Atina Notları

  • GİRİŞ03.09.2025 08:42
  • GÜNCELLEME03.09.2025 09:19

Uzunca bir aradan sonra tekrar Yunanistan’ın başkenti Atina’dayım. Uçak gece geç vakitte inince, kalacağım eve geçmek için mecburen taksi tuttum.

Atina’nın taksi şoförleri genellikle konuşkan adamlardır. 70 yaş civarındaki Yannis de öyle biri. “Her gün Amerika’dan 20 uçak geliyor. Yunanistan’ı çok sevdiklerinden değil tabi, burası ucuz, tarih var, kültür var, demokrasinin beşiği vs” diyerek memleketini övüyor.

Ben de bozmuyorum, “öyle tabi” diyorum, “ülkeniz güzel…”

Yannis devam ediyor: Geçen Türkiye’den iki adam binmişti taksime, 60 yaşlarında bayağı zengin adamlar. Bir tanesi Atina’dan ev almış… Atina’da özgürlük var, kendimi özgür hissediyorum diyor”.

Ben “he he” demeye devam ediyorum... Bakalım konu nereye bağlanacak diye dinliyorum.

“Mesela” diyor Yannis, “Bizim Başbakanımız Mitçotakis. Şimdi ben gidip bir polisin yanında Mitçotakis’e kötü bir söz söylesem hiçbir şey olmaz, burada özgürlük var. Ama Türkiye’de Erdoğan ile ilgili kötü laf etsen hemen hapse atarlar…”

Vay, vay, vay… Mevzu tam da tahmin ettiğim yere geldi… Mecbur lafa gireceğiz.

“Bunu sana kim söyledi, o müşterilerin mi” diye soruyorum.

Bir tek onlar değil, Türkiye’den çok fazla yolcu geliyor, çok insandan duydum” diye cevap veriyor.

Şimdi sevgili okuyucularım, bu nokta gerçekten kritik bir karar eşiğidir. Boş ver deyip susabilir, adamın da konuşmasını rahatlıkla engelleyebilirsiniz. Konu kapanır. Ya da olayı biraz daha kurcalayıp bir insana gerçeği anlatmanın yollarına bakarsınız.

“Adam sonuçta bir taksi şoförü, karar verici değil, siyasetçi değil uğraşmaya değer mi” diyenleriniz olabilir. Aslına bakarsanız tam da taksi şoförü olduğu için daha önemli biri. Havalimanı taksi şoförleri iletişim ajanları gibi çalışırlar. Her milletten insan ile temas ederler, kalıp yargıların yaygınlaşmasında rolleri vardır.

Bir de tabi… “ah benim karakterim!” İnsan yedisinde ne ise yetmişinde o oluyor, memleketime söz söylenince kendimi tutmam mümkün değil…

El mecbur, bu yaşlı adama küçük bir ders vereceğiz…

Gurbette yaşadığım yıllar boyunca bu tip durumlarla çok karşılaştım. Bunlarla baş etmenin birkaç tane teknik de geliştirdim.

En sevdiğim yöntemi seçiyorum, “Yanni sen nerelisin?” diye soruyorum…

“Adalıyım”

“Hangi ada?”

“Skiathos”

Allah denk getirecek işte… “Papadiamantis’in adası değil mi orası?” diyorum.

Aynadan bana bakan gözleri hayretle büyüyor. “Evet, Papadiamantis’in memleketi”

Ne diyeceğini bilemiyor, “Gidip evini gördüm, evi hala duruyor” diye geveliyor.

Sizin adanızı görmedim Yanni. Ama Papadimantis’in öykülerinde detaylıca okudum. Çok sert bir coğrafyası varmış lakin, insanı da tabiatı da güzel bir yermiş.”

Memleketine iltifat edince heyecanlanıyor. “Evet öyledir” diyor; bir şeyler daha anlatacakken sözünü kesiyorum: “Sizin adanın çoğu balıkçıymış doğru mu?”

“Eskiden öyleydi, babamın zamanında” diye yanıt veriyor. “Şimdi balıkçı sayısı az, benim gibi Atina’ya gelenler çok. Ben fena kazanmıyorum, iki oğlumu da okuttum, birini evlendirdim…”

Yine sözünü kesiyorum “Ne mutlu sana.  Söylesene özgür hissettiği için Atina’dan ev alan Türk müşterin ne iş yapıyordu Yanni?”

Bu arada Atina’nın dış mahallelerine vardık bile, faşist Alman işgaline karşı direnişin sembolü Kesariani mahallesinden geçiyoruz.

Yannis, “Ne iş yaptığını bilmiyorum ama zengin bir adamdı” diyor. “Zengin olmalı ki parayı basıp buralardan ev almış”

“Haklısın Yanni. Türkiye’den gelip senin taksine binenler de genel olarak zengin insanlar. Çok zengin değilseler de toplumun geneline göre daha iyi kazanan kimseler”

“Öyle mi?”

“Öyle tabi. Biz o kadar zengin bir halk değiliz Yanni. Atina’ya uçak bileti dünyanın parası. Uçak gece gelmese ben de metroya binecektim, 50 Avro taksi ücreti bizde 2  bin liraya denk gelir, emekçi insanlar için büyük paradır.”

Emekçilerden, yaşam gailesinden falan söz edince kulakları dikiliyor… Kötü bir adam olmadığı belli, dikiz aynasının üzerinde çocuklarının fotoğrafları var ve gecenin bu saatinde ekmek parası için direksiyon sallıyor.

Devam ediyorum…

“Bak Yanni, sana anlatılanlar doğrudur. Lakin eksiktir. Biz Türkler biraz farklı bir milletiz, değerlerimiz konusunda tutucuyuzdur, kırmızı çizgilerimiz kalındır. Bizde sadece Erdoğan’a değil Mitçotakis’e küfür etmek de suçtur… “

Yannis şaşkın, “nasıl yani” der gibi bakıyor…

Devam ediyorum:

“Evet, Yanni. Bizde kime yapılırsa yapılsın küfür, hakaret hoş karşılanmaz. Bizim için özgürlük bu değil, küfür etmenin özgürlüğü olmaz. Bizim yasalarımıza göre sadece Erdoğan’a değil, Mitçotakis’e, Trump’a, Putin’e veya başka bir devlet başkanına küfür etmek suçtur. “

Kafasının karıştığını anlıyorum. “Türkiye’de Mitçotakis’e de küfür etsen suç mu” diye soruyor.

“Evet Yanni, aynen öyle. Biz bir halkın değer verdiği şeylere, sembollere, devlet büyüklerine saygı duyarız. Dinler için de durum aynı. Bak misal Avrupa’da Hz. İsa dahil herkese hakaret edebilirsin.  Ama Türkiye’de sadece bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed’e değil sizin peygamberinize, kitabınıza hakaret de yasaktır.”

Ara vermeden devam ediyorum…

“Şimdi sana bir soru soracağım Yanni…  Kim birilerine küfür edemediği için kendini esaret altında hisseder?”

Bir yanıt vermiyor. Şaşkın, soran gözlerle bana bakıyor aynadan.

“Söyleyeyim Yanni, bu zenginlere mahsus bir derttir. Sırf birilerine küfür edemediği için mutsuz olan insan tuzu kurunun, şımarığın önce gidenidir. Adamın karnı tok sırtı pek, yediği önünde yemediği arkasında, ‘vay efendim niye falancaya sinkaf edemiyorum’ diye dert ediyor.”

Yannis, “Ne dert ama” diyerek gülüyor….

“Zengin adam sadece parası ile düşünür Yanni. Bak şu ellerindeki nasırlara. Kaç yıldır direksiyon sallıyorsun? Sana mı kaldı zengin adamın fantezilerini sahiplenmek? Sana Türkiye’yi kötüleyen adamların sizdeki ensesi kalınlardan bir farkları yok. En çok parayı onlar kazanır ama en çok da onlar şikayet eder. Oysa gerçek senin gibi, benim gibi sıradan insanların dünyasında saklıdır.”

Adamcağız beklemediği kadar net bir tepki ile karşılaştığı için şaşkın, “haklısın galiba” diyor.

“Galiba değil, haklıyım.” deyip lafı baştaki Skiathoslu yazar getiriyorum….:

Okudun mu hiç Papadiamantis’i?”

“Dedim ya evini gördüm diye”

“Evini falan sormuyorum, adamın öykülerini kitaplarını okudun mu?”

“Hayır, okumadım”

“Senin okumamış olman büyük eksiklik Yanni, umarım ölmeden bu eksiği giderirsin. Ama bak ben, senin küçük adanı da o adanın yazarını da biliyorum. Sana demokrasiden söz edenlerin ise ne senin adandan ne de senin hemşerin olan yazardan haberleri var. Sana tavsiyem, onlara böyle bir iki tane yazar sorabilirsin, hiç değilse Papadiamantis’i sorabilirsin… Şayet içlerinden bir tane bilen çıkarsa onun sözlerini ciddiye al. Ama emin ol bir kişi bile çıkmayacaktır, bunların Türkiye’nin para pul sahibi boş teneke tipleridir.”

Sonunda Neos Kosmos’a varıyoruz. Yannis, beni bırakıp yoluna devam ediyor….

Atina gecesi biraz serinlemiş. Balkonda otururken kendi memleketini yabancılara kötüleyebilecek kadar alçalan insanları düşünüyorum.25 yıl öncesinden bir karakter, İsveç’teki bir devrimci ağabey geliyor aklıma… 12 Eylül’ün faşizminden kaçarak İsveç’e gelmişti ama, o yıllarda bile Türkiye’ye tek söz ettirmezdi. “Bu bizim kendi iç meselemiz, gavuru ilgilendirmez” derdi.  Şimdi üç kuruşluk muhabbet için bile ülkesini satmaya hazır tipler var, ne acı!

Meraklısına: Yunan yazar Aleksandros Papadiamantis’in Türkçeye çevrilmiş bazı eserleri de bulunuyor. Edebiyat meraklılarına tavsiye ederim.

Gaffar Yakınca / Haber7

Yorumlar40

  • cumali 7 dakika önce Şikayet Et
    kaleminize sağlık yazınız akıp gidiyor, bir an Sait Fayık abasıyanık hikayesi mi okuyorum dedim.
    Cevapla
  • İbrahim Fansa 10 dakika önce Şikayet Et
    Geç te olsa bulunmuş ve bizlerle tanıştırılmış bir hazinesiniz , medya ve haber sektörü açısından !!
    Cevapla
  • Kerem 19 dakika önce Şikayet Et
    O kadar ezikler ki kendi ülkelerinin dısında herkesi üstün görürler. Acınası tayfalar.
    Cevapla
  • yyy 23 dakika önce Şikayet Et
    ihtiyacımız var size, sizin gibilere....
    Cevapla
  • Kaan 1 saat önce Şikayet Et
    Ellerinize sağlık yazılarınızı beğenerek takip ediyorum
    Cevapla Toplam 7 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat