Doğru tercih nedir? Üniversite tercihi mi, bölüm tercihi mi yoksa tercih yapmamak mı?
- GİRİŞ07.08.2025 09:03
- GÜNCELLEME10.08.2025 10:31
YKS sınav sonucu açıklandıktan sonraki süreçte kaleme aldığım iki yazı tercih stratejileri, yapılan başlıca tercih hataları ve doğru tercih stratejisi üzerine idi.
Tercih sürecinin artık sonlarına yaklaştığımız bugünlerde ise öğrencilerin en çok kararsızlık yaşadıkları bir sorunun peşine düştüm ve o önemli sorunun cevabını vermek üzere klavyemin başına geçtim ve kendime sordum…
Neden üniversite tercihi yapmak gerekiyor?
Eğer öğrenciler ilgi duydukları bir alanda uzmanlaşmak, akademik kariyer yapmak, 4 yıl (ya da tıp için 6, diş hekimliği için 5 yıl) sonra mezun olduktan sonra, yüksek lisans, yurt dışı, dil eğitimi ve doktora gibi uzun soluklu bir süreci yani ortalama 12 yıllık bir süreyi göz önüne alarak eğitimlerine ve tabi ki kendilerine yatırım yaparak akademik bir kariyer planlaması yapıyorlar ise kesinlikle tercihlerini ilgi duydukları alanı ön plana çıkaracak prestifli, altyapısı uygun, akademik derinliği olan, yabancı dili, stajı, ikili anlaşmaları, protokolleri ile ön plana çıkan bir üniversiteyi önceleyerek üniversite tercihlerini yapmalılar.
Neden bölüm tercihi yapmak gerekiyor?
Eğer öğrenci “Hocam ben 4 yıl – 6 yıllık bir süre sonra mezun olup, diplomamı aldıktan hemen sonra ben meslek sahibi olup sahaya inmek, çalışmak, kendi işimi kurmak ve kendi paramı kazanarak hayat düzenimi kurmak istiyorum diyor ise, işte tam bu noktada üniversite tercihi değil, kesinlikle bölüm tercihi yapmalılar.
Bölüm tercihinde yapılan başlıca hatalar neler?
Öğrencilerin gösterdikleri refleks genellikle şu şekilde oluyor, örneğin Ankara’da Tıp tercihi yapan bir öğrenci şehir dışında Tıp okumak yerine Ankara’da Diş Hekimliği tercihi yapıyor ya da Hukuk tercihi yapacak bir öğrenci kendi bulunduğu şehrinde Hukuk tutmaz ise şehir dışına gidip Hukuk okumak yerine bulunduğu şehirde ki bu genellikle Ankara, İstanbul gibi büyükşehirlerde oluşan bir durum, hemen marka bir üniversite hatta isim de vermek gerekirse Ankara Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi gibi üniversitelerde İktisat, İşletme, Siyaset Bilimi, Psikoloji; öte taraftan sayısal alanda ise Tıp yerine Diş Hekimliği, Eczacılık ya da kimi durumlarda mühendislik bölümleri ile ilgili bir tercihte bulunarak şehir dışında Tıp yerine bu bölümleri popüler üniversitelerde tercih ediyorlar.
4 yıl mı, 44 yıl mı daha önemli?
Düşünebiliyor musunuz, öğrenciler okuyacakları 4 yılı düşünüyorlar, mezun olduktan sonra bir fiil edinecekleri mesleği icra edecekleri 44 yılı hiç hesaba katmıyorlar. Peki ne yapıyorlar? Üniversite logosu, markası, kampüsü, bulunduğu şehir ve hatta Ankara bazında örnek verecek olursam “Hocam ama o üniversitenin kampüsü bir saat uzaklıkta!” diyerek bir saatin bile hesabını yapıyorlar ama meslekleriyle birlikte gelişecekleri, kendilerini gerçekleştirecekleri koskocaman 44 yılı hiç hesaba katmıyorlar.
Kimler üniversite tercihi yapmamalı?
YKS sınav sonucu açıklandıktan hemen sonra zaten yeterince analizler, kontenjanlar bolca konuşuldu. Kılavuz yayınlandıktan hemen sonra ise başta Hukuk, Diş Hekimliği, Hemşirelik ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği gibi bölümlerdeki ani kontenjan düşüşleri gündemde yeterince yer aldı.
Ancak öyle bir soru var ki, bu sorunun cevabını ne uzmanlar, ne aileler ne de öğrenciler verebiliyor.
“Hocam benim hedefim tıp, benim hedefim hukuk, benim hedefim diş hekimliği, benim hedefim öğretmenlik, benim hedefim eczacılık, benim hedefim mühendislik, benim hedefim mimarlık…” gördüğünüz gördüğünüz gibi tırnak işareti arasında kurulan cümledeki tüm bölümler ve meslekler tercih barajı ile ilgili olan bölümler…
Yani öğrenciler yukarıda görüldüğü gibi en düşük kaç bininci olacakları belirtilen başarı sıralaması öncesinde yer almakta. İşte tam burada her yıl yüzbinlerce öğrenci üniversite tercihi yapmayıp, ben “mezuna kalacağım” yani tercih yapmayıp ikinci defa, üçüncü defa hatta dördüncü defa YKS’ye gireceğim ve şansımı yeniden deneyeceğim bakış açısıyla ya tercih yapmıyorlar ya da nasıl olsa gelmez diyerek, aslında gelmeyeceklerini bildikleri halde “ya tutarsa!” diyerek tercih yapıyorlar.
Kısacası öğrenciler ya akademik yetersizliklerinden ya da özellikle bazı aile için baskıdan dolayı özellikle Tıp için, Hukuk için, Diş Hekimliği, Eczacılık, Mühendislik, Öğretmenlik, Mimarlık gibi bölümler için yeniden sınava hazırlanmaya karar veriyorlar.
Günün sorusu: “Hangi öğrenciler mezuna bırakmalı?”
Bu sorunun muhatabı kesinlikle ne aileler, ne biz uzmanlar ne de sosyal medya çöplüğünde yorum yapan adı, sanı ne olduğu belli olmayan ve hatta eğitimci bile olmayan öğrenci koçları ya da keçileri… Bu sorunun birinci muhatabı kesinlikle öğrenciler…
Ben 25 yıllık saha tecrübemle cevap vermeyi tercih ediyorum. Eğer bir öğrenci puan türü ne olursa olsun sayısal, eşit ağırlık, sözel ya da dil hiç fark etmez öğrencinin başarı sırası ve hedefini kıyaslarım. Yani bir milyonuncu bir öğrenci 300 bin öğretmenlik baraj sıralamasına girmek ve öğretmenlik tercih etmek istiyorsa, 300 binlik mühendislik, 250 binlik mimarlık baraj sıralamasına girmek istiyorsa ve bana hocam ben mezuna bırakmak istiyorum, sizce ne yapmalıyım? diye soran öğrencilere şunu söylüyorum bir milyonuncu bir öğrencinin 500 bin – 750 bin kişi öne gelmeleri yani yeniden YKS’ye girdiklerinde 1 milyonuncu öğrenciler kolaylıkla 300 bin barajının içine girebilirler.
“Hocam ben 110 bininci oldum hedefim hukuk en azından ilk 50 bine girip devlet ya da ilk 100 bine girip vakıf üniversitesinde hukuk tercih etmek istiyorum, ne yapmalıyım?” ya da “Hocam ben 70 bindeyim, ilk 50 bine girip tıp tercih etmek istiyorum, ne yapmalıyım?” sorularını soruna öğrencilere ise şu cevabı veriyorum: “Bir milyonuncu bir öğrencinin 300 bin barajına girmesi çok kolay, çünkü önlerindeki öğrenci modeli ve algoritması çok farklı, ancak ilk 100 bindeki, ilk 70 bindeki bir öğrencinin çok değil 20 ya da 30 bin öne gelmeleri gerçekten daha zor. Bunun sebebi, her yıl ilk defa sınava giren 12. sınıf öğrencilerinin içerisindeki genetik mucizeye sahip kesimi yani ilk %1’de yer alan doğal bir seleksiyon içerisinde yer alan seçkin öğrenciler her yıl sisteme dahil oluyorlar. Nihayetinde ilk 100 bin ya da 70 ve 50 bininci öğrencilerin önünde zaten doğal bir ilk 50 bin potansiyelinde yer alacak öğrenciler var.” Hal böyle olunca bu öğrencilere işin zorluğunu anlatıyorum.
Peki günün sorusunun cevabına gelecek olursak “hangi öğrenciler mezuna bırakmalı?”
Sevgili öğrenciler, değerli anne-babalar; bu sorunun tek cevabı ne bizlerde, ne öğrencilerin öğretmenlerinde ya da anne ailelerde, eğer bir öğrenci diyorsa ki; “ben önümüzdeki yıl zaten en kötü ihtimalle bu yıl aldığım puanı alırım, bu puan cepte… Ben gerçek anlamda doğru bir çalışma modeli ve motivasyonla hedefime ulaşırım!” dediği anda bu sorunun cevabını bulmuş oluyoruz. Buradaki kritik nokta bu sorunun cevabının öğrencide olması.
Aksi halde aile oğlum ya da kızım tercih yapma mezuna bırak diyerek sürece dahil olduklarında başlarına şu senaryo geliyor. Öğrenciler ders çalışmaya başladıklarında hiçbir problem görünmemekle birlikte özellikle daha eylül ve ekim aylarında öğrenciler ailelerine dönüp, yaşadıkları stresi ve süreci yönetemedikleri ilk anda “Ben zaten tercih yapacaktım, sizin yüzünüzden mezuna bıraktım!” şeklinde bir biri ardına onlarca cümleyi acımasızca kurabiliyorlar.
O nedenle sevgili öğrenciler, mezuna bırakıp bırakmamakla ilgili soru soracağınız zaman önce bir ayna karşısına geçip, sonra kendinize bu soruyu sormalısınız: “Ben mezuna kalmalı mıyım?”, “Mezuna kalırsam gerçekten çalışacak mıyım?”, “Mezuna kalırsam cep telefonu ve sosyal medyadan gerçekten kopacak mıyım?”
Tüm gençlerimize canı gönülden başarılı ve hayırlı bir tercih dönemi geçirmelerini diliyorum. Ailelere de sabır ve sükûnet diliyorum.
Günün Sözü:
“Üniversite tercih işlemlerinizi 13 Ağustos 2025, saat 23.59’a kadar beklemeden, mümkünse 11 Ağustos, saat 23.59’a kadar yapınız. Unutmayınız ki son 48 saate girildiğinde öğrenciler panik tercihi yaparak büyük hatalar yaşamaktadır.” (İsmail Yolcu)
İsmail Yolcu / Haber7
Ankara Bilim Üniversitesi
Eğitim ve Kariyer Uzmanı
Eğitimci, İletişimci ve Yazar
ismail.yolcu@ankarabilim.edu.tr
Yorumlar1