İsrail'in 2035 Gazze planı

  • GİRİŞ11.05.2024 09:19
  • GÜNCELLEME14.05.2024 08:35

Gazze'de Refah eksenli İsrail katliamına şahit olduğumuz şu günlerde Tel Aviv'in kirli emellerine ilişkin İsrail basınında çarpıcı bir haber yayınlandı geçtiğimiz hafta. Jerusalem Post'da "Krizden Refah'a Netanyahu'nun 2035 Gazze Vizyonu" isimli başbakanlık kaynaklarına dayandırılan haber, Gazze için planlananları tek tek anlatılıyordu.

İSRAİL GAZZE'DE KISA VADELİ HEDEFLERİNE ULAŞABİLDİ Mİ?

İsrail'in Gazze için orta ve uzun vadede yaptığı hesaplardan önce şu ana kadar bölgede işlediği suçların kendilerini ne kadar hedeflerine yaklaştırdıklarına bakalım.

7 Ekim'den sonra işgal güçlerinin Gazze'de en önem verdiği iki nokta Hamas'ı ve direnişi yok etmek ile esirlerin geri dönüşünü sağlamaktı. Katliamın 7. ayını geride bıraktığımız şu günlerde Hamas'ın İsrail'e karşı ciddi bir direniş sergilediğini söylersek yanılmış olmayız. Hâlâ direnişi kıramadılar.

ABD'den edindikleri silah yardımlarına, hareket özgürlüğüne rağmen sahada kayıpları oldukça fazla. İsrail kaynaklarınca açıklanan aralarında asker polis ve iç istihbarat personellerinin bulunduğu ölü güvenlik mensubu sayısı 711. Bunların 43'ü de "dost ateşi" ile öldü. Elbette Hamas'ın paylaştığı videolar bizlere sayının çok daha fazla olabileceğini düşündürüyor. Mesele İsrail'in askeri isimleri arasında yoğun olarak tartışılıyor. Kamuoyu İsrail ordusunun yetersizliği konusunda hemfikir durumda.

Gazze'de Hamas otoritesine son vermekten epey uzaklar. Ordu sözcüsü Daniel Hagari'nin ifadeleri de kabullenmekte zorlandıkları bu gerçekle paralellik taşıyor. Gazze Şeridi'ni "dünyadaki en zor savaş alanlarından biri" şeklinde nitelendiriyor Hagari.

Hamas'ı yok etmek için 2 buçuk milyon Gazzeliyi katletmeye hazırlar. Önce elektronik ağlar ve altyapıyı işlevsizleştiren İsrail güçleri, bir sonraki adımda sağlık sistemini yok etti. Bu adımlar, Gazze'nin yaşanılamaz bir yer haline dönüşmesi için atıldı.

İsrail, bu yöntemi uygulamakta başarılı oldu ancak sonuç alamadı. Bombardımanla sivillerin Gazze'den ayrılmasını, mülteci olmayı kabul etmesini sağlamak istediler. Gazzelileri mülteci konumuna da düşürdüler fakat bu kez de topraklarından kaçmalarını istedikleri Filistinlilerin vatanlarına olan bağlılıkları ile tanıştılar. Tüm işlenen katliam suçlarının bedelini de dünya üzerinde vicdanlı insanların nefretini kazanarak ödüyorlar.

Direnişi ortadan kaldıramadıkları gibi, İsrailli esirlere ulaşmakta da pek umut vadeden pozisyona sahip değil İsrail. Hamas, İsrail kamuoyunda Netanyahu'ya yöneltilen suçlamaları harlayacak paylaşımlarla, esir tutulan İsraillilerin ağzından işgal yönetiminin rehineleri nasıl umursamadığını gösteriyor sık sık. Son yayınlanan videolarda esirlerin İsrail askerleri tarafından nasıl saldırılara maruz kaldıkları vurgulanıyor, savaş kabinesine "ateşkes ilan edilsin" çağrısı yapılıyordu. Çünkü İsrail, kurtarmak istediği esirleri kolaylıkla gözden çıkarıyor, geri dönüşleri için çaba sarf etmek yerine Hamas'tan taviz vermelerini bekliyorlardı.

Bu noktadan yola çıkınca, İsrail cephesinin Gazze'de Hamas'ı bitirmek ve esirleri kurtarmak hedeflerine ulaşmakta epey zorlandığı manzarasıyla karşılıyoruz.

İSRAİL HAMAS'I BİTİRİRSE KENDİ GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYABİLİR Mİ?

İsrail'in Gazze geleceğine ilişkin ortaya koyduğu vizyon kafa karıştırıyor. Şehri kendileri idare etmek istemiyorlar. Güvenliklerini sağlayacakları bir mekanizmaya ihtiyaçları var. Düşüncelerinde araplardan oluşacak bir koalisyonun bölgede varlık göstermesi var mesela. Fakat bunu düşünürken tüm komşu ülkeleriyle ilişkilerini zedeleyecek hamlelere imza atıyorlar. ABD'nin "Arap ülkeleriyle krize neden olur" uyarısına rağmen Refah'a girmekte, katliam düzenlemekte ısrarcılar. Gazze sonrasını bu kadar nefretle birlikte nasıl uzlaşabilecekleri bir zeminde inşa edecekler merak konusu..

KRİZDEN REFAH'A NETANYAHU'NUN 2035 GAZZE VİZYONU

Gelelim, başlığımıza konu olan hayli ilginç Gazze vizyonu meselesine. İsrail'de başbakanlık, Netanyahu'nun Gazze'de altyapı ve ekonomik yatırımlar yoluyla kalıcı barışı sağlama ve Gazze'yi bölgesel ekonomiye kazandırmayı arzuladığını açıkladı. Plan Gazze yönetimini İsrail güdümündeki Filistin hükümetine bağlayarak şehirdeki yahudileşmeyi maskelemek. Gazzelilerden arındırılan bölgeyi yeniden inşa ederek üst düzey bir liman kentine dönüştürmek. Asya ile Avrupa üzerindeki bağlantıyı, Kızıldeniz'deki Akabe körfezinden Gazze'ye bağlanacak güzergahla sağlayıp Süveyş'e güçlü bir alternatif oluşturmak ve bypass edilen Mısır'ın elini güçsüzleştirmek.

Hamas'ın tasfiyesinden sonra ilk aşama insani yardımlar. Pentagon'un "inşasını bitirdik" dediği liman projesi sayesinde Güney Kıbrıs'ta İsrail hakimiyetindeki limandan Gazze'de ABD kontrolündeki limana sözde insani yardımlar ulaştırılacak. Bugün Refah'ta çaresizce İsrail bombardımanına maruz kalan 1 buçuk milyon sivilin ABD limanı çevresine göç etmeye zorlandığını düşünürsek, kurulan bu liman sayesinde Gazzelilerin farklı coğrafyalara taşınmasının istendiğini de görebiliriz.

Bir sonraki aşama Arap ülkelerinden (Suudi Arabistan, BAE, Mısır, Bahreyn, Ürdün ve Fas) oluşturulacak koalisyon. Sözde güvenli bölgelerdeki insani yardımları bu koalisyon gücü denetleyecek. Burada da az önce sorguladığımız gibi İsrail'in bölge ülkelerine yönelik tacizlerinin ortaklığa ve işbirliğine dönüşmesinin kolay olmadığını varsayabiliriz. Çünkü Arap ülkelerinin İsrail ile işbirliği yapmak için "iki devletli çözüm" ısrarı da bulunuyor. Bu da sürecin Tel Aviv'de tıkanıklık oluşturması anlamına geliyor.

Birinci ve ikinci aşama için hesaplanan süre 1+10 yıllık. Bu nedenle de "Vizyon 2035" şeklinde dillendiriliyor. Fazlasıyla soru işareti barındıran tartışmaya açık bir vizyon. Çünkü İsrail 10 yıllık süreçte Gazze'den kendisine yönelik hiçbir tehdidin kalmayacağına inanıyor. Hamas ortadan kaldırılsa bile bugün acı çeken milyonlarca çocuk, genç, yaşlı, kadın.. Kısacası Gazzelilerin öfkesini dindirebilecek mi 11 yıl? İşte bu da akıllara tüm Gazzelilerin bölgeden uzaklaşmaya zorlanacağı fikrini getiriyor. Adres de kuvvetle muhtemel ya Sina olacak ya da yukarıda zikrettiğimiz gibi ABD’nin kurduğu liman sayesinde neresi olursa..

EASTMED VE IMEC OLMADI BİR DE BUNU DENEYELİM!

ABD ve İsrail, EastMed ve İMEC ile tasarlamaya çalıştıkları, Türkiye’nin hamleleriyle boşa çıkan ticaret ağı hayallerini, şimdi Akabe üzerinden Ben Gurion Projesi ile hayata geçirmeyi istiyorlar. Gazze'de yaşananlar, Türkiye'nin güney sınırında, terör eliyle yaşatılmak istenenler, Kalkınma Yolu Projesinin önüne terör belasını nakış gibi işlemeler, Irak Hizbullah’ının projeye ilişkin olumsuz çıkışı, bu gözle bakıldığında daha anlamlı bir zemine oturuyor.

Yorumlar19

  • Yusuf 3 hafta önce Şikayet Et
    onlarin bir plani var YUCE ALLAHINDA bir plani var
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Mert kartal 3 hafta önce Şikayet Et
    2035'de abd 'nin şu anki gücünden eser kalmayacak, ab dağılmış olacak, İsrail bunların desteğinden mahrum ve karşısında kat ve kat güçlenmiş bir Türkiye varken hayallerine ulaşması imkansız.
    Cevapla Toplam 15 beğeni
  • Vatandaşş 3 hafta önce Şikayet Et
    BÜYÜK ORTA DOĞU İSLAM KÂFİR SAVAŞI yolunun taşlarını kafir yahudiler döşemeye başladılar. Unutma sabret hezimet kafirlerindir.
    Cevapla Toplam 17 beğeni
  • Bülent duman 3 hafta önce Şikayet Et
    Hak batıl savaşı, dün de vardı bugün de var
    Cevapla Toplam 18 beğeni
  • Resûl Ata 3 hafta önce Şikayet Et
    Sonu yakındır it kavmi
    Cevapla Toplam 17 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat