Alparslan ile Selahaddin'in torunları Kudüs'ü haçlılardan kurtaracak!
- GİRİŞ08.03.2025 08:23
- GÜNCELLEME10.03.2025 08:59
Üzerinden bin yıl geçti, Batı Haçlı savaşlarını unutamadı.
Amerikan Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun alnına çizdiği hac ve ekranlardan verdiği mesaj, dünyanın "koca bir sirke" dönüştüğünü bir kez daha gösterdi bizlere..
HAÇLI SEFERLERİ BATI'NIN ÇOCUKLUK TRAVMASI
Yakın tarihte, İkiz kulelere yönelik saldırı sonrası Afganistan'a savaş açan George Bush, hamlesini "Haçlı seferi" şeklinde isimlendirmişti. Şimdi ise yaklaşık 1 hafta önce Ukrayna lideri Zelenskiy'i Oval Ofis'te takım elbise giymemekle suçlayan Amerikalılar, televizyon ekranlarına suratlarında haç sembolüyle çıkıyorlar. Hani nerede kaldı o ciddiyetiniz?
Trump yönetimi tepeden tırnağa dünya ile alay ediyor onu anladık da emellerini böylesine aleni şekilde gözümüzün içine sokmaları, dünyanın sessizliğinden aldıkları cesareti gösteriyor aslında. Ne diyorlarsa oluyor sonuçta. Ses çıkaran, itiraz eden yok.
Öyle bir sindirmişler ki herkesi, Kanada Başbakanına "Eyalet Valisi" diyorlar. Adam görevi bırakıyor. Yalvaracak, aman dilenecek merciyi siyonizmde buluyor. "Ben siyonistim" diyor gözyaşları içinde. "Siyonistlerden başka kimse Trump'a laf geçiremez" düşüncesini görüyoruz belki de canlı kanlı.
Neyse konuyu dağıtmadan tekrar haçlı seferine geri dönelim. Bin yıl önce Haçlı seferlerinde yaşadıkları hezimet, çocukluk travması gibi kalmış üzerinde Batı'nın. Çocukluk travmaları nasıl büyüyünce de etkilerini gösterir, aynı onun gibi nesilden nesile aktarılmış bu mağlubiyet ve hınçla dolmuş o dönemin haçlı ordusunu oluşturanların torunlarını. Bir türlü doyamadılar müslümanlardan döktükleri kana. Ama yenilecekler. Yenilecekleri günler gelecek inşallah.
SURİYE'DE NELER OLUYOR?
Suriye'deki devrim, PKK/YPG terör örgütünü temizlemediği için bazı akıllarda "Ahmed Şara kimin adamı?" sorgulamalarına neden oldu. Fakat Suriye'deki kalkışma, İsrail'in aldığı tavır velhasıl son yaşananlar bu konuda da Tel Aviv'in oldukça endişeli olduğunu gözler önüne seriyor.
Amerikan basını, Wall Street Journal, İsrail'in Dürzilere ayaklanma başlatmak için 1 milyar dolarlık fon ayırdığını yazdı mesela. Her adımda PKK'ya destek verdiklerini de biliyoruz. Yani doğru anlayalım meseleyi. İsrail, Suriye'nin kendisinden bağımsız şekilde birlik içerisinde güçlenmesini ve gelişmesini istemiyor. Hele hele Suriye ile Türkiye'nin işbirliğinden ödü kopuyor ki varını yoğunu parçalanmış bir Suriye uğruna harcamaya hazır.
İsrail basını ise PKK'nın silah bırakmasını konu edindi. Haaretz gazetesi şöyle bir yorumda bulundu. "PKK silah bırakırsa, Suriye'de dengeler değişir. Bu durum İsrail'in güvenliğini doğrudan etkiler."
Biraz geri gidelim Nagel raporunda İsrail hükümetine "Türkiye ile çatışmaya girebiliriz" uyarısı yapılmıştı. Biraz yakına gelelim, İsrail ordusu Türkçe sayfa açtı. Neler oluyor?
İsrail'in medet umduğu Dürzilerden Suriye’ye bağlığını açıklayanlar oldu. Fakat bazılarının geçtiğimiz ay Amerikalılara isyan planını sunduğu, Planda Dürzilerin isyanını PKK/YPG doğuda, Nusayriler ise batıda desteklediği yazılıp çizildi. Yani Perşembe gecesi yaşadığımız manzara. Demek ki hayata geçirilmek isteniyor bu plan. Kime karşı? Ahmed Şara'ya karşı.
Sözün özü ortaya konulan planda Ahmed Şara'nın başında olduğu Suriye'ye de yer yok, parçalanmamış birlik içerisindeki Suriye'ye de. Tel Aviv'deki endişe "Suriye'ye engel olamazsak Türkiye bizi tehdit eder" şeklinde.
DENKLEMDE TÜRKİYE VE İRAN GERİLİMİ
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İran'ın PKK/YPG terör örgütüne açtığı kucağa yönelik oldukça net ifadelerini gördük hafta içinde. "Eğer siz başka bir ülkedeki bir grubu destekleyerek orada rahatsızlık oluşturmak isterseniz, başka bir ülke de sizdeki başka bir grubu destekleyerek size rahatsızlık oluşturmak ister. Dolayısıyla camınıza taş atılmasını istemiyorsanız başkasının camına taş atmayacaksınız" dedi Sayın Fidan. Suriye'de ne gördük peki, Lübnan Hizbullah'ı da PKK gibi yeni Suriye Ordusu'na saldırmaya yer arıyormuş meğer. Lübnan Hizbullah'ını ve özellikle şu aralar PKK’yı kim destekliyor?
Şimdi şöyle bir manzara oluşmadı mı? İsrail'in istikrarsızlaştırmak istediği Suriye'de bir takım oyunlar oynanıyor. Bu oyunlara destek İran destekli gruplardan geliyor. Yani İsrail ile İran arasındaki düşmanlık, Suriye'de bir tür ortaklığa mı dönüşüyor?
Nusayri grupların Batı'daki hareketlenmesinde fon sağlayıcıların Hizbullah ve PKK olduğu öne sürülüyor. Suriye'deki bir başka kaybeden Rusya'nın Suriye Ordusu'na "Üslerimize yaklaşırsanız sizi vururuz" tehdidinde bulunduğu ha keza aynı şekilde iddialar arasında. Bu kalkışmada İran gibi Rusya'nın da tarafı belli yani. Peki Türkiye ne yapıyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan yine Perşembe gecesi önemli bir mesaj paylaştı. "Sultan Alparslan’ın ve Selahaddin Eyyubi’nin torunları olarak el ele, gönül gönüle verecek; siyonistlerin bölgemizde yeni ameliyatlar yapmasına Allah’ın izniyle müsaade etmeyeceğiz." dedi.
Bu mesaj paylaşıldığı sırada Türk Ordusu, Suriye Ordusu'nun boşalttığı bölgelerde güvenliği sağlıyordu. Kalkışmanın başarılı bir şekilde engellenmesine yardımcı oldu. Daha da olacak. Ardından sıra PKK/YPG terör örgütüne de gelecek.
Suriye'de çürük yumurtalar temizlendikçe, iki ülkenin birliği beraberliği arttıkça yıllardır birileri tarafından oluşturulmak istenen sözde direniş ekseninin gerçeğini göreceğiz. Türklerin Anadolu’yu yurt edinmesini sağlayan Sultan Alparslan’ın torunları ile Haçlı Ordularını Kudüs’ten kovan Selahaddin Eyyübinin torunları yine kol kola girecek. Buna şimdi endişeyle tüm tuşlara basan İsrail de engel olamayacak, dünyayı dize getirme arzusuyla sağa sola haydutça saldıran Amerika da.
Rabbim bugün tekrar haçlı savaşına hazırlananların bir kez daha Kudüs’ten kovulduğunu görmeyi nasip etsin inşallah.
H. Akif Küçükal / Haber7
Yorumlar66