Mesele “rektör” değil “rant”mış!

  • GİRİŞ16.01.2023 09:35
  • GÜNCELLEME18.01.2023 09:26

Her şey tam 2 yıl önce, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak Melih Bulu’yu atamasıyla başladı.

2 Ocak 2021’de gerçekleşen atama sonrası, pandemi döneminde üniversitelerde uzaktan eğitim yapılmasına rağmen öğrenci görünümlü marjinal sol örgüt militanları sokağa döküldü.

Seçimle iktidar olamadığı için darbe, sokak hareketleri ve illegaliteden medet uman muhalefet partileri de yeni bir Gezi kalkışmasının fitilini ateşlemek için eylemlere destek verdi.

Sözde “rektör atamasını” bahane ederek eylem yapan ve polise saldıran onlarca provokatörden çoğunun Boğaziçi öğrencisi bile olmadığı, bir kısmının ise MLKP, DHKP-C gibi örgütlerle bağlantılı olduğu belirlendi.

Meselenin “rektör ataması” olmadığının anlaşılmasıyla, eylemler 2. haftasında saman alevi gibi söndü.

Bu kez devreye LGBT’li eşcinseller girdi ve Müslümanların kıblesi Kâbe’nin fotoğrafını yere serecek kadar zıvanadan çıktılar.

Provokatif girişimlerden istediğini alamayan ve toplumun baskısıyla köşeye sıkışan provokatörler, bu kez daha ılımlı bir görüntü vermek için “yoga seansları” ve "okuma eylemleriyle” başlarını dik tutmaya çalıştılar.

Yeni militanlar edinmek ve eylemlere katılım sağlamak için rektörlük binası önünde selfie paylaşan öğrencilere “Şarap”, “Tirbüşon kullanımı” ve “Şarap tadımı” kursu vereceklerini vaat ettiler.

Sözde “öğrencilerin” eylemleri de istenen sonucu veremeyince devreye akademisyenler girdi ve okul içerisinde rektörlüğe sırtlarını dönerek  hala devam eden dünyanın en saçma eylemini başlattılar.

Tabii bu arada, bugün itibariyle 744 gün geride kaldığı halde her iş gününde olduğu gibi cüppelerini giyip, hiçbir derse girmeyerek sırtları dönük vaziyette dikildikleri yerden hem maaşlarını hem de zamlarını almaya devam ettiler.

BOĞAZİÇİ’NDE KORKUNÇ RANT

Derken…

Boğaziçi Üniversitesi'ndeki daha korkunç bir rant deşifre oldu.

Üniversitedeki provokatif eylemlerin odağında yer alan Boğaziçi Üniversitesi Mezunları Derneği (BÜMED)'nin, kuruma ait sosyal tesislerde, 33 yıldır yasaların arkasını dolanarak skandal bir işgale imza attığı ve devasa bir “rant imparatorluğu” kurduğu saptandı.

Dudak uçuklatan rantın hikâyesi şöyle:

Üniversitenin güney kampüsünde yer alan 8 dönümlük boğaza nazır arazi, 1990 yılında içerisinde bulunan ve bağışlarla yapılan bina ile birlikte 10 yıllığına BÜMED’e kiralanıyor.

Daha sonra 5072 sayılı yasa ile statü değişiyor ve derneklerin kamu kurumlarına ait alanlarda ve binalarda faaliyet göstermesi, kurumlara ait araç ve gereçleri kullanması yasaklanıyor.

Bu kez BÜMED,  “Ladin A.Ş.” adlı düşük sermayeli, göstermelik bir şirket kuruyor ve söz konusu üniversite arazisini kiralama yoluna gidiyor.2000 yılında bitmesi gereken 10 yıllık anlaşma da 2023’e kadar uzatılarak tam 33 yıllık kesintisiz rant sağlanıyor.

