28 Şubat da İsrail için yapılmamış mıydı?

  • GİRİŞ05.01.2024 08:58
  • GÜNCELLEME08.01.2024 08:37

“Öyle puslu ki hava, şeytan bile Müslüman mintanı giyiyor.”

Rahmetli Kazım Karabekir Paşa bu sözü İstiklal mücadelesi sırasında söylemişti.

Türkiye bugün tam da böyle bir atmosferden geçiyor.

Yaklaşan yerel seçimler öncesi sandıktan umudunu kesen malum güruh yine mütedeyyin kesim üzerinden 28 Şubat’ın puslu günlerini aratmayan bir psikolojik harp yürütüyor.

Tanıdığım en büyük “Siyasal İslamcı” olan Ekrem İmamoğlu, seçimlere 85 gün kala Müslüman seçmenin oylarını araklamak amacıyla yeniden sabah namazlarını camilerde cemaatle eda etmeye, bulduğu her fırsatta Kur’an-ı Kerim okumaya başladı.

Partisinin tabanı ve işbirlikçileri ise tam tersine mukaddesat düşmanlığına hız vermiş durumdalar.

Geçmişte “ben uygar bir insanım. Uygar insan başkasının inancıyla uğraşmaz, ben uğraşmam. Fesat insanlar bunlarla uğraşır” diyen ve öldüğünde bedeninin yakılmasını, küllerinin ise Trabzon'un üzerine savrulmasını vasiyet eden Volkan Konak adlı şarkıcı bu puslu havada kalktı...

Alkol kokan ağzıyla Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ı ve kurum çalışanlarını hedef alarak, “Bu akşam maaş ve ödeneklerinize katkı olması için bir kadeh de sizler için içiyorum” şeklindeki skandal ifadeler kullanarak sanki bütün imamların maaşı içkiden alınan vergiyle ödeniyormuş algısı oluşturmaya çalıştı.

Oysa Türkiye’deki “alkol tüketim istatistiklerine” bakıldığında, içkiden alınan yıllık ÖTV oranının sadece 20 milyar lira civarında olduğu görülüyor.

Bu parayla bırakın imam maaşlarını ödemeyi, emeklilere bir kereye mahsus verilen “5 bin TL’lik” ikramiye bile karşılanmıyor.

İşin ilginç yanı ise Türkiye’de tüketilen içkinin çoğunun kaçak olması…

Bu arkadaşlar sırf devlete vergi vermemek için adeta birer kimyacı gibi kendi içkilerini kendileri üretiyormuş.

“Vergi” demişken…

Geçtiğimiz günlerde malum güruhun gözdelerinden olan yeni yetme bir Youtuber’ın “12 milyonluk” lüks bir otomobile bindiği halde “yok” denecek kadar az vergi ödediğini görmezden gelenler…

Dün, devletten tek kuruş nakit desteği almayan ve gelirinin yüzde 90’ını ihracattan elde ederek 2021, 2022 yılı vergi şampiyonu olan ve ülkenin en zengin ismi Rahmi Koç’u 3’e katlayan Selçuk Bayraktar’ı karalamayı da ihmal etmedi.

Tabii bu haftaya damgasını vuran ve 28 Şubat senaryolarını aratmayan kirli tezgâhlardan biri de yeni yılın ilk gününde yaşandı.

Gazzelilerin ve şehitlerimizin sesi olmak için Galata Köprüsü’ne giden İsmail Aydemir adlı bir vatandaş, miting dönüşü 80 TL verip satın aldığı Kelime-i Tevhid bayrağı yüzünden Yıldız Teknik Üniversitesinde okuyan ve “parlak bir genç” diye lanse edilen Ege Akersoy isimli faşistin saldırısına maruz kaldı.

