Bakmayın siz “Bu işi yüzde 60-65 ile bitiririz” demelerine. Sağdan sayıyorlar olmuyor. Soldan sayıyorlar yine olmuyor. Alt alta topluyorlar ha keza.

Onun içindir ki HDP’ye özel bir gündem başlığı açıyorlar. HDP’nin blok olarak oyunu alsalar bile kafa kafaya bir yarış olacağını gördükleri için başka angajmanları da zorluyorlar.

ERDOĞAN’I İNDİRMEK İÇİN EN BÜYÜK ÜMİTLERİ “KOVİD MİKROBU”YDU

2020 yılının ilk aylarında kovid tüm dünyayı ve Türkiye’yi kasıp kavururken, “Pandemi 3 ay sürsün, buna hiçbir iktidar dayanamaz” diye başlayan cümlelerle, “ittifak ortağı” olarak “kovid mikrobu”nu gözlerine kestirmişlerdi.

Ellerinde patladı.

SONRA ÜMİTLERİNİ ENFLASYONA BAĞLADILAR

2022’de döviz/enflasyon sarmalıyla başlayan ekonomideki dalgalanma, “umut”ları oldu. “Bu ağır ekonomik zorluklar altından hiç  bir hükümet kalkamaz. Enflasyon hükümeti götürür” demeye başladılar. Umutları pandemiden sonra, enflasyon oldu!

Ellerinde patladı.

“DEPREM HÜKÜMETE BÜYÜK BİR TOKAT ATAR” DEYİP, ASRIN FELAKETİNDEN MEDED UMDULAR

6 Şubat 2023 gecesi yaşadığımız asrın felaketiyle 11 ilimiz yıkıldı. 50 bine yakın insanımız hayatını kaybetti. Daha, enkazın altındaki insanlarımızı çıkartmadan, “seçim” tartışması başlatanlar, “Bu deprem nedeniyle hükümet, milletten büyük bir tokat yer” dediler. Depremzedeleri istismar etmek için her gün dezenformasyon yaptılar. Ama nafile.

Ellerinde patladı.

NE YAPARLARSA YAPSINLAR UMUT HALA ERDOĞAN!

GENAR Başkanı İhsan Aktaş geçtiğimiz günlerde deprem sonrası yaptıkları araştırmanın sonuçlarını paylaştı.

Çok dikkat çekici! Sorulardan biri ve cevabı şöyle:

(Depremden sonra) Yeniden yapılanma sürecinde Cumhurbaşkanı Erdoğan mı yoksa Kemal Kılıçdaroğlu mu daha başarılı olurdu? Erdoğan yüzde 65,1, Kılıçdaroğlu yüzde 34,9.

Yine sorulardan biri şöyle: Sizce muhalefet iktidarda olsaydı bölge bir doğal afet ile baş edebilir miydi?

Hayır diyenlerin oranı yüzde 67,6.

En azından bu çalışmanın bize gösterdiği bir gerçek var. O da, “Bu deprem nedeniyle millet hükümete ağır bir tokat atar” diyenler yanıldı.

Çünkü, başta depremzedeler olmak üzere millet, hükümeti “başarılı”, muhalefeti “başarısız” buluyor!

Bölgeye gidip, dönenlerin genel kanaati de bu yönde.

Olağan üstü şartların oluştuğu, asrın felaketinde Erdoğan ve kabinesi olağanüstü bir dikkat ve özenle işleri sıkı tutuyor!

Muhalefet, depremi kendileri için kurtarıcı gördü. Erdoğan ve kabinesinin enkazın altında kalacağını düşündü. Ama olmadı.

Erdoğan en ufak bir zafiyet göstermeden, büyük yıkımı ve büyük afetin yaraları sarmak için tüm imkanları seferber etti.

Hatta hiçbir siyasinin alamayacağı bir risk alarak, “Bir yıl içinde kalıcı konutlarınızı yapacağız” sözünü verdi!

Bakmayın siz, orada burada “mümkün değil yapamazlar” diyenlere. Araştırdığım ve öğrendiğim bir bilgi bile bu işlerin ne aşamada olduğuna ilişkin ipucu veriyor.
Türkiye’nin dev müteahhitlik firmalarıyla yapılan toplantılarda, “Bir yılda yapacaksınız” talimatı çoktan verilmiş. Ve bu meseleyi “memleket meselesi” olarak görmeleri konusunda sıkı bir uyarı da almışlar!

Hal böyle olunca, K.Maraş’ın, Adıyaman’ın, Hatay’ın, Malatya’nın ve diğer illerimizin ayağa kalkması belki biraz  daha uzun sürecek ama depremde yıkılan evlerin yerine kalıcı konutlar yapılacak. Millet bu vaadi “gerçekçi” buluyor ve Erdoğan’a inanıyor!

***

Başa dönelim. Millete vaatleri “Güçlendirilmiş parlamenter sistem”di. Masanın ortaklarının talepkarlığı karşısında direnmeyen Sayın Kılıçdaroğlu herkese mavi boncuk dağıttı.

Neticede, bütün genel başkanların cumhurbaşkanı yardımcısı olması konusunda anlaştıkları…

Karar alma mekanizmasında bütün liderlerin imza yetkisinin bulunduğu…

Ucube bir sistemi kendilerine de millete de doğru düzgün izah edemediler. Masanın paydaşlarından her gün farklı ses yükseliyor!

İKİ BELEDİYE BAŞKANININ YETKİLERİ “İCRACI” OLACAKTI, KUŞA DÖNDÜ… HALA MASANIN VARLIĞINDAN SÖZ EDİYORLAR

Masadan mı kalktı, masadan mı itildi tam belli olmayan Sayın Akşener’in, “şartımdır” diye “dayattığı”, iki belediye  başkanının “icracı” cumhurbaşkanlığı yardımcılığı kuşa  çevrildi.

“Gerektiğinde, gerekli görevle” ifadesiyle kolu kanadı kırılan Akşener değildi sadece. İki belediye başkanı da Kılıçdaroğlu’nun iradesine teslim oldu.

Ve şimdi bize hala masanın varlığından ve seçimi kazanacaklarından bahsediyorlar.

Tam da bunlar olurken, Kandil’den terör örgütü ele başlarından biri, “HDP gereğini yapacak. AKP ile MHP’nin iktidarına en fazla  direnen biziz (PKK), onları devirmek için (6’lı masa’nın cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’na) en  büyük desteği biz vereceğiz” açıklaması geldi.

Şimdi soru şu:

Kovid pandemisini kendilerine ortak ettiler olmadı.

Enflasyonu ve tencereyi kendilerine ortak ettiler yine olmadı.

En son asrın felaketi depremi hem de milletin yaralarını sarmaya çalıştığı dönemde kendilerine ortak ettiler  yine olmuyor!

HDP’nin desteğini açıktan almak zorunda bırakılan Kılıçdaroğlu’nun, milletin teveccühünü kazanması mümkün mü?

Göreceğiz.

Bir de “Depremde kim ne yaptı” sorusunun cevabı millette nasıl karşılık buldu onu  da göreceğiz.

14 Mayıs seçimlerine 2 ay kala, durum budur.

Takipteyiz.