EĞİTİM YUVASINDA GECE KULÜBÜ

İstanbul’un en güzel noktaların birinde, Bebek–Rumelihisarı kesişiminde bulunan ve devlet tarafından üzerinde eğitim- öğretim faaliyetleri yapılsın diye Boğaziçi Üniversitesi’ne tahsis edilen iki futbol sahası büyüklüğündeki arazi, BÜMED tarafından zamanla devasa bir ticari işletmeye çevriliyor. Gündüz “sosyal tesis”, hava karardığında ise alkolün su gibi aktığı  “gece kulübü” olarak kullanılan tesiste; 2 tenis kortu, ofis odaları içeren idari bina ile tesis binası, Fitness salonu, açık havuz, içkili restoran bulunuyor. Öyle ki, okul arazisi içinde alkol satışı yaptığı gerekçesiyle tesise sadece geçen sene tam altı defa toplamda 690 bin 444 lira para cezası kesiliyor. Yetmiyor belediye tarafından da restoranı mühürleniyor.

KESİNTİSİZ RANTIN SÜRESİ DOLDU

Devletin arazisine tam 33 yıldır çöken BÜMED’in sözleşmesi, geride bıraktığımız 7 Ocak tarihinde sona erdi. Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, sembolik kiralar ödeyerek eğitim yuvasını gece kulübüne çeviren ve içkili eğlenceler düzenleyerek milyonluk gelir elde eden BÜMED’in derebeylik düzenine son vermek, kamunun arazisini amacına uygun şekilde eğitim ve öğretimin hizmetine sunmak istiyor. Tahliye işleminin ardından 8 bin metrekarelik arazinin 3 bin metrekarelik  kısmını akademik faaliyetlere, diğer kısmını öğrenci ve mezun kulüplerinin faaliyetlerine tahsis etmeyi planlıyor. Bu yüzden, yeni yılda sözleşmeyi yenilemedi ve BÜMED’e 20 Ocak tarihine kadar tesisleri boşaltması için süre verdi.

BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ KİRA KURNAZLIĞI

Çeyrek asırdan fazladır türlü dümenler çevirerek tesislerdeki işgalini sürdüren BÜMED, olacakları bildiğinden olsa gerek, benzeri ancak “filmlerde” görülecek bir şark kurnazlığına imza atmış. 8 bin 80 metrekarelik alan için 2022 yılında aylık 160 bin TL, yıllık 1 milyon 920 bin TL gibi sembolik bir kira ödeyen BÜMED, sözleşmenin dolacağı 7 Ocak tarihinden sadece bir gün önce kiraya resmi artış rakamı olan %72.31 oranında zam yaparak 280 bin TL +KDV’ye yükseltmiş ve 991 bin TL’lik 3 aylık kira bedelini rektörlüğün hesabına peşin olarak yatırmış. İşin komik yanı ise tesisten çıkarılacağını anladığı için timsah gözyaşı döken ve tesisi zararına işlettiklerini öne süren BÜMED yönetimi, 2022 yılı içerisinde sosyal tesisler, alt işletmeler ve toplantı salonunda elde ettikleri toplam gelirin, gider kalemlerin düşülmemiş brüt halinin sadece 2 milyon l53 bin lira olduğunu öne sürüyor. Yani, 2020’de 2 milyon kazanan BÜMED’in paravan şirketi Ladin A.Ş., 2023 yılında yaklaşık 4 milyonu bulan kirayı ödemeye pazarlıksız razı oluyor.

RANT GİDİYOR O HALDE “REKTÖR İSTİFA”

Rant düzenine çomak sokulan ve bu saatten sonra geri dönüşün olmadığını gören sözde mezunlar derneği dün “Ayakta kal Boğaziçi” ,”Yerinde kal BÜMED” sloganıyla, sınırlı sayıdaki ve çoğu botokslu katılımcıları ile bir protesto eylemi düzenleyerek, eğitim gönüllülerine yönelik bir müdahale yapıldığına dair algı üretmeye çalıştı. Eyleme Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın yanı sıra CHP’li eski vekil Prof. Binnaz Toprak ile İP İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Taylan Yıldız da katılarak, rektöre, rektör yardımcılarına ve dekanlara 'istifa' çağrısı yaptı.

 Şaşırdık mı hayır?

Çünkü Boğaziçi Üniversitesi’ne ait araziden kasasını dolduran Ladin A.Ş. adlı paravan şirketin Yönetim Kurulu Üyeleri arasında CHP’li Şişli Belediyesi Meclis Üyesi Umut Şenol ile Boğaziçi’ndeki eylemlerinin başını çeken Gülfem Serra Ulusoy gibi isimler yer alıyor. Bu arada, sözde zararına hizmet verdiğini öne süren şirketin, İstanbul Valiliği'ne ibraz ettiği 2020 Yılı Beyannamesi'nde, fiyatların günümüze oranla 3 katı daha düşük olmasına rağmen sadece bir sene içerisinde 8 milyon 39 bin TL'lik gelir elde ettiğini hatırlatmakta fayda var. Üstelik şirket, yılda 500’ün üzerinde düzenlediği ve her birinden 100 binlerce lira ücret aldığı öne sürülen organizasyonların %20’sini de ücretsiz düzenlediğini iddia ediyor.

Özetleyecek olursak, malum zihniyetin Boğaziçi’nde kaçırdığı ranta bakıldığında, sesleri az bile çıkıyor!..

Yorumlar65

  • Fatih 1 yıl önce Şikayet Et
    Bunlar hangi ülkenin universitesinde çalışıyorlar. Devlet içinde devlet olmuşlar ve kimse ses çıkarmamış.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Kompataro 1 yıl önce Şikayet Et
    Allah iftiracıları kahretsin..amin
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Judo 1 yıl önce Şikayet Et
    Kime dedin iftiracı diye
  • Fatih 1 yıl önce Şikayet Et
    Devlet, Milletin haklarını üç beş çapulcuya yedirmemeli. Militanca hareket edenleri mercek altına alıp zararlı mikropları etkisiz hale getirmeli.
    Cevapla Toplam 8 beğeni
  • Yavuz Selim Han 1 yıl önce Şikayet Et
    Kamuoyunu aydınlatmışsiniz, sağolun. Anlamadığım neden bu rezaleti üniversite yönetimi, olmadı hükümet yetkilileri belgelerle, görüntülerle bir basın toplantısı ile kamuoyunu aydinlatmiyirlar. Çok mu zor. Mesela bebecanin sihalarla ilgili iğrenç sizleri ile ilgili bir bilgilendirme yapıldığını gördünüz mü. AK parti ve hükümetin iletişimle görevli kurumları görevlerini yerine getirmeli. Sizin sayenizde bilgilenmis oluyoruz, bu da yeterli değil.
    Cevapla Toplam 8 beğeni
  • Ayşe 1 yıl önce Şikayet Et
    Bu Öğretim görevlilerine nasıl maaş ödenir? Derse de girmiyorlarmış. Yahu bu kadarı da çok fazla. Girmedikleri dürenin ödemeleri geri istenmeli bundan donra işlerinin başına(!) dönmeleri yok değilse kapı dışarı edilmeleri lazım. Zaten bunlardan hayır gelmez. Devlet gücünü göstermeli bunlar kim oluyor?
    Cevapla Toplam 14 beğeni
  • yıldırım 1 yıl önce Şikayet Et
    Bencede haketmiyorlar bu devlet bu millet için onca çocuk yetim doğuyorsa bunların öglen arası boykot yapmak degil ektra çalışmaları gerekir ama nerde
    Toplam 1 beğeni
  • Hande 1 yıl önce Şikayet Et
    Akademisyen nobetleri ders saatinde degil, ogle yemegi arasinda yapiliyor. Hocalarimiz yemek yemeyip nobet tutuyorlar.
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat