Yâsin Sûresi 20. Ayet

Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: “Ey kavmim! Bu elçilere uyun.”

Yâsin Sûresi 21. Ayet

“Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir.”

Yâsin Sûresi 26-27. Ayetler:

   (Kavmi onu öldürdüğünde kendisine): “Cennete gir!” denildi. O da, “Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!” dedi.

Hataylı Habib-i Neccar…

Dünyaya teşrifinden 600 yıl önce Hz. Peygambere iman etti.

Yasin Suresinde de kıssası anlatılan Habib-i Neccar’la birlikte putperestler tarafından şehit edilen Hz. İsa’nın havarileri Yahya ve Yunus da Habib-i Neccar Camii’nin bahçesine defnedildi.

Tarihsel olarak birbirine yakın sayılabilicek bir zaman diliminde Anadolu topraklarında bir cinayet daha işlendi.

Roma İmparatorluğu’nda Hıristiyanlığın yasak olduğu yıllarda henüz 16 yaşında Aziz olan Neophytos, Romalı bir asker tarafından İznik Gölü kıyısında öldürüldü. 

Antik kaynaklara göre, Milano Fermanı’nın çıkmasından sonra Aziz Neophytos’un sevenleri, onun adına İznik Gölü’nün yakınında bir  bazilika inşa etti.

O bazilika zamanla kayboldu, unutuldu. 

Ta ki 2014 yılında İznik Gölü’nde sular çekilip kalıntıları tekrar ortaya çıkana kadar…

Bakın bizler İznik’te bazilika varmış,  birinci konsül burda yapılmış gibi hep Hristiyan argümanları üzerinden konuşursak olmaz. 

Elimizde çok güçlü bir argümanımız var.

İznik’te öldürüldüğüne inanılan 16 yaşında Aziz olan Neophytos aslında onların değil bizim tarihimiz. 

Bazilika’nın bulunması noktasında bir kişinin adını da anmamız gerekiyor. 

Prof. Dr. Mustafa Şahin… 

Kendisi çok büyük zahmetlerle bu bazilikayı ortaya çıkaran ve tarihi üzerine de kafa yoran bir arkeolog.

Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo, beraberindeki gazeteci ordusuyla  Türkiye’ye geldi.

Kendisinden önceki Papa’nın vasiyetini yerine getirecek olan 14. Leo’nun İznik ziyareti nedeniyle yer yerinden oynadı. 

Ankara’da ilk durağı olan Anıtkabir'i ziyaret etti. 

Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne geldi.

Papa’nın Türkiye’ye gelişine karşı çıkan bir kesim de var. 

Yanlış anlaşılmasın Müslümanlar değil, kendi içlerinde bir tartışma bu.

Türkiye Ortodoksları ziyaretten duydukları rahatsızlığı açıkça belirttiler. 

Papa’nın ziyareti hangi şekilde tartışılırsa tartışılsın bize düşen bu durumu tarihimizi öğrenmek için bir fırsata çevirmektir.

Bu yılın en çok konuşulacak olan konusu olması nedeniyle yaz aylarında İznik’i ziyaret ettim. 

Hem tarihi bazilikayı, hem de diğer tarihi mekanları adım adım gezdim notlar aldım.

Osmanlı’nın en önemli bakiyelerinden birisidir aslında İznik… 

Osmanlı İznik’te yaşayan Hristiyanlara da Museviler de Müslümanlara da eşit şekilde davranmıştır. 

İznik’te bütün inanç mensuplarını bir arada yaşatmayı bilmiştir. 

Sultan Murat’ın yaptırdığı hamam aynı zamanda Hristiyan mahallesinin girişindedir. Bu da Müslümanların temizliğe verdiği önemi göstermesi açısından kendi içinde mesajlar içerir.

Papa’nın gelişinin en önemli merkezi şüphesiz İznik’te yeni keşfedilen bazilika olacaktır. 

Yıl 313… 

Bu tarihi bir yere kaydedin lütfen…

Paganizme inanan Roma İmparatorluğu’nun halkı bölünmeye başladı. 

Roma kan kaybediyordu. 

O dönemki İmparator Konstantin (İstanbul şehrine adını verecek olan imparator) baktı ki Roma dağlıyor; bir arada tutacak bir değer lazım. 

Baktı ki Hristiyanlık bütün dünyada dalga dalga yayılıyor.

Bu tam da işine yarayacak bir şeydi. 

O dönemde Hristiyanlıkta teslis üçleme inancı falan yok. 

Tek Allah inancı var. 

Pavlos’un üçleme söylemleri ise daha tam olarak bilinmiyor.

Konstantin kendisi benimsememesine rağmen Roma’da 313 yılında Hristiyanlığı kabul ettiriyor. 

İznik konsülü ise 325 yılında yapılıyor. 

Demek ki burada bir siyasi başka amaç da var. 

Yazımıza İznik konsülünü anlatan ve İtalya’nın Roma kentinde bulunan  Sistine Şapelinin duvarıdaki freskten devam edelim.

Hani şu Papa’nın seçildiği Chapel!

Hristiyanların çok önem verdiği o tabloda İznik konsülü anlatılıyor. 

Konstantin bizzat tablonun odak noktasında oturuyor. 

Arkasında bir danışmanı bulunuyor. 

Tabloda konsüldeki üyeler Katolik Külâhları giymiş 

Oysa o zaman daha Katoliklik diye bir inanç yok.

İznik konsülünde Constantin’in zorlamasıyla tanrı, baba, oğul ve kutsal ruh olarak nitelendirildi. Ve bir insan olan Hz. İsa’ya insanlar tarafından (haşa) “tanrılık” atfedildi.

Teslis inancının kabul edildiği ve Katolikliğin ortaya çıktığı yerdir İznik konsülü. 

Yani Katoliklerin lideri olan Papa 14. Leo nereye geliyor? 

Kendi bulunduğu makamın teşkil edildiği o yere geliyor aslında. 

Şimdi Sistine Şapeli’nden İznik’te bulunan kiliseye bir kez daha geri dönelim.

Ve büyük soruyu soralım:

Vatikan’da dünya üzerindeki bütün kiliselerin belgeleri var. 

Nerede hangi kilise var hatta bizim coğrafyamızda bile en küçük şapellere kadar kayıtları bulunuyor. 

Peki, İznik konsülünün yapılmış olma ihtimali olan bir kilise neden buhar olup kaybolmuş?

Bu bazilikaya yürüme mesafesinde İznik Ayasofyası var mesela. 

Çevresindeki her bir taş dahi kayıt altına alınmış.

Ama ne oldu da burası birden gizemli bir şekilde ortadan kayboldu? 

Vatikan‘da dünya üzerindeki bütün kiliselerin, şapellerin kayıtları vardır  ama İznik’te bulunan bu Bazilika’nın ne ismini ne de cismini bilen yok. 

Neden?

Türkiye burayı eğer bulmamış olsaydı Hristiyan dünyası şu anda en önemli mekanları olarak kabul ettikleri birinci konsül burada yapılmış olabilir dedikleri mekanı bilmiyor mu olacaklardı?

Ya da bilmek istemiyorlar mıydı?

Nitekim birinci konsülde cinayetler işlendi, kavgalar çıktı, idamlar yapıldı. 

Hristiyanlık Kudüs’te ortaya çıkmıştır. 

Ama Anadolu coğrafyasında tanınmıştır.

Tarihlerini ise bizler yazıyoruz.

M. Mustafa Yıldız / Haber7