1997 yılında, 8 yıllık kesintisiz eğitim aleyhine Ankara’da yapılan yürüyüş sırasında protestocuları tahrik ederek CHP’liler ile cuntacıların takdirini kazanan Fullbright burslu Levanten Chantal Zakari gibi…

Gariban bir vatandaşın ağzını burnunu dağıtan Ege Akersoy da bir anda “kahramanı” ilan edildi.

Yetmedi…

Kelime-i Tevhid bayrağı üzerinden “hilafet” tartışmaları başlatan karanlık barolar bir adım ileri giderek bütün Müslümanlara yönelik topyekün bir yargı linçi başlatmak için harekete geçti.

Böylece para için gittikleri Suudi Arabistan’da sözde “Atatürk” adına efelenen Galatasaray ve Fenerbahçe başkanlarının çıkardığı kriz de unutturulmuş oldu.

*

Tabii birileri son günlerde yaşanan olayların abartıldığını düşünüp  “paranoya” diye sulandırsa da seçim öncesi patlak veren her krizden buram buram “28 Şubat kokusu”  geliyor.

O dönem “yeni vatandaşlık görevim” diyerek sokaklarda başörtülü avına çıkan Fatih Altaylı’nın şimdilerde dindar insanlara “Ulan şerefsizler, ulan aşağılık herifler” şeklinde galiz küfürler savurması…

Tuzla Piyade Okulunda örgütlenen ve sözde Atatürkçülük maskesiyle cuntacılığa heveslenen teğmenlerin namaz kılan dönem arkadaşlarını darp edip, ‘kılıçla kesme” ve ‘siyanürle zehirleme’ planları yapması…

28 Şubat’ın aktörlerinden TÜSİAD’ın yaptığı “laiklik” soslu açıklamaları…

Twitter trollerinin, şehit Metin Yüksel’in cenaze törenine ait bir görüntü ile “En delikanlınızı Fatih Camiinin avlusunda vurduk” şeklindeki tehdit içerikli paylaşımları…

Ve son olarak MİT tarafından derdest edilen MOSSAD ajanlarının adeta “Arabistanlı Lawrence”ı ve CHP’nin “müftü karısını” hatırlatan “sakallı” ve “başörtülü” görünümleri, benzer bir kirli senaryonun adım adım sahnelendiğini ispatlıyor.

Tabii tam da İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığı dönemde vizyona sürülen bu filmin “kötü karakterini” ise hiç kuşkusuz Zafer Partisi’nin ırkçı lideri Ümit Özdağ canlandırıyor.

27 Mayıs cuntacılarından Muzaffer Özdağ’ın oğlu olan ve Münih’teki Ludwig Maximilian Üniversitesi’nde “ırkçılık stajını” tamamladıktan sonra Türkiye’de “Derin devletçi stratejiler” üreten Özdağ şimdi de “derin kaos” peşinde…

28 Şubat sürecinde; “Ayasofya tekrar cami olmalı. Bütün Anadolu bir cuma günü İstanbul’a gelmeli” şeklinde İslami camianın hoşuna gidecek çağrılarda bulunan…

Kurduğu DİYAM Araştırma Merkezi ile bir dönem Diyanet’e danışmanlık hizmeti vermek için on binlerce dolarlık protokoller imzalayan Özdağ, bu defa da Müslümanların karşısında konumlanmış durumda…

Gittiği camilerde Atatürk’ü bahane eder hırgür çıkaran, muhacir düşmanlığı üzerinden toplumun sinir uçlarını kaşıyan Özdağ şimdi de “İsrail seviciliği” yaparak halkı tahrik ediyor.

 “Filistin meselesi Türk Milletinin milli sorunu veya davası değildir” diyen…

“Hamas ve İslami Cihad terör örgütüdür” diyerek İsrail’in ekmeğine yağ süren ve Starbucks şubesine giderek boykotçu vatandaşlara “salak” diye hakaret eden Özdağ adeta İsrail’in emir erliğini yapıyor.

