Bu günlerde eğitim camiası tatlı bir koşuşturmaca içinde.

Okul idarecileri, yaz tatili boyunca okullarını yeni döneme hazırlamakla meşgul oldular. Öğretmenler, 1 Eylül itibarıyla mesleki çalışma dönemi etkinliklerine başladılar. Uyum haftası vesilesiyle ilk defa okulla tanışacak olan çocuklarımız, yeni yuvalarına alışabilmek için okullarıyla tanışma ve kaynaşma turuna devam ediyorlar.

Yaklaşık 18 milyon öğrenci ile 1 milyon yüz bin öğretmenin buluşup ders başı yapacağı 2025-2026 eğitim- öğretim yılı için ise okullar 8 Eylül Pazartesi günü kapılarını ardına kadar açacak.

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin, 2025-2026 Eğitim-Öğretim Yılı Eylül Dönemi Mesleki Çalışma Programı açılışında bütün öğretmenlere hitap ederek çok önemli mesajlar verdi. “Öğretmenler Odası Buluşmaları” adı altında sıra dışı etkinliklerle sahayı takip eden ve sahadaki sorunlardan ilk elden bilgi sahibi olmayı ön planda tutan Bakan Tekin, yeni dönemin açış konuşmasında ülkemizin bugünü ve yarınları adına hayati hususlara temas etti ki bunu beş stratejik hamle olarak sınıflandırabiliriz.

Bunlardan ilki, her yaz ciğerlerimizi yakan ve bizleri adeta nefessiz bırakan orman yangınları konusunda çocuklarımızın bilinçlendirilmesi hamlesi.

Konuşmasında hem müfredata hem de Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin içerisine doğa sevgisi, doğayı koruma, doğanın üzerimizdeki hakları gibi hususları yerleştirdiklerini söyleyen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bu kapsamda “Yeşil Vatan” temalı, orman başta olmak üzere tabiatın bütününü korumak üzere Tarım ve Orman Bakanlığı ile ortak hareket edilerek okullarda farkındalık yaratacak projelerin hayata geçirileceğini ifade etti.

Ülkemizde meydana gelen orman yangınlarının tamamına yakınının insan kaynaklı olduğunu düşündüğümüzde çocuklarımıza yönelik yapılacak bu bilinçlendirme hamlesinin ülkemizin geleceği adına ne kadar hayati öneme sahip olduğu gayet açık.

Bakan Tekin’in ikinci hamlesi artık neredeyse bir beka ve milli güvenlik meselesi haline gelmeye başlayan “aile” konusunda oldu.

Aile kavramına duyulan saygının ikinci plana itilmesinin toplumumuzda yaralar açmaya başladığının altını çizen Bakan Tekin, Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği “Aile Yılı” kapsamında, önümüzdeki eğitim öğretim döneminde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile ortaklaşa olarak okullarda aile odaklı etkinliklere yer vereceklerini söyledi.

Aile konusunda farkındalık oluşturmaya elbette toplumun her kesiminde acil ihtiyaç var ama bunun “ağaç yaş iken eğilir” kabilinden eğitim yuvalarımızda başlaması ve her yaş gurubundan çocuklarımızın bu hususta bilinçlenerek aile kavramına sahip çıkması gelecek adına hayati öneme sahip bir mesele.

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin’in konuşmasında atıfta bulunduğu üçüncü stratejik adım, yapay zekâ hamlesiydi.

Konuşmasında yapay zekâ destekli uygulamaların her zaman gündemlerinde olduğunu söyleyen Bakan Tekin, Bakanlık bünyesinde yapay zekâ temelli çok sayıda uygulamanın hayata geçirildiğini ifade etti. Merkez teşkilatında kullanılan bazı yapay zekâ temelli uygulamaların okul müdürlerinin kullanımına açılacağını ve özellikle geçen yıl orta öğretim düzeyinde başlatılan “MEBİ” uygulamasının bu yıl benzer bir biçimde temel eğitim bünyesinde de başlatılacağının müjdesini verdi. 

Bünyesinde bazı riskler barındırmasına rağmen hayatın her alanında devasa fırsat pencereleri de açan yapay zekâ benzeri uygulamaları dünyadaki bütün ülkeler eğitim başta olmak üzere pek çok sektörde yaygınlaştırmanın peşindeler.  Bu bir gelecek yarışı aslında. Bu konularda küresel rekabetin arttığı ve büyük dönüşümlerin yaşandığı bir dönemdeyiz. Millî Eğitim Bakanlığının Yusuf Tekin önderliğinde böyle bir dönüşüme öncülük etmesi ve çocuklarımızın yapay zekâ okuryazarlığının artırılması başta olmak üzere onları bu programların doğru kullanıcıları ve geliştiricileri olarak yetiştirme iradesi sergilemesi geleceğimiz adına oldukça umut verici bir hamle.

Bakan Tekin’in vurguladığı önemli hamlenin dördüncüsü okullarda akademik başarının yanında sanat ve spor gibi alanlarda da başarılar yakalamak.

Öğretmenler odası toplantılarında öğretmenlerle öğrencilerin yoğun talebi olarak bu yıl 12. sınıf öğrencileri için “hedef temelli destek eğitimi” başlattıklarını söyleyen Bakan Tekin, bunun dışında bir konu daha var ki ben bunu çok önemsiyorum, diye ekledi. Çocuklarımızın akademik başarıları yanında bilhassa sanat ve sporla ilgili becerilerinin, yeteneklerinin keşfedilmesi ve bunun geliştirilmesiyle ilgili bu yıl da yoğun bir şekilde çalışacaklarının müjdesini verdi. Bu kapsamda geçen yıl müzik ilkokulu, ortaokulu kapsamında başlatılan uygulamaların devam edeceğini ekledi. 

Bir milletin gelişmesi, kalkınması ve dünyayla rekabet etmesi elbette sadece akademik ve bilimsel gelişmelerle sınırlı değil. Bütün bunların yanında sanat ve sporun kültür ve medeniyet açısından vazgeçilmez unsurlar olduğunu unutmamak ve adımları bu bütüncül doğrultuda atmak gerek. Bir milletin yarınlarını sanayi ve teknolojik atılımların yanında o milletin çocuklarının kalbinde yeşeren iyilik, merhamet ve adalet tohumları yeşertir zira.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in konuşmasında işaret ettiği beşinci hamle, aynı hedefe odaklanıldığında üstesinden gelinemeyecek zorluğun olmaması.

Konuşmasının sonunda hep beraber güzel işler yapacaklarını söyleyen Bakan Tekin, 1 milyon 100 bin kişiyle aynı hedefe yöneldiklerinde yapamayacakları, altından kalkamayacakları hiçbir sorumluluğun olmadığını ifade ederek sözlerini tamamladı.

Dünyanın büyük bir dönüşüm yaşadığı bir devirde Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’yle eğitimde önemli bir dönüşüme hatta devrime imza atan MEB, bir yandan eğitim-öğretim programlarını çağın gerektirdiği metot ve içeriklerle donatırken öte yandan ülkemizin birlik- beraberlik içerisinde geleceğe yürürken evlatlarımızın sahip olması gereken millî ve manevi değerler ve bu değerlere sahip nesil yetiştirmek için atılması gereken hayati adımları attı.

Böyle bir hedefe el birliğiyle odaklanıldığında yarınlarımızın daha aydınlık olacağı kuşku götürmez bir gerçek olarak önümüzde duruyor. 

Mürsel Gündoğdu/Haber7

murselgundogdu@gmail.com