Çıkarsa yine Almanya'dan çıkar
- GİRİŞ12.12.2025 08:48
- GÜNCELLEME12.12.2025 08:48
Geçen yazıda, yeni bir dünya savaşının çıkma ihtimalini ve koşullarını tartışmaya başlamıştık. Bir gazete makalesi için hayli teorik ve biraz uzun bir yazıydı. Sabır gösterip okuyanlara teşekkür edip okuyamayanlar için kısa bir özet yapalım:
1 - Sanılanın aksine yerel veya bölgesel savaşların küresel genel bir savaşa dönüşme ihtimali çok düşüktür. Çünkü bölgesel savaşlar en baştan bölgesel sebeplere, küresel olanlar ise küresel sebeplere dayanırlar.
2 - Küresel sebep, küresel boyutta ve siyaset yolu ile çözülemeyen bir anlaşmazlık demektir.
3 - Bu anlaşmazlık her zaman bir bolluğun paylaşılması veya bir kıtlığın yönetilmesi ile ilgilidir. Birinci Dünya Savaşı, sömürge yağmasından ve madenlerden istediği kadar pay alamayan Almanya tarafından çıkarıldı.
4 - Savaşın başlatmak için, askeri olarak çok güçlü bir ülke ve onun çevresine örebileceği -benzer dertten muzdarip- müttefikler gerekir.
***
Bu çerçeveden bakınca, bugün gördüğümüz hiçbir çatışmanın dünya çapında bir savaşa dönüşme ihtimali yok. Rusya-Ukrayna, işgalci İsrail sorunu ve hatta Çin - Tayvan gerilimi bile dünya savaşına dönüşme potansiyelini taşımıyor. Çünkü hepsi son tahlilde bölgesel olaylardır
Yakın zamanda çıkabilecek bir dünya savaşını kestirmek için olası küresel gerilimlere odaklanmak gerekiyor.
Bugün bazı süper güçlerin bolca istifade ettiği, bazılarının ise yeterli pay alamadığı şey nedir? Yani bugün dünyada hangi faktör, 20. Yüzyılın başına kadar süren sömürge yağmasına denk düşmektedir?
Bu sorunun üç cevabı var. Dünyada çok büyük getiri üreten üç alan….
Birincisi yapay zeka ve dijital teknolojiler. İkincisi nadir toprak elementleri ve üçüncüsü ise uzay ve uydu teknolojileri.
İlk iki alan muazzam ölçekte karlar üretiyor. Üçüncüsü de pek yakında çok daha büyük kar getirecek. Dünyanın pazar değeri en yüksek ilk 10 şirketin 8’i genç teknoloji şirketleri. Bunların faaliyetlerinin merkezinde büyük oranda yapay zeka, yazılım ve nadir toprak elementleri var.
Bu üç kritik alanın ürettiği muazzam karlar kimin cebine gidiyor? Yapay zekadan, dijital teknolojilerden, nadir toprak elementlerinden ve uzay teknolojilerinden en çok payı alan ülkeler hangileri?
Aslan payı ABD’ye ait. Onu Çin takip ediyor.
Dünyanın geri kalanı? Deyim yerinde ise avucunu yalıyor. Özellikle de büyük bir akademik ve ticari birikimi olan Avrupa.
Avrupa ülkeleri bir dizi sebepten ötürü bu alanlarda başarılı olamıyor. Fransa uzun zamandır geriye düşmüş durumda. Şimdi bu yeni teknolojilere uyum sağlayamayan Almanya da aynı noktaya sürükleniyor. İngiltere, sahip olduğu fonlar sayesinde bu yeni şirketlerin dolaylı ortağı olabiliyor. Almanya onu da yapamıyor.
Hepsi gayet önemli olmakla beraber, yapay zeka özellikle önemli. Çünkü bu alan büyük bir doğal kaynağı, insanlara ait veriyi sömürerek gelişiyor ve görülmemiş değerlere ulaşıyor. Bu işle uğraşan şirketler, kısa sürede klasik üretim alanlarında oluşan değerin yüzlerce katını üretiyor.
Dolayısı ile bugün bir dünya savaşı çıkacaksa eğer, Çin ve ABD arasında değil, ancak bu paylaşımdan yeterli pay alamayanların itirazı ile çıkar.
Potansiyel başlatıcı yine Almanya’dır. Çünkü hızla yüksek askeri kapasiteye ulaşabilecek ve ittifak oluşturabilecek olan yine odur.
“Ama Almanya’nın askeri gücü yok ki” dediğinizi duyar gibiyim.
Evet öyle. Ancak Hitler’in Almanya’yı batık bir ülke olarak alıp askeri anlamda süper güç haline getirmesi sadece 8 yıl sürdü. Bu Alman ulusuna dair tehlikeli bir karakteristik. Bugünün siyasetçileri tarafından da kolayca harekete geçirilebilir. Şimdi “öldü bitti” denilen Almanya’nım büyük bir silahlı güç olması için üç beş yıl yeter bile.
Almanya’nın potansiyel müttefiki de Çin’in burnunun dibinde bekliyor... Tıpkı onun gibi yeni nimetlerden yeterince pay alamamış olan Japonya.
İyi de bunlar nereye saldıracaklar? Şu aşamada bir Alman ABD savaşı neredeyse imkansız. Bir Alman - Rus savaşı daha muhtemel ama Almanya’nın misal, İngiltere ile kozlarını paylaşma ihtimalini de gözden uzak tutmamak lazım.
Almanların uzunca bir süredir “Ruslar bize saldıracak” diyerek iç kamuoyunu savaşa hazırlamasının altında belki de böylesi bir sebep yatıyordur?
Ülkenin iç dinamiklerindeki dalgalanmalar, yeni askerlik yasası ve İsrail’e yönelik ısrarlı destek belki de aynı konunun farklı görünümleridir, kim bilir?
Zaman zaman farklı senaryolar üzerinden bu konuya değinmeye devam edeceğiz…
Gaffar Yakınca / Haber7
Yorumlar2