Ömrümüzün bir Ramazan’ını daha uğurladık. İlk iftar heyecanı derken birden son sahuru yaparken bulduk kendimizi. Zaman hızla akıp gidiyor. İrfan öncüsü ne güzel özetlemiş: “Günler gelip geçmekteler, kuşlar gibi uçmaktalar.”

Mübarek ay bir muştu gibi geldi ve ruhlarımıza dokundu. Bize kendini hissettirdi; hasta yanlarımıza şifa oldu. Varlığı ve yokluğu gerçek manada anlamamızı sağladı. 

Geçmişin muhasebesini yapmamıza, geleceği planlamamıza imkân verdi. Ömür sermayesini iyi değerlendirmemiz gerektiğini öğretti. Vaktin de bir eceli olduğunu hatırlattı.

Geçen sene Ramazan ayında aramızda olup da bu seneye kavuşamayan dostlarımız oldu. Gelecek Ramazan’ı hangimiz görürüz, bilmiyoruz. Rabbimizden dileğimiz, ömrün de ölümün de hayırlısını bizlere nasip etmesi.

BAYRAM SEVİNCİNİ YAŞAMAK

Doğan büyüyor, konan göçüyor. Nice güzel yüz toprak oldu, nice tatlı göz yere aktı. Kendisine verilen sayılı vaktin kıymetini bilip değerlendirenler kazananlardan oldu.

Mânâ sultanları, gerçek bayramı imanla yaşayıp imanla göçmek olarak tarif etmişler. Bu yüzden kendilerine verilen her nefesi yaratılış gayelerine uygun olarak tüketmişler. 

Hayatlarında daima yüz ağartıcı eylemlerde bulunmuş, gafletten uzak durmuşlar.

Dünyayı Ramazan güzelliğinde yaşayıp öldüklerinde iftar sevincini tatmayı ummuşlar.
Bu sebeple Davud-ı Tâi Hazretleri, “Dünya hayatında oruçlu gibi ol ki ölüm geldiğinde bayram sevinci yaşayasın.” demiş. İşin sırrı tam olarak burada. Bazı yüzlerin ağaracağı bazı yüzlerin kararacağı o güne temiz hikayelerle çıkmak.  Aşığın bayramı yâre kavuştuğu gündür.

BAYRAMA ERMEK

Nefsin isteklerine direnip kendisine zulmetmeyenler, ruhun bayramına erer. Bu da ancak gayret etmekle ve gönülden istemekle mümkün olur.

Ramazan bitiminde ağırlıklarından kurtulup kuş gibi hafifleyenler, orucun hakkını verenlerdir. Arınarak çıktıkları bu yolculuk sonrası ilahî ikramlar, eşsiz armağanlar kendilerine sunulur. Bayram sevinci onların yüzlerinde hemen okunur. 

Çocuklar gibi şen olmaları, o saflığı yakalamalarından kaynaklanmaktadır. Onlar, bayram neşesini bütün hücreleriyle yaşarlar. Sabırla arınanlardan oldukları için sözleri de sohbetleri de ayrı bir tat taşır. 

Dillerinden “Bayramların tadı kalmadı.” gibi isyan cümleleri duyamazsınız. Orucun sırrına erdikleri için eski Ramazanları değil, gelecek Ramazanları özlerler. Tam inanmanın verdiği eşsiz huzurla ezel yurdundan gelen bu yankıyı yüreklerinde on bir ay boyunca taşırlar.

Bayrama erenler gönlü yüce güzellerdir.

Rabbimiz bizi de onların kervanına katsın, cümlemizi bayramı gerçek manasıyla yaşayanlardan etsin.

Îydiniz saîd, ömrünüz mezîd, her rûzunuz bir îyd olsun…

Mahmut BIYIKLI / Haber7