2019 yılıydı…

İBB Başkanı seçildikten sonra Yunan medyası tarafından, “İstanbul'u Erdoğan'dan alan Pontuslu” ve “Konstantinopolisi fetheden Yunanlı” şeklindeki manşetlerle sahiplenilen Ekrem İmamoğlu…

Koltuğa oturur oturmaz,

Yine Yunan hayranlığıyla bilinen ve Mikis Theodorakis ile “Güneş topla benim için” şarkıları söyleyip, Yunanlı besteci “Hacıdakis”le reçineli Yunan şarabı içen Zülfü Livaneli’nin konserine gitmişti.

Zülfü de o dönem pek tanınmayan “Ekrem İmamoğlu”nun ismini CHP’nin İBB adaylığı için ilk zikreden kişinin kendisi olduğunu açıklamıştı.

Livaneli ayrıca konserine bir süre ara vererek;

“Uzaklarda, karlı dağlarla çevrili bir köyde doğan bebeğin” öyküsünü anlatmıştı.

Öyküye göre;

“Çığ tehlikesinden korkan köylüler bütün kuşaklar boyunca doğan bebekleri ‘Sus, çığ düşecek’ sustururlarmış ama bir gün bir çocuk doğmuş ve daha ağzını kapatmalarına fırsat vermeden haykırmış. Haykırınca da bakmışlar ki çığ yok. Bunun üzerine köylüler yavaş yavaş sokaklara çıkmışlar ve davullarla, zurnalarla şenlik yapmışlar. Çünkü aslında çığ yokmuş.”

Kuşaklar boyunca bu ülkenin asli unsuru mütedeyyin insanları tehditlerle susturan CHP’nin bir ferdi olan yandaş şarkıcı Zülfü, hikâyenin sonunda ise Ekrem İmamoğlu’nu…

Köylülerin çığ korkusunu yenmelerine yardımcı olan öyküdeki bebeğe benzeterek, onu “kahraman” ilan etmişti.

Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda bunlar yaşanırken…

2015 yılının son gününde ruhunu Rahman’a teslim eden rahmetli Hasan Karakaya ağabey ise tam 4 yıl öncesinde, vefat etmeden 2 gün önce kaleme aldığı son yazısında, adeta İstanbul’a yaklaşan “çığ” tehlikesinin haberini vermişti.

O dönem, eşi Gamze Akkuş İlgezdi üzerine kayıtlı çıkan milyonluk rezidansları ve emrindeki belediyenin talan edilmesiyle en çok konuşulan isim CHP’li Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi olduğu halde…

Hasan Abi, yazısının başlığına; “Yolsuzluk Soruşturması.. Ekrem İmamoğlu: 4 – Battal İlgezdi:1” başlığını atarak, kimsenin tanımadığı Ekrem İmamoğlu’nun, tüm CHP’lilerden 4 kat daha tehlikeli olduğuna dikkat çekmişti.

Tabii bu gerçeği anlamak pek uzun sürmedi.

Başkan olur olmaz, “musakka”yla, “antrikot”la “algı piyesleri” sergileyen…

İBB’nin kozmik odasına girerek 16 milyon İstanbullunun kişisel verilerini yedekleyen Ekrem İmamoğlu, adeta kadim kentin üzerine kabus gibi çöktü.

İBB Meclis’inde çoğunluğunu elinde bulunduran AK Partili ve MHP’li üyelerin sert muhalefetine rağmen adrese telim ihalelerle, reklâmlarla, konserlerle kadim kentin bütçesini talan ederek, belediyeyi borç batağına sapladı.

Seçimlerden önce “İstanbul’un kaynakları kendisine yeter’ dediği halde, suya, ekmeğe, toplu ulaşıma, İSPARK’a kadar İBB’nin tüm hizmetlerine astronomik oranda zamlar yaptı.

Buna rağmen…

6 yılda sıfırdan başlayıp tamamladığı somut bir hizmeti olmayan İmamoğlu yüzünden 9 bakanlıktan fazla bütçesi olan İstanbul’un “Defter-i Kebir”i sürekli açık veriyordu.

Nihayet, önceki gün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı operasyonla halkın parasını emen kara delik bulundu.

“Yolsuzluk, rüşvet, irtikap, terör ve suç örgütü liderli” şüphelisi Ekrem İmamoğlu ve 106 adamının, 6 yılda İstanbul’un tam 560 milyar lirasını iç ettiği ortaya çıktı.

Dün kamuoyuyla paylaşılan bazı görüntüler gerçekten korkunçtu.

Şüphelilerden Ali Nuhoğlu ile firari Emrah Bağdatlı ve İmamoğlu’nun Basın Danışmanı Murat Ongun’un evinde ve ofislerinde yapılan aramada, polis elini nereye atsa deste deste dolarlar, balya balya Türk Liraları fışkırıyordu.

En ibretlik olanı ise daha bir ay önce, ifade vermek için gittiği adliyede, “aylık 250 bin lira” geliri olduğunu açıklayan Ekrem İmamoğlu’nun servetindeki artıştı.

Meğer sadece Boğaz’daki 3 villası bir buçuk milyar eden İmamoğlu, 2020 ile 2023 tarihleri arasında daire, dükkan, mesken ve ofis olmak üzere 117 mülk daha edinmiş.

Üstelik MASAK yetkilileri bu taşınmazların kaynağını da bulamamış.

Oysa!..

Battal İlgezdi’nin,  Meclis’teki yemin töreninde sol elini havaya kaldırarak “ezilenlerin yanındayız” sloganı atarak “halkçı” görüntüsü çizmeye çalışan CHP’li milletvekili karısı Gamze Akkuş İlgezdi’nin sadece 16 dairesi çıkmıştı.

Buna göre, rahmetli Hasan Karakaya ağabey bile yanlış hesap etmiş.

Çünkü İmamoğlu, 2 dönem Ataşehir Belediye Başkanlığı yapan Battal İlgezdi’yi sadece 3 yılda 7’ye katlamış.

Tabii patlayan bu lağım karşısında tek sermayesi “kızarmaz bir yüz” olan Ekrem İmamoğlu’nun utanıp, İstanbul halkından özür dilemesini beklerken…

O, içerden gönderdiği mesajında;

“Benim üç nesildir biriktirdiğim varlığıma, işime ve emeğime göz koyuyor; evlatlarımın geleceğini gasp ediyorsun” diyerek, Başkan Erdoğan’a iftira attı.

İyi de…

İBB Başkanlığına aday olduğunda;

“Altı ahır 60 metrekarelik bir köy evinde, üstelik 3 aile birlikte büyüdüm” diyen ve öğrencilik yıllarında Güngören’de köfteci dükkanı açıp para kazanmaya çalıştığını söyleyen Ekrem İmamoğlu’nun kendisi değil miydi?

Dedik ya…

Adamın tek sermayesi “kızarmaz bir yüz..”

İnsanlar bu yüze aldandıkça, İstanbul’un ocağına daha çok “Mart karı” yağar!