Epstein dosyası neden şimdi patladı?
- GİRİŞ15.11.2025 09:17
- GÜNCELLEME15.11.2025 09:19
Jeffrey Epstein'ın 2019 yılında sevgilisi Ghislaine Maxwell ve gazeteci Micheal Wolff'a gönderdiği e-postalar bir anda yeniden ortaya saçıldı. Söz konusu mailler, 12 Kasım tarihinde United States House of Representatives'ın denetim komitesinin demokrat üyeleri aracılığıyla kamuoyuna servis edildi. İçerikte Trump pedofili ile suçlanıyordu. Ardından dünya medyası Trump'ı hedefe koyan haberler girdi haliyle.

İntihar ettiği söylenen bir adamın arşivi tam da Gazze savaşının en kritik eşiğinde tam da ABD'de İsrail’e yönelik en sert rüzgarların estiği anda servis edildi. Yaşananlar takdir edersiniz ki tesadüfle açıklanacak kadar masum olmuyor genelde. Çünkü Washington'da artık herkesin gördüğü ama kimsenin açık söylemeye cesaret edemediği bir gerçek var. İsrail'in katil başbakanı Netanyahu için bugünlerde en büyük tehdit bizzat ABD'nin kendi kamuoyu…
ABD TARİHİNİN İSRAİL KARŞITI EN SERT DALGASI!
Amerika'da yıllardır ilk kez gerçek bir İsrail-karşıtı dalga yükseliyor. Bu, Arap diasporasının çıkardığı bir gürültü değil. Filistinlilerin ya da Müslümanların başını çektiği bir dalga değil. Yalnızca Demokrat Parti'nin gençleri ya da Yahudi toplumu içindeki yeni kuşak değil. Özellikle üniversitelerdeki hareket, şehir siyasetini ele geçiren yeni sol hatta eski sağcıları eleştiren yeni sağ… Hepsi birleşmiş durumda İsrail'e verilen desteğin sorgulanması konusunda.
Özellikle cumhuriyetçi gençlerin İsrail'e verilen desteği sorguladığına şahit olmuştuk birkaç hafta önce. O gün sağ cephede yaşanan kırılmayı da "Amerika'nın genç sağcıları artık İsrail karşıtı" isimli yazımızda irdelemiştik. Dileyenler şuradan göz atabilirler diyelim ve devam edelim. "https://www.haber7.com/yazarlar/h-akif-kucukal/3576044-amerikanin-genc-sagcilari-artik-israil-karsiti"
Bir süredir sabırla biriken o öfke artık patladı Amerika'da. Bu patlamanın fotoğrafı son olarak New York’ta çekildi. "Netanyahu şehre ayak basarsa tutuklarım" diyen bir adam -Mamdani- dünyanın en kozmopolit şehrinin belediye başkanı seçildi. Üstelik geçmişin İsrail yanlısı liberal düzeninin sembol isimleri sayılan Soros ve Obama çizgisinin desteğini de alarak.
İşte burası asıl kırılma. Yani eskiden koşulsuz İsrail savunuculuğu yaptığı düşünülen çevreler, bugün Netanyahu'nun en büyük sorununa dönüşmüş halde. Mamdani'nin seçilmesi, New York'ta değil, Tel Aviv’de deprem oluşturan bir gelişme. İsrail bu sonuca elbette olağan bir belediye seçimi olarak bakamıyor. ABD'de İsrail'in dokunulmazlığına halel gelebilecek bir dönüm noktasını geride bıraktık.
Bu ifadeleri kullanırken Mamdani'nin ne kadar güvenilir olduğunu soru işaretiyle tamamlamak gerekiyor. Görünürde Netanyahu karşıtı bir çizgide ancak küreselcilerle olan münasebetleri kurulmuş yeni bir oyunun parçası olabileceğine dair şüpheleri de barındırıyor hala. Uzatmayalım, meseleyi "New York Belediye seçimlerine ABD'de büyüyen İsrail karşıtlığı damga vurdu" şeklinde özetleyerek Epstein dosyasına geri dönebiliriz.
EPSTEIN DOSYASI SKANDALDAN ÖTE ZAMANLANMIŞ BİR SİS PERDESİ ADETA!
Şimdi tüm bu çerçeveye bakarak Epstein e-postalarının piyasaya sürülmesi şaşırtıcı geliyor mu?
Sızıntının etkisine bakınca durum daha net göze çarpıyor. Trump bir anda kendini savunma duvarının arkasında buldu. Skandal büyüdükçe dış politika konuşamaz hale geldi. Gazze'nin geleceği, Netanyahu'nun savaş sonrası planı, Türkiye'nin masadaki pozisyonu… Hepsi bir anda görünmez oldu. Sadece Amerika'nın değil, dünyanın gündemi değiştirildi. Epstein e-mailleri İsrail’e yönelik eleştiriyi boğmak için yeterli olmuş durumda. Ya da amaçlanan Trump'ın kirli geçmişinden ziyade buydu.
Dahası var. Trump'ın en zayıf karnı yıllardır Epstein davası. Ne zaman adı gündeme gelse, Trump'ı sarsıyor, savruluyor. Böyle dönemlerde Trump dış politikada risk almak istemez, köşeye siner, ilişki ağlarını korumaya yönelir. Yani bu skandal, Trump'ı Netanyahu'ya karşı daha kırılgan, daha bağımlı ve daha sessiz bir aktöre çeviriyor aslında.
Sözün özü, Trump'ın Gazze konusunda "Türkiye olmadan bu iş çözülmez" yaklaşımını zayıflatma amacı da güdüyor elektronik postaların kamuoyuyla servis edilmesi.
Peki, İsrail'in şu anda en istemediği gelişme ne Gazze'de?
Türkiye’nin masada ve sahada olması. Dolayısıyla, Epstein dosyasının yeniden dolaşıma sokulması sadece Trump’ı vurmak değil, Amerikan yönetiminin Türkiye ısrarını da boşa düşürmek anlamına geliyor.
Netanyahu için tehdit oluşturan Amerikan iç kamuoyunun dikkatini dağıtmak, Mamdani dalgasının üzerini örtmek, "İsrail lobisi zayıflıyor" algısını bastırmak da diğer kazanç noktaları Tel Aviv adına.
SAVAŞ SADECE GAZZE’DE DEĞİL, WASHINGTON’DA DA SÜRÜYOR!
Epstein dosyasının kamuoyuna sunulma şekli, İsrail'in köşeye sıkıştığı dönüm noktalarının nişanesi adeta. Çünkü New York'ta Netanyahu'ya meydan okuyan bir belediye başkanının seçildiği hafta, ABD'nin gençleri ilk kez bu kadar açık şekilde "İsrail'in politikaları bizi temsil etmiyor" dediği gün, Washington'da "Türkiye Gazze'nin geleceğinde olacak" tartışmasının yoğunlaştığı an düğmeye basılıyor.
Belli ki Washington'da da savaş devam ediyor. Sevindirici olan zehirli fikirleriyle Gazze'yi kan gölüne çeviren bir kasap artık sadece Müslümanlardan ya da Müslüman ülkelerden değil, ABD'nin içindeki siyasi dalgalanmadan da çekinmek durumunda kalıyor.
Bu savaşı anlamak isteyenlerin tek bir soruya bakması yeterli, Epstein dosyası yıllardır kimin işine yarıyor?
Hüseyin Akif Küçükal / Haber7
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol