Bir süredir medyanın dilinde; Amerika Birleşik Devletleri ve Venezuela savaşın eşiğinde…

Malumunuzdur; ABD ordusu Güney Mızrağı adı verilen “Narko-terörle mücadele” operasyonu ile pek çok tekneyi hedef almış ve onlarca kişiyi öldürmüştü…

ABD ordusunun en gelişmiş uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un Karayip Denizi'ne getirmesi…

Donald Trump tarafından Maduro’nun liderliğini yaptığını iddia ettiği kartelin yabancı terör örgütü olarak ilan edilmesi…

Ve Trump’ın sözde uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele etmek için gelecekte kara saldırıları düzenleyeceği yönündeki tekrarlanan tehditleri bazı soru işaretlerine kapı aralıyor…

Donald Trump, III. Dünya Savaşı çanlarının çaldığı bu kaotik süreçte bölgeyi yeni bir girdaba sokmayıp Maduro'nun Venezuela'daki hegemonyasını kıramaz mı?

Yani savaş, gitgide içinden çıkılmaz bir hal alan bu sancılı dönemde olmazsa olmaz şart mı?

Aslında bakılırsa bu sorunun cevabını zamanında Donald Trump’ın ta kendisi vermişti…

Ne demişti?

“Hayat kurtarabiliyorsak, işleri kolay yoldan yapabiliriz – bu da olur. Ama zor yoldan yapmak zorunda kalırsak, o da olur.”

Trump bu izahatı 1 Aralık'ta Maduro ile telefon görüşmesi yaptıktan sonra söyledi…

Peki ne demek istemişti Donald Trump? Anlatalım dilimiz döndüğünce;

"Donald Trump’ın 'zor yol' dediği şey, egemen bir devlete karşı uluslararası hukuku hiçe sayan bir tecavüzden farksızdır.

Öte yandan zor yoldan gitmek Venezuela ile savaşa yol açabilir. Bu Donald Trump için de bir hata olur.

Ayrıca muhtemel bir savaş Trump'ın Batı Yarımküre'yi “makul ölçüde istikrarlı ve iyi yönetilen” bir bölge haline getirme hedefine ulaşmak için doğrudan müdahaleyi teşvik etmeyen Ulusal Güvenlik Stratejisi ile de çelişir…

ABD'nin güç kullanarak dayattığı bir rejim değişikliği, muhtemelen kaosa yol açacak ve nihayetinde 2025 Nobel Barış Ödülü sahibi María Corina Machado'nun liderliğinde öne çıkan Venezuela muhalefetini zayıflatacaktır…

“Trump yönetimi, çatışmayı daha da sürdürmek yerine, askerî güçlerini Maduro'yu müzakere masasına oturtmak için kullanmalı…” diyor Amerikan uzmanlar

Ancak Washington, Karayip sularına gönderdiği uçak gemileriyle Venezuela'yı müzakere masasına değil, emperyalizmin hedef tahtasına koymaktadır…

"Asıl soru şu: ABD, gerçekten uyuşturucu kaçakçılığıyla mı mücadele ediyor, yoksa bölgenin petrol kaynaklarına giden yolu mu açmaya çalışıyor?

Bunun cevabını da siz okurlarımıza bırakalım…

Vesselam…