Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz öyle bir bilgi verdi ki...

  • GİRİŞ25.09.2023 08:17
  • GÜNCELLEME26.09.2023 11:20

İşitince taaccüple karşıladım doğrusu.

Dün Kanal 7 de yaptığımız Başkent Kulisi programında ağırladığımız Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz anlattı.

İş dünyasından bir isim kendisine demiş ki:

“Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 10 ama bir de aranıp da bulunamayan kalifiye personel oranı var. O oran yüzde 30.”

Yani diyelim ki bir sanayici bin kişi istihdam etmek istiyor, bunun 700’ünü bulabiliyor ama geri kalan 300 çalışanı bulamıyor.

Enteresan bir bilgi değil mi bu?

Bence ziyadesiyle dikkat çekici bir durum.

Sebep?

Pek çok sebep var tabi.

Emek yoğun işlere Türk vatandaşlarının ilgisinin azalması, 28 Şubat sürecinde alınan kararlarla ağır tahribata uğrayan mesleki eğitimle çalışma hayatı arasında yeni yeni giderilmeye çalışılan kopukluk vs.

Bir de buna, artan yabancı düşmanlığının yol açtığı sorunları eklemeliyiz tabi.

Çoban ihtiyacından tutun da sanayii de, mobilya sektöründe, inşaatta, kısacası emek yoğun diye tarif edilen işlerde çalışacak eleman bulmakta sıkıntı çekiliyor.

TÜRKİYE’NİN İYİ YÖNETİLEN DÜZENLİ GÖÇE, KAYITLI YABANCI ÇALIŞANLARA İHTİYACI VAR

Bu ihtiyacın karşılanması için ülkemizin düzenli göçe ihtiyacı var.

Bu durumda da düzenli göç kapsamında ülkemizde yaşayan/çalışan yabancılara sahip çıkma ihtiyacı karşımıza çıkıyor.

Bu durumun aslında en fazla bire bir bu soruna muhatap olan iş çevreleri farkında.

Ama onlar dertlerini açıktan değil, fısıldayarak anlatıyorlar.

Çıkıp herkesin duyacağı şekilde konuşmaktan uzak duruyorlar.

TÜSİAD yetkilileri, MÜSİAD yetkilileri, diğer ekonomi örgütlerinin yetkilileri, hükümet yetkilileriyle yaptıkları kapalı toplantılarda bunu dillendiriyor.

Ama dediğim gibi, artan yabancı düşmanlığının nelere yol açabileceğini en iyi onlar bildiği halde, açıktan görüş bildirmekten uzak duruyorlar.

Son dönemde artan yabancı düşmanlığının, gerekli aksiyonların alınmaması halinde gidip ekonomiyi sert bir şekilde vurması, bunun da bugün iş beğenmeyenler de dahil, herkesi doğrudan etkilemesi kaçınılmaz olabilir.

Her şey bir tarafa yıllardır Avrupalıları kınadığımız ırkçılık salgını konusunda kendi içimizde yaşadığımız gelişmeler, sosyal medya üzerinden yaygınlaşan/yaygınlaştırılan nefret kampanyası, devlet eliyle müdahaleyi zorunlu kılan tehlikeli bir noktaya ulaştı.

Bu toprakların tarihsel medeniyet kodlarına dönük bir sabotaj durumu var karşımızda.

Sistemli ve istemli bir şeklide bu körükleniyor.

Yolu geçen hanı olmamalıyız tabi ki.

Ancak düzenli göçe, yabancı işçiye ihtiyacımız olduğu çok açık bir gerçek.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın sözleri ve yaklaşımından hükümetin bu konu üzerinde ciddi şekilde durduğunu anlayabiliyoruz.

Ancak sayın Yılmaz’ın işaret ettiği gibi bu iş sadece siyasetçilere havale edilerek çözülebilecek bir iş değil.

İŞ DÜNYASI, TURİZMCİLER, SANAYİCİLER, EKONOMİ ÖRGÜTLERİ NEDEN SUSUYOR?

Bu konu aslında en fazla iş dünyasının, turizmcinin, sanayicinin, ekonomi örgütlerinin dertlendiği bir konu.

Ama dediğimiz gibi onlar bu sorunu herkesin duyacağı şekilde değil, ‘fısıldayarak’ konuşuyorlar.

Bakanlarla bir araya geldiklerinde artan yabancı düşmanlığının işlerini kötü etkilemesinden şikayetçi oluyorlar.

Ancak iş, açık alanda görüş bildirmeye gelince kimse sahneye çıkmıyor.

Halbuki, bu gelişmeler karşısında önce onlar aksiyon almalı.

Öbür türlü evvel emirde gelir kaybına, iş kaybına uğrayacak olanlar yine onlar olacak.

‘22 MİLYAR DOLAR REZERV ARTIŞI GERÇEKLEŞTİ’ 

Dünkü programda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’a ağırlıklı olarak ekonominin gidişatına dair sorular yönelttim.

Cevdet Bey’in verdiği önemli ileriye dönük umut verici bilgiler var.

Bu bilgileri şu şekilde aktarabilirim:

-Son 3 aya baktığımız zaman cari açığımız olduğu halde rezervlerin artmaya başladığını görüyoruz. Geçen hafta itibarıyla 22 milyar dolar rezervlerde net artış oldu. Son 3 ayda 22 milyar dolar rezerv artışı gerçekleşti. Bu çok önemli bir rakam diye düşünüyorum. 

-Önümüzdeki dönemde daha fazla kaynak girişi olacak. Cari açığımızı düşüreceğiz. Bunu çok rahat bir şekilde finansa edeceğiz bir taraftan rezervlerimizi artıracağız.  

-CDS’ler 400’ün altına gelmiş oldu. Risk algısı azalıyor. Şu anda algı belli bir seviyeye gelmiş durumda. Önümüzdeki dönemlerde daha da aşağılara doğru gittiğini göreceğiz.

Yorumlar89

  • Ahmet 7 ay önce Şikayet Et
    Her şeyi devletten beklemesinker diyenlerin çocuklarında devlete kapak atmak için uğraşıyor..siz onlara bakmayin
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Ertan 7 ay önce Şikayet Et
    Biraz gerçekçi olalım işveren asgari ücretle mühendis çalıştırmaya kalkarsa işçi bulamaz. Özel sektör biraz açılması lazım
    Cevapla
  • Recep YÜKSEL 7 ay önce Şikayet Et
    İnşaat işlerini yapacak kalifiye eleman bulamıyoruz. Bir ustanın günlük kazancı 1200 tl ama yine de usta bulamıyoruz. Elektrikçi, kaynakçı, duvar ustası yeterli değil. Ağır iş tamam ama ücreti de dolgun. Herkes bir yolunu bulup devlete kapak atma derdinde, kendini yetiştirip aranan insan olmayı kimse düşünmüyor. Fabrikalar kahvelere bile ilan asıyor.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Erol 09 7 ay önce Şikayet Et
    Fabrikalar Çırak yetiştirsin Haftada 3 gün işyerinde eğitim,2 gün Okul aynı Almanya'daki gibi ,herşeyi Devletten beklemesinler,Devlet yetiştirecek onlar hazıra konacak oh ne güzel .Almanya'da Fabrikaların çoğu kendisi yetiştirdiği halde kalifiye eleman sıkıntısı var,gençler Masabaşı Iş istiyor.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Bozkurt 7 ay önce Şikayet Et
    Buna mesleki yönlendirme kalifiye eleman eksikliği deniyor Devlet eksiği görmüş ona göre tedbir al
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat