. Devlet televizyonu KAN'ın bir başka haberinde Zamir'in Netanyahu için "Ülkeyi tuzağa çekiyor" dediği ifade edildi.
Kanal 12 ise Eyal Zamir'in ağzından, "Şeridi işgal etmek İsrail'i kara deliğe sürükler, iki milyon Filistinlinin sorumluluğunu bize yükler, yıllar sürecek operasyonları gerekli kılar, askerlerimizi gerilla savaşına maruz bırakır" gibi net ifadeler kullandı. İsrail'in askeri kanadı, Netanyahu'nun aksine rehinelerin hayatını tehlikeye atmaktan da korkuyor anlaşılan. Çünkü askerler, söz konusu planı Vietnam modeliyle örneklendiriyor.
Öte yandan, özellikle Temmuz ayından bu yana binlerce kişi Tel Aviv sokaklarında Netanyahu’nun askerlerin ve esirlerin hayatını riske attığını savunarak yürüyüş yaptı. Bazı esir yakınları, İsrail televizyonlarına canlı yayınlarda “Çocuklarımızı siyasi kariyerin için feda ediyorsun, kendi oğlunu da Gazze’ye gönderecek misin” şeklinde çıkışlarda bulundu.
İsrail muhalefeti ekonomik krize dikkat çekerek, Gazze’deki soykırımın devam etmesi durumunda 2026 bütçe açığının yüzde 9’a yükselebileceğini vurguluyor. Küçük işletmelerde halihazırda iflas oranı yüzde 40 artmış durumda. Netanyahu’nun politikaları muhalefetin elinde ekonomik argümanlar olarak da öne çıkıyor.
YAHUDİLER YERLEŞMEK İSTİYOR!
Gazze açıklarında, 1 trilyon fit küp doğalgaz bulunduğu tahmin edilen rezerv, İsrail’in işgal sonrası enerji kazanımını da hedeflediğini akıllara getiriyor. Ayrıca Çin’in Kuşak Yol projesinden pay alma arzuları var Gazze limanını Doğu Akdeniz ticaret rotasına eklemleyerek. Trump’ın Gazze’yi gayrimenkul varlığı olarak gördüğü, büyük oteller kurup şehri turistik bir bölgeye çevirme planı da malum geçtiğimiz aylarda..
Bunun için de sivil halkın tümüyle güneye sürgün edilmesi gündemde. Çünkü bir sonraki adımda Gazzelilerin Gazze'den göçünü teşvik etmeyi hesaplıyorlar.
İstediklerini aldıklarını varsayalım. Gitmek isteyenleri Gazze'den gönderdiler, gitmekte direnenleri katlettiler diyelim. Sırada ne var? Siyonistlerin tekrar Gazze'ye geri dönmesi. Bu plan yeni sayılır mı? Sayılmaz.
7 Ekim'den bu yana Gazze'ye turistik geziler düzenleyenlerden tutun, siyonist hahamların Gazze'ye iskan çağrıları, siyasilerin Gazze'ye yönelik söylemleri -İtimar Ben Gvir'in "Mümkünse Gazze'de yaşamak istiyorum" açıklaması- Gazze için planlanan nihai hedefin göstergesiydi.
Son olarak 30 Temmuz'da radikal siyonist yerleşimci örgütü Nachala, Gazze'nin kuzeyine yerleşmek için binlerce kişiyle yürüyüş yaptı. Ancak tekrar soralım, Gazze'de her şey istedikleri gibi gitse bile bu İsrail'in arkasına sığındığı güvenlik endişelerini giderir mi?
GAZZE ÖLÜRKEN İSRAİL'İ DE ÖLDÜRÜYOR!
İsrail'in Gazze'deki ilk işgali 6 Gün savaşlarında 5 Haziran 1967'de gerçekleşti. 1970'lerden sonra kıyı şeridinde yahudi yerleşim birimleri inşa edildi. 1980'lerde yerleşim birimi sayısı 20'den fazlaydı. Siyonist rejim bu yerleşimcilerle Filistinliler üzerinde stratejik kontrol amacı güdüyordu.
1987'de başlayan Birinci İntifada Gazze'deki İsrail varlığına yönelik kitlesel direnişe sebep oldu. 1993'te imzalanan Oslo anlaşması ile sivil irade İsrail'den Filistin yönetimine geçse İsrail, yerleşimcileri bahane ederek Gazze'deki askeri kontrolünü sürdürdü.
2000 ila 2005 yılları arasında yaşanan İkinci İntifada, İsrail'in Gazze'de kanlı saldırılarına sahne oldu. Eylül ayında Şaron yönetimindeki İsrail Gazze'den çekilme kararı alarak 8 bin yerleşimciyi güvenli noktalara tahliye etti. 2007'den sonra şehir dünyadan izole edilerek abluka altına alındı, hava-kara ve deniz kontrolü sağlandı.
2008-2012-2014-2021'te 4 büyük katliam ve son olarak 2023'ten bu yana soykırım gerçekleştirildi açık hava hapishanesine dönüştürülen Gazze'ye.
Tüm süreçte kendileri için güvenlik sorununu ortadan kaldırmayı başaramayan İsrail, bu kez başarılı olacağını sanıyor. Biz de dünya olarak ne yazık ki bekleyelim, görelim.
Hüseyin Akif Küçükal / Haber7
Yorumlar3