İstanbul'a kıymayın beyler!

  • GİRİŞ23.03.2024 14:53
  • GÜNCELLEME25.03.2024 09:20

Teravih sonrası en büyük zevkim Fatih’in çay ocaklarına dalmak.

Ara sokaklardaki sıradan bir dükkandaki çayın tadını başka yerde bulmak mümkün değil.

Lüks kafelerde nedense çayın lezzeti yok. Verdiğiniz paraya değecek bir hizmet de sunulmuyor. 

Böyle bir mekânda kendisine ikram yapılmak istendiğinde Mehmet Şevket Eygi tebessüm ederek aman efendim çay zevkimi muhafaza edeyim kalsın demişti.

Merhumun çay tutkusu meşhurdu. Hatta Türkiye geneli şubeleri olan bir kafenin çaylarının nasıl olması gerektiğine dair Eygi’nin fikrine başvurduğu söylenir.

Rahmet olsun yine Mehmet Şevket Eygi’nin hem kaliteli hem de ekonomik mekanları tercih ettiğini biliyoruz.

Keşke yanında sık bulunan arkadaşlardan biri üstadın lezzet duraklarını kaleme alsa.

Biz de merhum gibi hem çayı iyi hem de cebi yakmayan mekanları tercih ediyoruz.

Fatih’te sık gittiğim bir çay ocağı var. Burada bir yandan demlenirken bir yandan da ocağın müdavimlerinin memleket gündemine dair özgün yorumlarını ve tartışmalarını dinleme fırsatı buluyorum.

Her meslekten her meşrepten her memleketten insan olduğu için fikirler çarpışıyor. Boşuna dememişler “Müsademe-i efkârdan barika-i hakikat doğar” diye.

Çay ocaklarındaki vatandaşlarımızın televizyonda her konunun uzmanı profesyonel yorumcu arkadaşlardan daha fazla meseleye vakıf olduklarını özellikle belirtmeliyim.

Bazan verdikleri örnekler karşısında şaşkınlığımı gizleyemiyorum.

İlk defa duyduğum cümleleri arada gogula girip bu söz kime ait acaba diye araştırma yapıyorum.

Arama motorunda bile izine rastlanmayan felsefi cümleler dünyada sadece Türklerin gittiği kahvelerde kurulur.

Çay ocaklarında hoşgörü de vardır. Aynı masada oturan beş kişinin beşinin de başka partiyi savunduğunu ama kahkahayla keyifle çaylarını yudumladıklarına şahit olmak da ülkemizin birliği beraberliği açısından sevindirici bir durumdur.

İnsanımız farklılıklardan kavga değil muhabbet çıkarıyor. Bu olağanüstü bir güzellik. Seçimlerin gelip geçici olduğu baki olanın dostluk olduğunun şuuruna ermiş milletimiz.

Ben yıllardır seçim sonuçlarına dair okumayı çay ocakları üzerinden yaparım. Ne araştırma şirketlerinin şişirmelerine ne de televizyondaki tartışmacılarının gözlemine güvenirim.

Yorumcuların gece yarılarına kadar ekranda oldukları için sahayı sağlıklı bir şekilde okumalarının imkânı yok.

Sahanın okuması sahada olur. Bunun için en güzeli de kıraathaneye girip vatandaşla hasbıhal etmektir.

Çay ocaklarında her çeşit insanla karşılaşmak mümkündür. Muhalif de vardır. İktidara sadakatle bağlı olan da.

Halkın arasında  cevherler de gizli. Seçim sonucuna dair araştırma şirketlerinin çoğundan doğru tahminde bulunan insanlar var.

Bu arkadaşlar geçmiş seçimlerde bütün tahminlerinde isabet ettirdiler. TV Yayın yönetmenlerinin yerinde olsam bu zeki insanları keşfeder ekrana çıkarırım. Hem özgün yorumları hem de ilginç ölçüm metotları var.

Bir de çay ocaklarının tartışmalara fazla karışmayan kenardaki bir masada sessizce çayını yudumlayan güngörmüş müşterileri var.

Bunlar az konuşan ama öz konuşan kişiler. Sözü yormadan gerektiğinde konuşuyorlar. Durup durup turnayı gözünden vurmasını iyi biliyorlar. Dikkate alınması gereken arifane yorumlar yapıyorlar.

Geçen gün bunlardan birisi çay ocağına propaganda için gelen Yeniden Refah Partili gruba öyle bir ders verdi ki görülmeye değerdi. Önce hepsinin elini nezaketle sıktı. Sonra tatlı bir üslupla isimlerini sordu.

Sonrasında hepsine adlarıyla hitap ederek feraset kavramının manasını anlattı. Yetmedi bir de üstüne tevhidin önemine değindi. En sonunda da din ve diyanet düşmanı partinin işine yarayacak bir siyasetten uzak durmalarını salık verdi.

Erbakan Hocanın izinden gitmek iddiasında bulunanların sistemin partisinin ekmeğine yağ sürmesinin gaflet ve dalaletten başka bir şey olmayacağını tane tane anlattı.

Bölücü olmayın bütünleştirici olun dedi.

Cevap vermekte zorlanan partililerin yüzüne karşı İstanbul’a kıymayın efendiler diye adeta haykırdı.

Bu ferasetli haykırış aslında irfan yüklü Anadolu insanının ortak haykırışı.

Tarih boyunca Anadolu insanının irfanına kulak verenler sonunda galip geldiler.

Nefsinin ya da hırsının peşinde gidenler de zelil oldular. Tarih bazı kardeşlerimizin önüne yeni bir sınav kağıdı koydu.

İnşallah bu sınavdan alınlarının akıyla çıkıp Muhsin Başkan gibi ebediyen hayırla anılacak bir eylemde bulunurlar.

Cenab-ı Allah kimseyi şaşırtmasın. İstanbul’un başındaki musibetten de İstanbul’umuzu tez vakitte kurtarsın. Amin.

Mahmut Bıyıklı / Haber7

Yorumlar21

  • lionel messi 1 ay önce Şikayet Et
    mekanın lüksüyle çayın kalitesi arasındaki ters orantıya yaklaşımınız beni bir hayli etkiledi Mahmut Bey. Yüreğinize sağlık.
    Cevapla
  • Salih BAYKAN 1 ay önce Şikayet Et
    Maalesef hiç umurlarında değil
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Anadolu 1 ay önce Şikayet Et
    Amin.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Kadir 1 ay önce Şikayet Et
    Yüreğine sağlık
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Bedevacı 1 ay önce Şikayet Et
    Sen Bedevi çay içme yeri bulmuşsun
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat