Dün Gazze’den gelen haberler, İsrail kara birliklerinin kentin orta kesimlerine doğru ilerlemekte olduklarına işaret ediyordu.

Bununla birlikte, 25 gün boyunca her türlü hukuku çiğneyerek yürüttükleri ağır hava bombardımanına ve ayrım yapmadan yaptıkları toplu katliamlara rağmen HAMAS’ın kara saldırılarına cevap verdiğini, direndiğini İsrail makamları kendileri kabul ediyor.

İsrail ordu sözcüsü dünkü açıklamalarında Gazze’de karada şiddetli çatışmalar olduğunu kabul ettikten sonra, “Bu çatışmalar tehlikeli ve bunun bir bedelinin olacağını anlamalıyız, ama sağlam durmalıyız” dedi.

Yine İsrail tarafından yapılan açıklamalara göre, 31 Ekim gecesi, çatışmalar gece boyu sürdü ve HAMAS direnişçileri, anti tank füzeleri makineli tüfeklerle İsrail ordusuna karşı koydu.

WASHİNGTON POST: HAMAS’IN SÜRPRİZ SİLAHLARI OLABİLİR

İsrail, 2014 yılında giriştiği saldırılar sırasında da kara harekatını denemiş ancak, devamında daha fazlasını göze alamayarak geri çekilmişti.

Şimdi HAMAS’ı yok etmek adına sonuna kadar gitmekte kararlı oldukları yönünde mesajlar veriyorlar.

İsrail Başbakanı Netanyahu, yine dini metinlere atıflar yaptığı Pazartesi günkü konuşmasında “Şimdi savaş zamanındayız” diyerek ateşkes çağrılarına ret cevabı verdi.

Zaten, bebekler dahil, binlerce masum insanı barbarca katlederken, şimdiye kadar frenleyebilecek kimse de karşılarına çıkabilmiş değil.

Ancak sahip oldukları yüksek teknolojili ağır silahlara ve Batı’nın güçlü desteğine rağmen İsrail’in yeni bazı sürprizlerle karşılaşabileceğine dair değerlendirmeler de yapılıyor.

Geçtiğimiz günlerde, Amerikan Washington Post gazetesinde tam da bu noktaya dikkat çeken bir yazı çıktı.

Yazıda, HAMAS’ın 7 Ekim saldırısında 35 adet kendini patlatan insansız hava aracı (kamikaze iha) kullandığı açıklamasına yapılan atıfla şöyle deniyordu:

“Uzmanlar, HAMAS’ın teknolojik açıdan daha gelişmiş bir cephaneliği yedekte tutuyor olabileceğinden ve bu silahları liderlerinin geleceğini kesinlikle bildiği bir İsrail kara saldırısına yanıt olarak kullanmayı tercih edebileceğinden korkuyor.”

Washington Post’de yer alan bu yazıda, İsrail’in Muhammed Zouari isimli bir mühendisi 2016 yılı sonlarında suikastla öldürdüğü, ilgili ismin HAMAS için silahlı insansız hava araçları üreten kişi olarak tanındığı bilgisine de yer veriliyor.

Öte yandan, 7 Ekim’de karşılaştığı sürpriz saldırının İsrail yönetimi içinde ürettiği çalkantılı durum da devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde çok enteresan bir gelişme oldu.
İsrail Başbakanı Netanyahu, güvenlik zafiyetlerinden ötürü İsrail’in savunma ve istihbarat servislerini sorumlu tutan bir paylaşımda bulundu.

X’te attığı bir tweette Netanyahu, HAMAS’ın savaş başlatma niyeti konusunda kendisinin uyarılmadığını, yetkililerin Hamas’ın caydırıldığını değerlendirdiklerini yazdı.

Ancak, inatçılığı ile bilinen Netanyahu, kısa süre sonra bu paylaşımını silmekle kalmadı, bir de özür diledi.

Gerçi, bir başka Amerikan gazetesi New York Times’ın “HAMAS saldırısı neden engellenemedi” sorusuna cevap aramak için yaptığı araştırma, söylediğinin aksine Netanyahu’nun uyarıldığını ama işi ciddiye almadığını gösteren bilgileri ortaya çıkardı.

İSRAİL, FİLİSTİNLİLER İÇİN YENİ BİR NEKBE (BÜYÜK FELAKET) PLANI YAPIYOR

Nekbe, yani büyük felaket, Filistinliler için katliam, zorunlu sürgün ve yağma dahil pek çok kötülüğün birleşimi anlamına geliyor.

14 Mayıs 1948 İsrailliler için bir devletin kuruluş gününe tekabül ederken, 15 Mayıs 1948, peyderpey 957 bin kişinin topraklarından, vatanlarından zorla çıkarıldıkları bir büyük felaket gününe (Nekbe) denk geliyor.

Şimdi karşımıza çıkan bütün veriler, İsrail’in 2,3 milyon Gazzeliye yeni bir Nekbe yaşatma planı yaptığına dalalet ediyor.

İsrail istihbarat Bakanlığı’ndan İsrail medyasına sızdırılan belgelere göre İsrail, bu acımasız katliamları yaparak aslında tam da 75 yıl öncekine benzer bir sürecin önünü açmaya çalışıyor.

Planın adı, Gazze’yi ‘insansızlaştırma’ planı.

İsrail İstihbarat Bakanlığının Filistinlileri sınır dışı etme planı 4 aşamadan oluşuyor.

1-Filistinli sivillere kuzey Gazze’yi boşaltma ve kara operasyonlarına izin verme çağrısı; (İlk günlerden itibaren güneye gidin diye bu çağrıları yaptılar zaten)

2-Gazze’nin kuzeyinden güneyine doğru sıralı kara operasyonları,

3-Refah genelinde rotaların açık bırakılması,

4-Kuzey Sina’da (Mısır’da) çadır kentler kurulması ve Filistinlilerin Mısır’a yerleştirilmesi için şehirlerin inşa edilmesi.

Dün, İsrail uçakları yeni bir vahşete imza attı, Cibaliye mülteci kampını bombalayarak yüzlerce insanın ölmesine ya da yaralanmasına sebebiyet verdi.

Bu vahşiliğin bir amacının da zorunlu göçü kabul etme amacı taşıdığı çok açık.

Ölmek, ya da göç etmek arasında bir seçeneğe mahkum etmek istiyorlar Gazzelileri.

Kırk katır, yahut kırk satırdan oluşan bir tercih…