Rahmetli Alparslan Türkeş’in “MOSSAD ajanı” dediği, MHP’nin ise resmi sitesinden alenen “İsrail Ajanı” olmakla itham ettiği Ümit Özdağ’ın son bombası ise geçmişte suç örgütü lideri Adnan Oktar’a hizmet eden Avukat Doğanay Bengisu Ateş’i partisine katması oldu.

Geçmişte katıldığı bir TV kanalında, “Mossad’a gitmedim ama Mossad’çılarla görüşmüş olabilirim” diyerek kafa karışıklığına sebep olan Özdağ’ın tam da MOSSAD ajanlarının emniyete götürüldüğü gün Avukat Doğanay Bengisu Ateş’in Zafer Partisine katıldığını açıklaması oldukça çok ses getirdi.

Üstelik daha önce de Adnan Oktar suç örgütünün İsrail imamı olan ve 2018 yılındaki operasyonda kaçmayı başaran Ali Sadun Eren’in de Özdağ’ın kayınbiraderi olduğu öne sürülmüştü.

Geçmişte “Gazze Kasabı” Netanyahu’ya selam gönderen ve “Filistin topraklarının tamamen darmadağın edilmesi gerekiyor.” diyerek İsrail’e akıl veren Adnan Oktar ile Ümit Özdağ arasındaki bu derin bağ ortaya çıktıkça, tehlikenin boyutu daha iyi anlaşılıyor.

Dönemin darbeci generali Çevik Bir’in “28 Şubat'ı İsrail için yaptık” sözleri hala kulaklarımızda çınlarken…

O günleri aratmayan ve ülkenin istikbalini tehdit eden bu puslu havanın bir an önce dağıtılması ve “Müslüman mintanı” giyen şeytanların ifşa edilmesi daha büyük önem kazanıyor.

Bu işe de tıpkı MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın “ajan olup olmadığı aydınlatılmalı” çağrısında bulunduğu ve artık “milli güvenlik sorunu” haline gelen Ümit Özdağ’dan başlanması gerekiyor.

Zekeriya Say / Haber7

Yorumlar21

  • YUNUS ASLAN 3 ay önce Şikayet Et
    Kaleminize yüreğinize sağlık. İçimizdeki hainler asla bitmeyecek. Biliyorlar ki bizi muharebe meydanında yenemezler. İçimizdeki köpekleriyle bunu başarmaya çalışıyorlar. Rabbim fırsat vermesin, birbirlerine düşürsün, amin.
    Cevapla Toplam 7 beğeni
  • Misafir 3 ay önce Şikayet Et
    MHP li Semih Yalçın Ümit Özdağ ajan olabilir araştırılsın diyor Zekeriya Say da bunu ciddiye alıyor. Kalibre bu kadar yapacak bir şey yok.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Alpaslan dokuz 3 ay önce Şikayet Et
    Senin kalibrenin görelim.fikrin bilgin varsa bu yazıya cevabını görelim
  • Yusuf Duman 3 ay önce Şikayet Et
    Ya Süleymancilar bu CHP'ye nasıl oy verirler. Aklım almıyor. Lütfen bir yazı yazın
    Cevapla Toplam 8 beğeni
  • Medine 3 ay önce Şikayet Et
    Zekeriya bey.Allahım razı olsun senden yazılarınızı hem burdan hem de akit gzt.dentakip ediyorum.biz çok çabuk olayları unutuyoruz sixin bu yazılarınız mükemmel hatırlatma oluyor aralarda verdiğiniz bilgiler ise çok kıymetli.Allahım kaleminize kuvvet versin hepimizin başta filistinli kardeşlerimiz olmak üzere yâr ve yardımcımız olsun.amim
    Cevapla Toplam 17 beğeni
  • Mehmet Emin 3 ay önce Şikayet Et
    Haydutların ve hainlerin derdest edileceği günleri görmeğe az kaldı inşaallah
    Cevapla Toplam 13 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat